Esas No: 2022/9612
Karar No: 2022/23765
Karar Tarihi: 29.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/9612 Esas 2022/23765 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/9612 E. , 2022/23765 K."İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/4, 106/1-2, 43/1, 29, 62 (2 kez) ve 52/2. (2 kez) maddeleri gereğince 2.180,00 Türk lirası ve 600,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, katılanlar kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan asgari avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.080,00 Türk Lirası maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan vekillerine eşit olarak verilmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2021 tarihli ve 2020/649 esas, 2021/499 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2021 tarihli ve 2021/34 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08/06/2022 gün ve 2022/70309 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, sanığın üç farklı katılana yönelik gerçekleştirmiş olduğu atılı eylemelere ilişkin kurulan hükümlerde katılanlar lehine ayrı ayrı (üç kez) vekalet ücretine hükmedilmiş ise de;
1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesindeki, “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme ve benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25/12/2014 tarihli ve 2014/3617 esas, 2014/26669 sayılı ilamında yer alan, “...Katılanlar kendilerini aynı vekil ile temsil ettirmelerine rağmen katılanlar yararına tek vekalet ücreti yerine ayrı ayrı üç kez vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden..” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda yargılama aşamasında üç katılanın aynı vekille ve bu katılanlardan ...'un aynı vekil dışında bir başka vekille daha temsil edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık aleyhine katılanlar lehine iki avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, üç ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “Olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay tarafından incelenmesini sağlamak suretiyle ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
26/10/1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve özel dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hâkim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile delillerin değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/06/1971 gün ve 497-209, 07/02/1972 gün ve 447-72, 24/02/1975 gün ve 37-32, 14/06/2005 gün ve 66-65, 07/02/2006 gün ve 172-10, 22/10/2013 tarih ve 2012/11-1322-2013/421 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olması şahsi hak olma niteliğini değiştirmeyeceğinden ve kişisel hakka ilişkin olarak yapılan aykırılıklar nedeniyle kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 29/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.