Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/4622 Esas 2022/5191 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4622
Karar No: 2022/5191
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/4622 Esas 2022/5191 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/4622 E.  ,  2022/5191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    KARAR

    Taraflar arasındaki alacak davası sonucu mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 6100 sayılı HMK’nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Dairemizce verilen 20.01.2022 gün ve 2021/6310 Esas, 2022/185 Karar sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.



    MUHALEFET ŞERHİ

    Davacı vekili müvekkili kooperatifin 20.10.2011 tarihli Genel Kurulunda alınan karar uyarınca önceden yapılan kesin maliyet hesaplarının iptaline karar verildiğini, ve yeniden yapılan maliyet hesabının sonucu ortaya çıkan bedelin ödenmediğini ileri sürerek bu bedelin ödenmesi amacıyla ve yargılama aşamasında davasını ıslah ederek alacak talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili ise, müvekkilinin 2011 yılında yapılan genel kurulun 6. maddesi gereğince kurulan kesin hesap komisyonunun raporunun kendisine tebliği edildiğini talep edilen meblağı ödeyerek ilişik kesme belgesi aldığı ve A/7 nolu bağımsız bölüm tapusunun kendisine verildiğini, kooperatifle ilişiğinin kesildiğini bu tarihten sonra da 2018 yılına kadar da genel kurula çağrılmadığını, dolayısıyla Ana sözleşmenin 61/e maddesine istinaden kesin maliyet ve % 10 fazlası ödeme yaparak üyelikten ayrılmış olmakla davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince tapu iptali ve tescil talebinin reddine 2019 yılında yapılan kesin maliyet raporuna göre, 182.415,58 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiş bu kararın istinafı üzerine istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, davalı bu kararı temyiz etmiştir.
    Dosya arasında bulunan davacı Kooperatif Ana sözleşmesinin 61/e maddesine göre, ortaklar, tüm konutlar tamamlanmadan önce, kura neticesinde tamamlanmış konut tahsis edilen ortak, Ana sözleşmenin 61/a,b,c,d fıkralarına göre hesaplanan kesin maliyet bedelini ve kesin maliyet bedelinin % 10 fazlasını ödeyerek tapusunu almak suretiyle ortaklıktan ayrılabileceği kararlaştırılmıştır.
    20.02.2011 tarihli genel kurulun 6. maddesinde ise, geçici/kesin maliyetlerin hesaplanması için komisyon kurulmasına, …kesin maliyete istinaden tapusunu alan ortaklar hariç kesin maliyetin tamamını ödemeyenlerden aidat bedelinin % 40 kadar aylık kira alınması kararlaştırılmıştır.
    Kooperatifler Kanunu’nun 4. maddesinde üyeliğin kazanılması ve kaybedilmesi ile ilgili hükümlerin ana sözleşmede yer alması mecburi hükümler arasındadır. Ana sözleşme; kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmesidir. Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanununa aykırı olmamak koşuluyla sözleşme serbestisi çerçevesinde istenen hükümler konabilir. Davacı kooperatif Ana sözleşmesinin 61. maddesinde genel olarak çıkma nedenleri yanında “özel çıkma” nedeni de kabul edilmiştir. Bu hüküm, genel kurul kararı ile Ana sözleşmeden çıkarılmadığı veya iptal edilmediği sürece kooperatifi ve tüm üyeleri bağlayıcı niteliktedir.
    Kooperatifçilikte eşitlik ilkesi, eşit statüde olan ortakların aynı hakka sahip olması ve aynı borçlardan sorumlu tutulmalarını gerektirir. Eşitlik ilkesini düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesindeki, “kooperatif ortakları, bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler.” Hükmüne göre, örneğin yapı kooperatiflerinde; peşin bedelli üyeler kendi aralarında, normal statüde üyeler ise normal statüde olan üyeler arasında karşılaştırma yapılarak; her üyenin kendi statüsü içerisindeki emsal üyelere göre eşitligi gözetilir. Kooperatifler hukukunda çoğu zaman mutlak değil, nispi eşitlik ilkesi geçerlidir.
    Somut olayda, kura neticesinde tamamlanmış konut tahsis edilen ortakların tapu intikali tarihinde “tüm konutlar tamamlanmış gibi kesin maliyet bedeli ve kesin maliyet bedelinin % 10 oranında erken teslim ilave bedeli ve sonraki ortak giderler” için ödeme yaparak ortaklıktan çıkmalarına imkân veren Ana sözleşmenin 61/e madde hükmünün nispi eşitlik ilkesine aykırı olduğu söylenemez. Ayrıca anılan genel kurul kararına ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getiren davalı yönünden sonradan alınan başka bir genel kurul kararı ile kazanılmış haklarının ihlal edilmiş olması ve yok sayılması da hukuki güvenlik ilkesine uygun değildir.
    Davacı taraf, davalının 2011 yılında alınan genel kurul kararlarına uygun hareket etmediğini, genel kurul kararında yer alan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, ödemelerini yapmadığını iddia etmediğine göre ilk derece mahkemesi kararının esastan bozulması gerekirken aksine gerekçelerle üyenin kazanılmış haklarının yok sayılarak davanın erken açıldığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Hemen Ara