Esas No: 2007/4-273
Karar No: 2007/278
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/4-273 Esas 2007/278 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İtirazname : 8778
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BURSA-YENİŞEHİR Asliye Ceza
Günü : 21.09.2005
Sayısı : 187-243
Sanık K. S.. hakkında, alkol alıp çevreyi rahatsız etmesi nedeniyle kolluk güçleri tarafından jandarma karakoluna götürüldüğünde, görevli onbaşı M.K..’a sövdüğünden bahisle açılan kamu davası sonunda; Bursa-Yenişehir Asliye Ceza Mahkemesince 21.09.2005 gün ve 187-243 sayı ile; “…sanığın 765 sayılı TCK.nun 266/1,59 ve 81. maddeleri uyarınca 1 ay 25 gün hapis ve 198 YTL ağır para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 330 YTL ağır para cezasına çevrilmesine, sanığın sonuç olarak 765 sayılı Yasanın 72. maddesi uyarınca 528 YTL ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, sanığa tayin olunan para cezası ile ilgili ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir aylık sürenin sona erdiği veya savcılıkça takside bağlanıp ta taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi nedeni ile geri kalan miktarın tamamının muaccel olduğu tarihten başlayarak ödenmeyen para cezasına, 6183 sayılı Yasanın 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanarak tahsiline, 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanması yönündeki isteğin reddine, suçta kullanılmadığı anlaşılan bir adet baltanın sahibine iadesine, yargılama giderine….” hükmedilmiş ve sanık tarafından temyiz edilen bu hüküm Yargıtay 4. Ceza Dairesince 01.11.2007 gün ve 4545-8697 sayı ile onanmıştır.
Bu karara Yargıtay C.Başsavcılığınca 07.12.2007 gün ve 8778 sayı ile;
“…..Gecikme zammına hükmedilmesi 647 sayılı Yasanın 5/5. maddesi ile uygulamaya konulmuştur. Oysa ki 647 sayılı Yasa 5275 sayılı Yasanın 122 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Hüküm tarihinde 647 sayılı Yasa yürürlükte değildir. Bu nedenle gecikme zammına hükmedilmesi yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile itiraz edilerek, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Genel Kurul’daki inceleme sanık K. S..hakkında görevli memura sövme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne hasren yapılmıştır.
Sanık K. S..’in 11.08.2002 tarihinde geceleyin alkol alıp çevreyi rahatsız etmesi nedeniyle şikayet edilmesi üzerine olay yerine gelen kolluk güçlerinin sanığı ve arkadaşlarını jandarma karakoluna götürmelerinin ardından sanığın nöbetçi onbaşı M. K..’a “ibne, defol git, ibne, top” şeklinde sövmesi tarzında gerçekleşen olayla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlığın, hüküm tarihinde yürürlükte bulunmayan 647 sayılı Yasanın 5/5. maddesinde yer alan “gecikme zammına” ilişkin düzenlemenin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin olduğu görülmektedir.
Bunun yanında, hükmün esasına ilişen bir ihtilaf veya hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dosya incelendiğinde; sanığın görevli memura sövdüğü sabit görülerek lehine olduğu değerlendirilen 765 sayılı Yasanın 266/1, 59 ve 81. maddeleri uyarınca 1 ay 25 gün hapis ve 198 YTL ağır para cezasına mahkum edildiği, sanığa verilen hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca ağır para cezasına çevrilmesi nedeniyle, sonuç olarak 528 YTL ağır para cezası ile cezalandırıldığı ve sanığa tayin olunan para cezası ile ilgili ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir aylık sürenin sona erdiği veya savcılıkça takside bağlanıp ta taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi nedeni ile geri kalan miktarın tamamının muaccel olduğu tarihten başlayarak ödenmeyen para cezasına, 6183 sayılı Yasanın 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanarak tahsiline hükmedildiği anlaşılmaktadır. Sanık tarafından temyiz edilen bu hüküm Özel Dairece de yasaya uygun bulunarak onanmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ise süresinde ödenmeyen para cezalarına gecikme zammı uygulanmasına olanak sağlayan 647 sayılı Yasanın 5. maddesinin 5. fıkrasının suç tarihinde yürürlükte bulunmaması nedeniyle somut olayda uygulanamayacağı hususuna yönelmektedir.
Bu saptamalar karşısında çözümü gereken hukuki uyuşmalık; halen yürürlükte bulunan mevzuat itibarıyla sanığa verilen adlî para cezasının süresinde ödenmemesi halinde 647 sayılı Yasanın 5/5 madde ve fıkrası uyarınca gecikme zammı uygulanıp uygulanamayacağına ilişkindir.
İlkeleri Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2006 gün ve 167-198 sayılı kararında ayrıntılarıyla açıklandığı ve belirlendiği üzere; 647 sayılı Yasanın yerine yürürlüğe girmiş bulunan 5275 sayılı Yasada, ödenmeyen adlî para cezalarına gecikme zammı uygulanmasını emreden bir düzenleme olmadığı için, bu Yasa hükümlerine göre tahsili gereken adlî para cezalarına gecikme zammı uygulanması olanağı da bulunmamaktadır.
Buna mukabil, 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 17/4. maddesine göre idari para cezalarının, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 106/4-son maddesine göre de çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezalarının ve hapis cezasından çevrilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde bu cezalar hapse çevrilemeyecek ve bunların tahsilatı 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılabilecektir. Öte yandan, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 3,5,6,7 ve 11. fıkralarına göre, büyükler hakkında hükmedilen adli para cezaları ödenmediğinde Cumhuriyet savcısının kararıyla hapse dönüştürülecek, ancak tek bir hükümle verilen adli para cezası yerine en fazla üç, birden çok hükümle verilen adli para cezaları yerine ise en fazla beş yıl hapis çektirilebilecek, infaz edilen hapsin süresi adli para cezasını tamamıyla karşılamadığı takdirde, geri kalan adli para cezasının tahsili 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre gerçekleştirilecektir. İşte bu durumlarda adlî para cezalarının 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre tahsil edilmesi zorunlu hale gelecek, ayrıca bu Yasanın 51. maddesindeki koşullar oluştuğu takdirde, ödenmeyen adlî para cezasına gecikme zammı uygulanması da mümkün olabilecektir. Ancak bu durumda söz konusu edilen gecikme zammı, 6183 sayılı Yasadaki özel düzenlemeden kaynaklandığı için, gecikme zammı tatbikinin adlî para cezasına ilişkin mahkeme ilâmında ayrıca karar altına alınmasına ve açıklanmasına gerek yoktur.
Sonuç olarak; suç önceki bir tarihte işlenmiş olsa dahi, 647 sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 01.06.2005 tarihinden sonra, ödenmeyen adlî para cezası bakımından anılan Yasanın 5/5. maddesine dayanılarak gecikme zammı uygulanmasına karar verilemeyecektir. Bu tarihten önce verilen hükümlerin yasa yolu denetimi nedeniyle bu tarihten sonra incelenmesi evresinde de, gecikme zammı uygulanmasına ilişkin bölümün Yargıtay’ca 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesiyle tanınan yetki kullanılarak hüküm fıkrasından çıkartılması gerekecektir.
Ayrıca, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5. maddesinde yer alan “…kanunlarda öngörülen “ağır para” cezaları, “adli para” cezasına dönüştürülmüştür” şeklindeki emredici hükme aykırı olarak sanık hakkında hükmedilen “ağır para” cezasının, “adli para” cezasına dönüştürülmesine karar verilmemiş olması da hukuka aykırıdır.
Bu itibarla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire Kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına, ancak bu aykırılıklar yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden belirtilen bölümlerin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.11.2007 gün ve 4545-8697 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Bursa-Yenişehir Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2005 gün ve 187-243 sayılı kararının, “ağır para cezasının”, “adli para cezasına” çevrilmesi gerektiğinin ve ayrıca sanığa verilen cezanın süresinde ödenmemesi halinde gecikme zammı uygulanamayacağının gözetilmemesi nedenleriyle BOZULMASINA,
Yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu aykırılıkların 1412 sayılı CYUY’nın kısmen halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
a) “Ağır para cezası” olarak belirlenen sonuç cezanın “adli para cezasına” çevrilmesi,
b) “Sanığa tayin olunan para cezası ile ilgili ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir aylık sürenin sona erdiği veya savcılıkça takside bağlanıp ta taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi nedeni ile geri kalan miktarın tamamının muaccel olduğu tarihten başlayarak ödenmeyen para cezasına, 6183 sayılı Yasanın 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanarak tahsiline” şeklindeki ifadeyi içeren kısmın hükümden çıkartılması,
Suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan Bursa-Yenişehir Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş bulunan 21.09.2005 gün ve 187-243 sayılı hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 25.12.2007 günü oybirliği ile karar verildi.