Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1372 Esas 2015/2627 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1372
Karar No: 2015/2627
Karar Tarihi: 16.06.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1372 Esas 2015/2627 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıklardan birisi hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuyla ilgili olarak verilen \"hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına\" ilişkin karara karşı itiraz edilmiş ve red edilmiştir. Diğer sanıkların ise resmi belgede sahtecilik ve katılanlar aleyhine ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Sanıklardan birisi hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yapılan temyiz itirazı sonucu, TCK'nın 53. maddesine göre yazılı şekilde karar verildiği ancak altsoyu haricindekiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanana kadar devam edeceği gözetilmeden karar verildiği belirlenmiş ve bu nedenle hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK'nın 231. Maddesi, TCK'nın 53. Maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. ve 322. Maddeleridir.
23. Ceza Dairesi         2015/1372 E.  ,  2015/2627 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçları yönünden yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK"nın 231. Maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı sanığın yaptığı itiraz üzerine, ... Ağır Ceza Mahkemesi’nce red kararı verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşıldığından dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
    B-Sanıklardan ..."un, sanık ..."ya ait eczanede çalıştığı, sanıkların birlikte hareket ederek katılanın gerçekte muayene olmamasına rağmen onun adına dört adet reçeteyi görevli doktorlara düzenlettirdikleri, reçetedeki ilaçların katılan tarafından teslim alınmamasına karşın, ilaçların teslim edildiğine ilişkin reçetelerin arkasına üçüncü bir şahsa imza attırdıkları ve bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve katılanlar aleyhine ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan olayda;
    1-Sanık ... hakkında her iki suçtan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın savunmasının aksine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına iştirak ettiğine dair delil bulunmadığından verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Katılanın aşamalardaki beyanları,suça konu reçetelerdeki katılan adına atfen atılı bulunan imzaların katılanın eli mahsulü olmadığına dair bilirkişi raporu, tanık anlatımları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara