"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan Sanık Selim A....."ın; TCY.nın 504/7, 522 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün ağır hapis ve 1.036.969.725 TL. ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, para cezasının 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca birer aylık ara ile 10 eşit taksitte ödenmek üzere taksitlendirilmesine, hakkında TCY.nın 40. maddesinin uygulanmasına, 503.050.520 lira tazminatın sanıktan tahsili ile katılan Tekel Tütün, Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ödenmesine, nisbi harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine ilişkin Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.9.2001 gün ve 23-322 sayılı hüküm, katılma istemi red edilen Hazine vekili, sanık Selim A..... vekili ve katılan Tekel, Tütün, Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol İşlt.Gen.Müd.vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 10.12.2003 gün ve11419-9076 sayı ile;
1- Sanıklara yüklenen sahte bandrollü sigara satmak suretiyle dolandırıcılık suçundan, gümrük idaresinin doğrudan doğruya zarar görmediği gerekçeleri gösterilerek katılma talebinin reddine karar verildiği anlaşıldığından, katılan sıfatını kazanmayan Gümrük İdaresinin hükmü temyiz yetkisi bulunmadığı, keza Tekel İdaresinin de atılı suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği, zarar görenlerin suça konu sigaraları alan müşteriler olup usulsüz olarak verilen ve hukuken geçerliliği bulunmayan katılma kararı, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, her iki idare vekillerinin de vaki temyiz istemlerinin CYUY.nın 317. maddesi uyarınca reddine,
2- Sanık Selim A..... vekilinin temyizine gelince;
Tekel İdaresi tarafından ihraç edilmek üzere hazırlanarak gümrük hattı mağazalarında satışa arz edilen ve daha ucuz olan mavi bandrollü sigaraların bandrolleri sökülerek sarı bandrol takılması suretiyle sarı bandrollü sigaraymış gibi satılarak yapılan hile ve desiselerle sigaraları satın alanların zarara uğratılması nedeniyle eyleminin TCY.nın 503/1. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm tesisi" isabetsizliğinden bozulmuş,
Yerel Mahkemece 24.9.2004 gün ve 100-399 sayı ile; eylemden zarar görenin bu oranda iç piyasadaki pazarı daralan ve satışı azalan kamu kuruluşu niteliğindeki Tekel İdaresi olduğu, eylemin TCY.nın 504/7. maddesi kapsamına giren kamu kuruluşuna yönelik dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, gerekçesiyle ilk hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de, sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istekli 18.11.2004 gün ve 210628 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okunup, konu müzakere edildikten sonra aşağıdaki karara ulaşılmıştır.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İhraç edilmek üzere hazırlanarak gümrük hattı mağazalarında satışa arz edilen ve daha ucuz olan mavi bandrollü sigaraların bandrollerini sökerek, sarı bandrol takmak suretiyle satan sanığın, TCY.nın 504/7, 36 ve 40. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında, Yerel Mahkemece de eylem aynı şekilde vasıflandırılarak, sanığın TCY.nın 504/7, 522 ve 59. maddeleriyle cezalandırılmasına karar verilmiş, temyiz üzerine hüküm, Özel Dairece eylemin TCY.nın 503/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Özel Dairece TCY.nın 503/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen, Yerel Mahkemece de TCY.nın 504/7. maddesi kapsamında bulunduğu kabul edilen dolandırıcılık suçu, her iki maddede de öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle TCY.nın 102/4. maddesi uyarınca beş senelik aslî dava zamanaşımı süresine tâbidir.
TCY.nın 104. maddesinin 1. fıkrasında, zamanaşımını kesen nedenler sınırlamalı bir şekilde sayılmış, 2. fıkrasında da kesici işlemin varlığı halinde zamanaşımının, kesilme gününden itibaren, birden çok nedenin bulunması halinde de en son kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı belirtilmiş, ancak aynı fıkrada zamanaşımını kesici nedenlerin TCY.nın 102. maddesinde belirtilen zamanaşımı sürelerini yarıdan fazla uzatamayacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda suç tarihi, verilen hükümlerde ve tebliğnamelerde 4.9.1999 olarak belirtilmekle birlikte gerçekte 4.9.1997 olup, iddianamenin düzenlenmesi, sanığın sorgusu ve mahkûmiyet hükmü gibi işlemlerle dava zamanaşımı süresi bir çok kez kesilmiş ise de, suç tarihinden inceleme tarihine kadar, TCY.nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen toplam 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresi 04.03.2005 günü dolmuştur.
Bu itibarla, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulması ve kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1-Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle BOZULMASINA,
2- CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle TCY.nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, 15.03.2005 günü tebliğnamedeki isteme aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.