Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/7-28 Esas 2006/139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/7-28
Karar No: 2006/139

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/7-28 Esas 2006/139 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi, Taşıt Yasasına aykırılık suçundan sanığın cezalandırılmasına ve vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılana verilmesine karar vermiştir. Ancak, müdahil idare vekili tarafından suç nedeniyle doğan zararların ve şahsi hakların saklı tutulması talep edilmesi halinde karar verilmemesi isabetsizliği nedeniyle Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur. Yerel mahkeme ise zarar miktarının saptanamaması nedeniyle tazminat davası açılmadığına ilişkin PTT Başmüdürlüğü’nün düzenlediği yazıya dayanarak, ilk kararda yer almayan yeni bir gerekçe ile sanığın cezasının ertelenmesine karar vermiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise, Yerel Mahkemenin son uygulamasının özü itibariyle eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hüküm olduğunu belirterek dosyanın Yargıtay 7. Ceza Dairesi’ne gönderilerek temyiz incelemesi yapılmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 237 S. Taşıt Kanunu [Madde 16]
- 647 S. Cezaların Infazı Hakkında Kanun (Mülga) [Madde 6]
- 647 S. Cezaların Infazı Hakkında Kanun (Mülga) [Madde 4]
Ceza Genel Kurulu 2006/7-28 E., 2006/139 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/7-28 E., 2006/139 K.

  • CEZALARIN ERTELENMESİ
  • TAŞIT YASASINA AYKIRILIK
  • 237 S. TAŞIT KANUNU [ Madde 16 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 6 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taşıt Yasasına aykırılık suçundan sanığın, 237 sayılı Yasanın 16 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca, 60.000.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, 175.000.000 lira vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılana verilmesine ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline ilişkin Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30.05.2002 gün ve 683-490 sayılı hüküm, Katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 27.12.2004 gün ve 9789-16101 sayı ile;

    "Müdahil idare vekili müdahale dilekçesinde suç nedeni ile doğan zararların ve şahsi haklarının saklı tutulmasını talep ettiği halde bu hususta bir karar verilmemesi," isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesince 27.07.2005 gün ve 219-783 sayı ile;

    "27.07.2005 tarihli son celsede müdahil vekiline bu konu ile ilgili tazminat davası açılıp açılmadığı hususunda sorulan soruya zararı tespit edemedikleri için dava açamadıklarına ilişkin 23.10.2000 tarihli PTT Baş Müdürlüğüne hitaben yazılmış müzekkereden bir örneği dosyaya ibraz ettiği, dolayısıyla PTT"nin zararı tespit edemediği ve bu konuda herhangi bir davanın açılmadığı,

    Müdahil PTT"nin öncelikle bu konuda idari işlem başlatıp sanığın cezalandırılması için adli birimlere başvurduğu, sanık cezalandırıldıktan sonra da bu suretle ceza mahkemesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmadığından bahisle temyiz etmişse de, idarenin üzerinden 6 yıla yakın zaman geçen bu olayla ilgili herhangi bir zarar tespitini dahi yapmadığı, kaldı ki ceza mahkemesinde haklar saklı tutulduğunda ya da tutulmadığında dava açmalarına engel bir durumun olmadığı, kanunla tazminat alacaklısına verilen bir hakkın ortadan kaldırılamayacağı kanaatine varılmakla,

    İlgili idarenin hem cezalandırılmayı talep edip hem de sanığın cezalandırılmasına ilişkin kararı, alacak haklarının saklı tutulmadığından bahisle temyize konu etmesi ve temyiz sonucunda da, kararın bu nedenle bozulması ceza yargılamasını uzatan, sadece suçla ilgili re"sen gerçeği arayan ceza mahkemelerinin yapması gereken bir iş olmadığı, kaldı ki hakimin kanunla düzenlenmiş bir konuda ve kanunla verilmiş hakları kararı ile değiştiremeyeceği, bu tür sebeplerle bozmalar sonucunda yargılama sürecinin uzunluğu da gözönüne alındığında, ceza davasını ve doğal olarak da hukuk davasında zarar talebini zamanaşımına uğratacak ve yargı yolunu işlemez hale getireceğinden, bozma kararına uyulmamıştır," gerekçesiyle ilk hükümde direnilerek, sanığın bu kez 237 sayılı Yasanın 16, TCY"nın 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri gereğince, 50 YTL. Adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine, 350 YTL. Vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılana verilmesine ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmiştir.

    Bu kararın da süresi içinde katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 10.10.2005 gün ve 179825 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunda okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanığın Taşıt Yasasına aykırılık suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, katılma dilekçesinde suç nedeni ile doğan zararların ve şahsi haklarının saklı tutulmasının talep edilmesi halinde, şahsi hakların saklı tutulmasına karar verilmesinde zorunluluk bulunup bulunmadığı, karar verilmemesi halinde bu hususun hukuka aykırılık oluşturup, oluşturmayacağı noktalarında toplanmaktadır.

    Ancak, Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;

    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

    b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,

    c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,

    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,

    Özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.

    İncelenen dosya içeriğine göre;

    Yerel Mahkemece bozma üzerine, 27.7.2005 tarihli oturumda, katılan vekilinin, tazminat miktarı açısından herhangi bir belirleme yapılmadığından tazminat davası açılmadığı şeklindeki beyanları alınıp, sanığın da aynı şekildeki beyanları saptanıp, zarar miktarının saptanamaması nedeniyle tazminat davası açılmadığına ilişkin, Kayseri PTT Başmüdürlüğünce düzenlenen 23.10.2000 tarihli yazıya dayanmak suretiyle, ilk hükümde yer almayan yeni kanıt, gerekçe ve açıklamalara dayanmak suretiyle, öncekinden farklı bir hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu yeni açıklama, gerekçe ve kanıtlar ile uygulama Dairesince incelenmemiştir.

    Bu itibarla Yerel Mahkemenin son uygulaması özü itibariyle eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hüküm olduğundan dosyanın, temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

    Dosyanın saptanan eylemli uyma nedeniyle, temyiz incelemesi için Yargıtay 7.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 16.05.2006 günü oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara