"İçtihat Metni"
Kaçakçılık suçundan açılan kamu davası sonunda Silifke Asliye Ceza Mahkemesi; sanığa yüklenen eylemin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamında kaldığı" gerekçesiyle 4926 sayılı Yasanın 13/1-2 ve 26. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Taşucu Gümrük Komisyonuna gönderilmesine karar vermiştir.
Taşucu Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu da; sanıkta yakalanan eşyaların Türkiye"ye ithalinde, ithalat rejimi gereğince belirlenen kurumların iznine tabi olması nedeniyle, eylemin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrasına temas ettiği ve aynı Yasanın 26. maddesine göre de Asliye Ceza Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek karşı görevsizlik kararı vermiş, dosya görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmekle okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Çözümü gereken uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen eylemle ilgili yaptırım uygulama hususunda Silifke Asliye Ceza Mahkemesinin mi yoksa Taşucu Gümrük Yolcu Komisyonunun mu görevli olduğu hususunda toplanmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun 10.05.2005 gün ve 51-47 sayılı kararında vurgulandığı üzere; Devlet sistemimiz içinde yer alan il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri (Kunter-Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, I. Kitap, 12. Bası, 2003, s. 871 vd., Prof. Dr.Tahir Taner, Ceza Muhakemeleri Usulü Dersleri, 1944, s. 27 vd.) gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardır. Bu bakımdan, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını, merci belirleme suretiyle çözme görevi, 1684 sayılı yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna aittir.
Somut olayda, Asliye Ceza Mahkemesi eylemin idari yaptırım gerektiren 4926 sayılı Yasanın 13/1-2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Taşucu Gümrük Yolcu Komisyonu ise eylemin aynı Yasanın 13/3. madde ve fıkrası kapsamında kaldığını ve Asliye Ceza Mahkemesinin görevine giren suçu oluşturduğunu belirterek karşılıklı görevsizlik kararı vermiş iseler de, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5326 sayılı Kabahatler Yasası"nın 24. maddesinde; "Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verilir." hükmü uyarınca atılı eylem ister adlî yaptırımı gerektiren suç, isterse idarî yaptırımı gerektiren kabahat oluştursun, her iki halde de kovuşturma konusu fiili değerlendirme ve takdir yetkisi görevli Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğundan, uyuşmazlığın Silifke Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılması suretiyle giderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
Silifke Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2004 gün ve 882-453 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 14.03.2006 tarihinde tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.