"İçtihat Metni"
1918 sayılı Yasanın 20. maddesine aykırılık suçundan açılan kamu davasında, sanığın beraetine ilişkin Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.9.2001 gün ve 355-1445 sayılı hüküm, katılan vekilinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 19.02.2004 gün ve 187-2273 sayı ile;
"1- ..... İthalat İhracat Pazarlama Ltd. Şti. adına tescilli 23.3.2001 gün 23920 sayılı Deniz Giriş Manifestosunda Kıbrıs"tan ithal edilen eşya 47680 kg portakal olarak gösterildiği halde, fiili ithal sırasında yapılan muayenede 3230 kg mandalina ve 19200 kg dökme limonun beyan harici ve gümrük muayenesine tabi tutulmaksızın ithaline teşebbüste bulunulduğu gözetilmeden mahkumiyet yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2- Hükümden sonra 19.7.2003 gün ve 25173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunu yürürlükten kaldıran 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun getirdiği lehe düzenlemeler ile TCK.nun 2. maddesi de gözönünde tutularak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmasının gerekmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkemece 27.9.2004 gün ve 584-1021 sayı ile;
"Gümrük Müdürlüğünden gelen 20.04.2001 tarih ve 4414 sayılı yazıda portakal, mandalina ve limonun ithalinin yasak olmadığı, limon ve mandalina ithalinde farklı vergi ve resim uygulaması yapılmadığı, bu sebeple sanığın manifestoda belirtilen portakal dışındaki eşyanın Türkiye"ye getirilmesinde gümrük mevzuatı açısından herhangi bir artı yararının bulunmadığı, kaldı ki yanlış nitelikte mal yüklendiğini hem gönderici firmaya hem de gümrük idaresine bildirmiş olmakla, kendisine isnat edilen kaçakçılık suçunu işleme kastının sübut bulmadığı" gerekçeleriyle önceki hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istekli 11.07.2005 gün ve 213670 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, dosya okundu konu müzakere edilip, aşağıdaki karar verildi.
CEZA GENEL KURULU KARARI
1918 sayılı Yasanın 20. maddesine aykırılık suçundan açılan kamu davasında, sanığın beraetine ilişkin hüküm, katılan vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, mandalina ve dökme limonun beyan harici ve gümrük muayenesine tabi tutulmaksızın ithaline teşebbüste bulunulduğu gözetilmeden mahkûmiyet yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Hükümden sonra yürürlüğe giren 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasasının getirdiği lehe düzenlemeler ile TCY.nın 2. maddesi de gözönünde tutularak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmasının gerekmesi isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, sanığın manifestoda belirtilen portakal dışındaki eşyanın Türkiye"ye getirilmesinde gümrük mevzuatı açısından herhangi bir artı yararının bulunmadığı, kaldı ki yanlış nitelikte mal yüklendiğini hem gönderici firmaya hem de gümrük idaresine bildirmiş olmakla, kendisine isnat edilen kaçakçılık suçunu işleme kastının sübut bulmadığı gerekçeleriyle önceki hükümde direnilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararı doğrultusunda tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak
ya da sonradan yürürlüğe giren ve lehte hükümler içermesi nedeniyle gözetilen yeni bir yasa uyarınca hüküm oluşturmak,
Özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin, Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosyada;
Yerel Mahkemece, bozmadan sonra eylem sabit kabul edilerek, sanığın yanlış mal yüklendiğinin hem yüklenici firmaya, hem de gümrük idaresine bildirmekle, suç işleme kastının bulunmadığının açıkça ortaya çıktığı yönündeki, yeni ve değişik gerekçeyle önceki hükümde direnilmiştir. Bu farklı gerekçe Özel Daire denetiminden geçmemiştir. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın, sorumluluğa ilişkin yeni düzenlemeleri ve bu kapsamda, kastın tayini ile ilgili getirdiği yeni tanımlar ve ölçütler nazara alındığında, bu farklı gerekçenin Özel Dairece değerlendirilmesi ayrı bir önem arzetmektedir. Bu nedenlerle temyiz incelemesi öncelikle Yedinci Ceza Dairesince yapılacağından, saptanan bu eylemli uyma nedeniyle, dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 7.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 15.11.2005 günü oybirliği ile karar verildi.