Esas No: 2006/7-187
Karar No: 2006/179
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/7-187 Esas 2006/179 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, birisi beraat veren bir hırsızlık davasında yapılan oylamada çoğunluğun onama kararı vermesine karşı çıkan azınlık oyuna rağmen, oylama usulüne uygun yapıldığını belirterek Özel Dairenin onama kararını kaldırmıştır. Sanığın bedelini ödemediği halde işyerine bilgi ve kontrol dışında yeniden takılan sayaçla izinsiz elektrik kullanarak, elektrik hırsızlığı suçu işlediği belirtilmiştir. Kararda, CMY'nın 224 ve 229. maddeleri hakkında da bilgi verilerek, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğine ilişkin azınlık oyu, ön sorun olarak ele alınmalıdır denilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: CMY'nın 224 ve 229. maddeleri.
Ceza Genel Kurulu 2006/7-187 E., 2006/179 K.
"İçtihat Metni"
Sanık T…
…. O…
….."nın, elektrik hırsızlığı suçundan beraatına ilişkin Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesince 18.12.2003 gün ve 147-1591 sayı ile verilen kararın, katılan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 20.04.2006 gün ve 26622-5392 sayı ve oyçokluğu ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Daire Üyelerinden M. Tatar ile O. Koçak ise "Sanığın müdahil kuruma haber vermeksizin kullandığı sayaç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak sayaca müdahale edilip edilmediği, sanığın evinde kurulu gücün tespiti ile suç tarihinden önceki ve sonraki tüketim ekstrelerinin celbiyle karşılaştırma yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edildiğinden çoğunluk görüşüne katılmıyoruz" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 20.06.2006 gün ve 35339 sayı ile;
"Olayımızda dosya içeriği, savunma ve katılan Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ. Genel Müdürlüğünün 17.06.2003 gün ve 1367 sayılı yazı cevabından anlaşılacağı üzere; abonelik sözleşmesi bulunan sayaç 20.09.2001 tarihinde 5.504.066.000 TL. borcun ödenmemesi sebebiyle işyerinden idarece sökülmüştür. Sanık yüksek miktarlı borcunu halen ödememiştir.
Tekstil üzerine faaliyetine devam eden sanık birikmiş borcunu ödemediği halde idarenin bilgi ve kontrolü dışında yeniden sayaç takarak izinsiz elektrik kullanmaya devam etmiştir. Bu oluştan anlaşılacağı üzere sanık bedelini ödemeden elektrik kullanmakta, kullandığı elektriğin bedelini ödeme niyetine de sahip olmamakta, bu niyeti ortaya koyan delil de ileri sürmemektedir.
Mahkeme Ceza Genel Kurulunun 03.06.1997 gün ve 11-129/140 sayılı kararına dayanarak sanığın beraatına karar vermiştir. Oysa karşılıksız yararlanma amacı bulunan yukarıda açıklanan olayda sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiği açıkça anlaşılmaktadır. Bu olay, karara esas alınan Ceza Genel Kurulunun 03.06.1997 gün ve 11-129/140 sayılı kararından farklıdır ve ondan bağımsız değerlendirilmelidir. Bu nedenle suçun maddi ve manevi unsurları oluşmuştur." görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında elektrik hırsızlığı suçundan açılan davada, yüklenen suçtan beraatına ilişkin Yerel Mahkeme kararı; katılan kurum vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, oyçokluğuyla onanmıştır.
Uyuşmazlığın esasının görüşülmesine geçilmeden önce Özel Dairece usulüne uygun şekilde oylama yapılmış olup olmadığı, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca "ön sorun" olarak ele alınmıştır.
Özel Daire bozma kararında iki grup oy kullanılmıştır. Bunlardan çoğunluğu oluşturan grup hükmün onanması, ikinci grup ise, elektrik sayacına müdahale edilip edilmediğinin bilirkişi incelemesi ile saptanması ve suç tarihi öncesi ve sonrasındaki hesap ekstreleri getirtilerek karşılaştırılması suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi bakımından soruşturmanın genişletilmesi gerektiği görüşüyle hükmün bozulması yönündedir.
CMY.nın 224 ve 229. maddelerinde son kararın verilmesini sağlamaya yönelik "karar ve hükümlerde gerekli oy sayısı, oyların toplanması" ile ilgili kurallar yer almaktadır. Hüküm kurulması sırasında ortaya çıkan tâli sorunların öncelikle çözülmesi ve sonraki aşamada son (nihai) kararın verilmesi gerekmektedir. Anılan normlar, daha önce CYUY.nın 256, 384 ve 385. maddelerinde yer alan kurallar ile benzer niteliktedir.
Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında kabul edildiği üzere, soruşturmanın genişletilmesi CMY.nın 229. maddenin 2. fıkrasında yazılı sorunlardan olup bu yöndeki oylar, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendisine yakın olan oya ilâve edilebilecek, davayı sonuçlandırıcı oylardan değildir. Bu nedenle soruşturmanın genişletilmesine ilişkin görüş, "ön sorun" olarak CMY.nın 229/2. maddesi uyarınca öncelikle oylanmalı, oylama sonucunda bu konudaki oylar azınlıkta kalmış ise, azınlık oyunu oluşturan üyelerin de katılımı ile davanın esası hakkında nihai (sonuçlandırıcı) oylama yapılmalıdır.
İncelenen dosyada, Özel Dairenin çoğunluk oyunu oluşturan üç Üyesi, hükmün onanması doğrultusunda oy kullanarak esasa ilişkin görüşlerini açıklamışlardır. Azınlık oyunu oluşturan iki Üye ise, elektrik sayacına müdahale edilip edilmediğinin bilirkişi incelemesi ile saptanması ve suç tarihi öncesi ve sonrasındaki hesap ekstreleri getirtilerek karşılaştırılması suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yönünde soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Bu görüş CMY.nın 229. maddesi uyarınca çözülmesi gereken bir ön sorundur. Azınlık görüşü, soruşturmanın genişletilmesi ve sonucuna göre elde edilen kanıtlar nazara alınarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğine ilişkindir. Bu aşama sonuçlandıktan sonra esas hakkında oy kullanacağından, azınlık oyları özde davayı sonuçlandırıcı oy niteliğinde bulunmamaktadır.
Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının bu değişik gerekçe ile kabulüne ve Özel Daire onama kararının kaldırılmasına karar verilmelidir. Verilen kararın bu niteliği nazara alınarak, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazında ileri sürülen hususun görüşülmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 20.04.2006 gün ve 26622-5392 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, bir karar verilmesi için Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 04.07.2006 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.