Esas No: 2015/1431
Karar No: 2015/2926
Karar Tarihi: 24.06.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1431 Esas 2015/2926 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın işyerine gelen sanığın, isminin ... olduğunu söyleyip, başbakanlıktan emekli olduğunu ve şu anda illerde bulunan motorlu araçların vize işlemlerinin yapıldığı birimleri denetlediğini, ayrıca SRC belgesi verdiğini söylediği, katılanın SRC belgesi almak istediğini söylemesi üzerine sanığın katılandan nüfus cüzdanı ve ehliyet fotokopisi ile masraf olarak 100 TL para istediği, katılandan para ile belgeleri aldıktan sonra işyerinden ayrıldığı, on gün içerisinde belgeyi getireceğini söylemesine rağmen sanığa ulaşılamadığı, sanığın bu şekilde hileli hareketlerle menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları, teşhis evrakı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin mahkumiyet kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi, 2-5237 sayılı TCK"nın cezaların toplanması kuralına yer vermediği dikkate alınarak ve sanık hakkında hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu gözetilmeden TCK"nın 157/1. maddesi kapsamında verilen 6.000 TL ve 500 TL"nin toplanmasına karar verilerek sonuç olarak 6.500 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “30 gün”, “25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle ve “cezaların toplanarak sanığın neticeten 6.500 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, “adli para cezaların ayrı ayrı infaz edilmesine” denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.