Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/13771 Esas 2022/22647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/13771
Karar No: 2022/22647
Karar Tarihi: 15.11.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/13771 Esas 2022/22647 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/13771 E.  ,  2022/22647 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1-3-a, 125/4 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2021 tarihli ve 2021/1010 esas, 2021/1293 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/10/2022 gün ve 2022/104417 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; “1) Dosya kapsamına göre, sanığın tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/126 esas, 2020/303 sayılı ilâmının, sanığın adli sicil kaydında yer almadığı ve sehven yazıldığının anlaşılması karşısında, sanığın adlî sicil kayında tekerrüre esas alınabilecek surette başkaca bir mahkûmiyet kaydının bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2) Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125/1-3-a ve 125/4. maddeleri uyarınca belirlenen 1 yıl 2 ay hapis cezasından, anılan Kanun'un 62/1. maddesine göre 1/6 oranında indirim yapıldığında, 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği halde, 1yıl 2 ay 17 gün hapis cezası hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayininde,
    İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
    Adli sicil kaydına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel mahkumiyeti bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif şartlarının oluşması karşısında, mahkemece subjektif şart da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, “kasıtlı suçtan sabıkası bulunduğu” şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Yargıtay incelemesi sırasında saptanan ve yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir. CGK'nın 17/07/2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27/03/2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 15/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara