Esas No: 2019/411
Karar No: 2019/390
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2019/411 Esas 2019/390 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/411 KARAR NO : 2019/390 KARAR TR : 08.07.2019 |
ÖZET: İdari ve adli yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulun-madığı, bu nedenle 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : M.Ş. (S.)
Vekili : Av. B.B.
Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : Av. A.Ç.
O L A Y : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Karşıyaka Sosyal Güvenlik Merkezi’nin, 30.01.2018 gün ve …/202.01.01/619359 sayılı işlemi ile, davacıya ait işyerinde çalışan H.Y.’nın, 18.10.2017 tarihli işe giriş bildirgesinin sigortalının çalışmaya başladığı tarihten önce verilmediği ve aylık prim ve hizmet belgeleri ile sigortalı işten ayrılış bildirgesinin süresi içinde Kuruma verilmediğinin tespit edildiğinden bahisle, davacı adına 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102. maddesi uyarınca 7.287,00 TL idari para cezası verilmiş, yapılan itiraz aynı Kurumun 20.02.2018 gün ve 2018/14 sayılı komisyon kararı ile reddedilmiş, 21.02.2018 gün …/202.01.01/1073420 sayılı yazı ile davacıya bildirilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Karşıyaka Sosyal Güvenlik Merkezi’nin, 21.02.2018 gün ve …/202.01.01/1073456 sayılı işlemi ile de, davacının 2017 yılı içerisinde işyerinde sigortasız işçi çalıştırdığının tespit edilmiş olması nedeniyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81. maddesi uyarınca işverenlere sağlanan prim teşviklerinden yararlanmaması gerektiğinin belirlendiği, bu nedenle, 2017/01-12. dönemlerde yersiz olarak yararlanmış bulunduğu işverenlere sağlanan asgari ücret destek indiriminden dolayı tahakkuk eden 2.337,66 TL sigorta prim borcunun (ödeme tarihine kadar hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte) 5510 sayılı Kanun’un 88 ve 89. maddesi gereği davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili, 21.02.2018 gün ve …/202.01.01/1073456 sayılı işlemin iptali ile davacı hakkında tahakkuk ettirilen sigorta prim borcunun kaldırılması ve asgari ücret destek indiriminden tekrar yararlandırılması istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
İZMİR 1. İDARE MAHKEMESİ: 29.05.2018 gün ve E:2018/664, K:2018/893 sayı ile, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinde, idari para cezalarına karşı idare mahkemelerinde dava açılabile-ceğinin belirtildiği, 101. maddesinde ise “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” düzenlemesine yer verildiği, 5510 sayılı Kanun’un 101. ve 102.maddeleri dikkate alındığında, asgari ücret destek indiriminden dolayı tahakkuk eden prim borcunun ödenmesine ilişkin olarak tesis edilen işlemin iptali ile tahakkuk ettirilen prim borcunun kaldırılmasına ve asgari ücret destek indiriminden tekrar yararlandırılmasına karar verilmesi isteminden kaynaklanan ve idari para cezası niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerinin (iş mahkemesinin) görev alanında bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez, 21.02.2018 gün …/202.01.01/1073420 sayılı “İdari Para Cezasına İtirazınız” konulu işlemin iptali için adli yargı yerinde dava açmıştır.
İZMİR 9. İŞ MAHKEMESİ: 02.04.2019 gün ve E:2018/403, K:2019/104 sayı ile, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde, bu Kanun uyarınca verilen idari para cezalarına karşı idare mahkemesine başvurulacağının, Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğinin düzenlendiği, bu nedenle davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle başvurunun görev nedeniyle reddine karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesinin Hicabi DURSUN’un başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ’un katılımlarıyla yapılan 08.07.2019 tarihli toplantısında: Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.
2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.
Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir”,19. maddesinde, “Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.
(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Karşıyaka Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 21.02.2018 gün ve …/202.01.01/ 1073456 sayılı işleminin iptali ile davacı hakkında tahakkuk ettirilen sigorta prim borcunun kaldırılması ve asgari ücret destek indiriminden tekrar yararlandırılması istemiyle idari yargı yerinde dava açtığı ve Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verildiği, bu idari işlem ile ilgili olarak davacı vekilinin adli yargı yerine dava açıp açmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, adli yargı yerince davacı hakkında bu konuda verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı, davacı vekilinin aynı Kurumun, 21.02.2018 gün …/202.01.01/1073420 sayılı “İdari Para Cezasına İtirazınız” konulu işleminin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açtığı ve Mahkemece görev nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, bu işlem ile ilgili olarak idari yargı yerine davacı vekilinin dava açıp açmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, idari yargı yerince davacı hakkında bu konuda verilmiş bir görevsizlik kararı da olmadığı, ancak davacı vekilinin İzmir 1. İdare Mahkemesinin 29.05.2018 gün ve E:2018/664, K:2018/893 sayılı kararı ile İzmir 9. İş Mahkemesinin 02.04.2019 gün ve E:2018/403, K:2019/104 sayılı kararları arasında oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesi talebini içeren dilekçesi üzerine, dava dosyasının İzmir 9. İş Mahkemesince idari yargı dosya sureti de temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, idari ve adli yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddi gerekmiştir.
S O N U Ç: 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının bulunmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 08.07.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Hicabi DURSUN |
Üye Şükrü BOZER |
Üye Mehmet AKSU |
Üye Birol SONER |
|
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Aydemir TUNÇ |
Üye Nurdane TOPUZ |