MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, kasten yaralama
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet, düşme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ...’ın suç tarihinden yaklaşık 2 yıl önce ... Mahallesi,... Caddesi, Merkez/Kocaeli adresinde bulunan binayı ... isimli kişiden satın aldığı, adı geçenin söz konusu binayı satın aldığı söz konusu bina üzerinde mülkiyet iddiasında bulunan sanık ...’ün bu binayı satın almaması hususunda katılanı uyardığı, ancak binanın katılan tarafından satın alınması nedeniyle taraflar arasında husumet oluştuğu, suç tarihinde suça konu binanın çatısında yangın çıktığını gören tanık ...’in durumu çalıştığı ekmek fırını ve pide salonunun sahibi olan aynı zamanda katılanın uzaktan akrabası olan katılan sanık ...’ye bildirdiği, bunun üzerine adı geçenin yanına akrabaları olan sanık ... ve katılan sanık ...’yi de alarak olay mahalline geldikleri, bu sırada suça konu ev üzerinde mülkiyet iddiasında bulunan ...’ün oğlu olan sanık ... ile adı geçenin arkadaşları olan ... ve ...’ın da olay mahallinde oldukları, katılan sanık ...’nin suça konu evde meydana gelen yangının sanık ...’ün azmettirmesi ile katılan sanık ... ve arkadaşları tarafından çıkarıldığını iddia etmesi üzerine her iki taraf arasında kavga çıktığı, bu kavgada sanık Koral ile arkadaşları Samet ve ...’un bir tarafta, sanık ... ile katılan sanıklar ... ve ...’nin diğer tarafta yer aldıkları, yaşanan kavga neticesinde adı geçen kişilerin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları, ayrıca kavganın bitiminde sanık ... ile katılan sanık ...’nin olay mahallinde bulunan katılan sanık ...’a ait araca tekeme atmak suretiyle zarar verdiklerinin iddia edildiği somut olayda;
1-Katılan sanık ...’ün hakkında sanık ...’ye yönelik kasten yaralama suçundan verilen düşme kararına yönelik temyiz itirazları ile yine adı geçen katılan sanığın hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24/12/2013 gün 2013/8-333 Esas, 2013/624 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; hakkında kasten yaralama suçundan dolayı şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilen katılan sanık ...’ün, bu kararı beraat etmesi gerektiğinden bahisle temyiz etmesinde hukuki yarar bulunmakta olup, bunun dışında düşme kararını temyizde adı geçen katılan sanık yönünden hukuki fayda bulunmadığı, katılan sanık ...’ün de temyiz dilekçesinde kasten yaralama suçuna ilişkin beraat talebine yer vermediği, diğer yandan katılan sanık ...’ün hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verilen beraat hükmünün gerekçesine yönelmeyen temyizinde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla katılan sanık ...’ün kasten yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarına yönelik temyiz taleplerinin CMUK"nın 317. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE,
2-Sanık ...’ün, hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan dava açılan ve suçtan doğrudan doğruya zarar görmemesi nedeni ile katılma talebi yerel mahkemece usul ve yasa hükümlerine uygun olarak reddedilen sanık Aziz’in hakkında verilen beraat kararının gerekçesine de yönelmeyen temyiz itirazlarının 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3-Sanık ...’ın, hakkında katılan sanıklar ... ve ...’ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile, katılan sanık ...’ün sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... hakkında katılan sanık ... ve katılan sanık ...’ye yönelik iki kez kasten yaralama suçundan, sanık ... hakkında da katılan sanık ...’e yönelik kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre; verilen hükümlerin 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 5219 sayılı Kanun"un 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’nın 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizleri mümkün olmadığından sanıklar ... ve ... hakkında üzerine atılı suçlarda dolayı kurulan hükümlere yönelik temyiz isteklerinin aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE,

4-Katılan sanık ... ile sanık ...’ün katılan sanık ... hakkında mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının reddine yönelik mahkemenin 16/07/2010 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... ile katılan sanık ...’ün sanık ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz taleplerinin reddine dair 16/07/2010 günlü 2009/760 Esas, 2010/296 Karar sayılı ek karara yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde;
Katılan sanık ... hakkında verilen kararların kesin nitelikte olduğu anlaşılmış olup; gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle kararın ONANMASINA,
5-Katılan sanık ...’ün katılan sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunmasına, katılan sanık beyanına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre katılan sanık ...’nin üzerine atılı suçlardan beraatine yönelik kabulder herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık ...’ün yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
6-Katılan sanık ...’ün, hakkında katılan sanıklar ... ve ...’ye yönelik kasten yaralama suçlarından dolayı kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 17/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.