Esas No: 2022/3959
Karar No: 2022/22215
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3959 Esas 2022/22215 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/3959 E. , 2022/22215 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
KARAR
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK'nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında sanığın belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek, yapılan değerlendirmede:
Sanık temyizinin; hayatını ziraat işinden kazandığına, işçileri ...’da kahvehane önünden aldığına, aracının benzin göstergesinin bozuk olduğuna, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik olduğu,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
2010 yılından sonra Suriye'deki iç karışıklıklar ve çatışmalar nedeniyle yaşanan insani krizin büyümesi sonucunda 29/04/2011 tarihinde bu ülkeden Türkiye’ye yönelik ilk toplu nüfus hareketinin gerçekleştiği, ülkeye gelen Suriyelilerin önce “misafir” şeklinde tanımlandığı, Ekim 2011 tarihinden itibaren ise İçişleri Bakanlığı’nın 1994 sayılı Yönetmeliği’nin 10. maddesi gereğince “geçici koruma statüsüne” alındığı, sonrasında 30/03/2012 tarih ve 62 sayılı “Yönerge” ile Suriyelilerin “geçici koruma” altında olduğu kabul edilmiştir.
Suç tarihinden önce yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91 inci maddesinde; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” hükmüne yer verilirken, bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 22/10/2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliğinde, “geçici koruma”; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirmeye alınamayan yabancılara sağlanan koruma” şeklinde tanımlanmıştır.
TCK’nın 79/1. maddesinde, göçmen kaçakçılığı suçunun, bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması, bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasına imkan sağlanması veya bir Türk veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması, biçimindeki seçimlik hareketlerden biriyle işlenebileceği düzenlenmiştir. Yasal olmayan yollardan ülkeye giren bir düzensiz göçmenin, ülkede kalmasına imkan sağlanması durumunda anılan Kanun maddesine göre, göçmen kaçakçılığı suçu oluşacak ise de, suç tarihinden önce geçici koruma statüsüne hak kazanan ve bu suretle düzenli hale gelen göçmenlerin, ülkede kalmasına imkan sağlanmasında atılı suçun unsurları oluşmayacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında somut olayda, göçmenlerin Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları olması, sanığın atılı suçlamayı reddetmesi, babasına ait tarlasında çalıştırmak üzere götürdüğünü savunması, ifadesi alınan göçmenlerin, Türkiye’den başka bir ülkeye gideceklerinden bahsetmemeleri ve bahçe işinde çalışmak için sanığın kendilerini aldığını beyan etmeleri ve geçici koruma kimlik belgelerinin dosya kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin, sübuta yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın 28/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7165 Sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304 maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmesine, 09/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.