Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/4-112 Esas 2005/127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/4-112
Karar No: 2005/127

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/4-112 Esas 2005/127 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların bir televizyon programında yayın yoluyla hakaret ettiği iddiasıyla Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı, ancak yapılan incelemeler sonucu eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle beraat kararları kurulduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu belirtiliyor. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, sanıkların savunmasının geçtiği tutanağa ad ve soyadın yazılmaması gibi usul ihlallerinin yapıldığı tespit edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 265. ve 220. maddeleridir.
Ceza Genel Kurulu 2005/4-112 E., 2005/127 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/4-112 E., 2005/127 K.

  • HABER KAYNAĞININ KAMUOYUNCA BİLİNMESİ
  • YAYIN YOLUYLA HAKARET ETMEK
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 265 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 220 ]
  • "İçtihat Metni"

    Yayın yoluyla hakaret suçu sanıkları ...... ..... ile ...... ...... ....."ün beraatlerine ilişkin olarak Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 22.01.2002 gün ve 1574-18 sayılı hüküm katılan vekillerince temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 14.06.2004 gün ve 5726-7559 sayı ile;

    "1- Sanık ...... ....."nın savunmasının alındığı 26.06.2001 günlü oturumu belgeleyen tutanağa oturuma katılan Yargıç, C.Savcısı ve yazmanın ad ve soyadları yazılmayarak CYY"nın 265. maddesine uyulmaması,

    2- Sanık ...... ...... ....."ün program sorumlu müdürü ve diğer ...... ......"nın da yapımcısı ve sunucusu olduğu bir televizyon programında sanık ...... ......nın yayın tarihinden bir süre önce Ağrı Dağı"na yapılan ve katılanın da bulunduğu bir tırmanış esnasında ekipte bulunan ..... ......"ın düşüp ölmesi olayını ve kısa adı .... olan derneğin başkanı olan katılanın bu olaydaki durumu ve dernek yönetimiyle ilgili tutum ve davranışlarını konu ederek onun hakkında söylediği sözlerin içeriği karşısında haberin gerçeğe uygun olup olmadığının, büyük ölçüde gerçeğe uygun olduğu anlaşıldığı takdirde haberin kamuoyunca bilinmesinde kamu yararı bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunduğunun kabul edilmesi halinde, haberin özü ile veriliş biçimi arasındaki ölçü ve fikir bağının korunup korunmadığı, küçük düşürücü değer yargılarının habere eklenip eklenmediğinin açıklanması ve gerektiğinde bu konularda bilirkişiden de görüş alınarak sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle beraat hükümleri kurulması" isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Yerel Mahkeme 20.10.2004 gün ve 535-2627 sayı ile: bozmanın (1) nolu bendine karşı eylemli biçimde, (2) nolu bendine karşı da;

    ".....Mahkememizce maalesef her nasılsa 1 nolu bozma fark edilmeyerek 2 nolu bozma dikkate alınarak önceki kararımızın doğru olduğu inancı ile direnme kararı verilmiştir.

    Şöyle ki ......."a üye ..... ......"ın Ağrı Dağı"na yapılan tırmanış esnasında kazaen düşüp ölmesi üzerine sanık ...... ......"nın "...... ......" programında bu konunun ele alınıp irdelendiği, görüşlere yer verildiği anlaşılmıştır.

    Şikayet dilekçesi toplanan deliller ve yapılan yargılamaya göre olayın büyük ölçüde gerçeğe uygun olduğu, ..... gibi topluma mal olmuş bir dernek ilgili haberin kamuoyunca bilinmesinde kamu yararının bulunduğu, haberin özü ile veriliş biçimi arasındaki ölçü ve fikir bağının korunduğu, küçük düşürücü değer yargısında bulunulmadığı, suçu hukuka uygun kılan eleştiri ve haber verme haklarının sınırlarının aşılmadığı, toplumun yararı ile bireyin yararı karşılaştırılması gerektiğinde toplum yararının üstünlüğü tercih edildiğine göre ve katılanın şahsı hedef alınmayarak ....."un çalışması, görevleri ve faaliyetleri gözönüne alınarak güncel ve demokratik bir televizyon programı yapıldığının anlaşıldığı" gerekçesi ile direnmiştir.

    Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "hükmün bozulması" görüşünü içeren 16.09.2005 gün ve 30216 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Yayın yoluyla hakaret suçu sanıkları ...... ...... ile ...... ........"ün beraatlerine ilişkin kararın katılan vekillerince temyizi üzerine Özel Daire; sanık ...... ......"nın savunmasının alındığı 26.06.2001 günlü oturuma katılan hakim, C.savcısı ve zabıt katibinin ad ve soyadlarının oturumu belgeleyen tutanağa yazılmayarak CYUY"nın 265. maddesine aykırı işlem yapıldığını, ayrıca eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğunu belirterek hükmü iki nedene dayanmak suretiyle bozmuştur.

    Yerel Mahkeme ikinci bozma nedenine karşı gerekçesini de bildirerek, ilk bozma nedenine karşı ise, "bozma ilamında yer alan bu nedenin fark edilemediğini" belirtmek suretiyle ancak gereğini yerine getirmeyerek eylemli biçimde direnmiştir.

    İncelenen olayda;

    Yapımcı ve sunucusu olduğu bir televizyon programında yayın yoluyla hakaret suçunu işlediği iddia olunan sanık ...... ......"nın sorgusunun yapıldığı 26.06.2001 günlü oturuma katılan hakim, C.savcısı ve zabıt katibinin ad ve soyadlarının, oturuma ilişkin tutanak başlığına yazılmadığı anlaşılmaktadır.

    Tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY"nın 265. maddesine göre: hakimlerin, C.savcısının ve zabıt katibinin ad ve soyadlarının duruşma tutanağına yazılması usule ilişkin bir zorunluluktur. Tutanağın altında bu kişilerden bir kısmının imzalarının bulunması, usul kurallarına aykırılığı gideremez. Nitekim buyurucu nitelikteki bu usul kuralı, hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CYY"nın 220. maddesinde de benzer biçimde düzenlenmiş; duruşma tutanağının başlığında hakimin, C.savcısının ve zabıt katibinin adı ve soyadının belirtileceği hükme bağlanmıştır.

    Somut olayda, sanıklardan ...... ......"nın sorgusunun yapıldığı oturuma ilişkin tutanaktaki bu eksiklik, mevcut işlemin geçerliliğini etkileyecek düzeydedir.

    Öte yandan, suça konu yayının gerçekleştirildiği televizyon kanalının program müdürü olan sanık ...... ...... ......"ün bu yayından sorumlu tutulup tutulmayacağı hususu da, program yapımcısı ve sunucusu olan sanık ...... ......"nın yargılama konusu eylemi ile bağlantılıdır. Bu itibarla, her iki sanığın hukuki durumu da, Yerel Mahkemece doğruluğu kabul edilen ancak gereği yapılmayan bozma nedeni ile ilişkili olup, diğer yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gereklidir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenle;

    1- Diğer yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme hükmünün öncelikle açıklanan usul yanılgısı nedeniyle BOZULMASINA,

    2- Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 15.11.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği karar verildi.

    Hemen Ara