Esas No: 2007/7-248
Karar No: 2007/251
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/7-248 Esas 2007/251 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükümlü M.H.U.'nun kamu alacağının tahsilini zorlaştırmak suçlamasıyla sanık olması durumunda, yapılan yargılama sonucunda sorgusunun yapılmadan beraat kararı verilemeyeceğine dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını reddetti. Karara göre, bahsedilen suç için araçlara fiili haciz işlemi gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddesi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 110. maddesi.
Ceza Genel Kurulu 2007/7-248 E., 2007/251 K.
"İçtihat Metni"
Kamu alacağının tahsiline engel olmak suçundan sanık M.... H.... U..."ın beraatine ilişkin olarak Fatih 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 03.11.2004 gün ve 26-857 sayılı hüküm katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 18.09.2007 gün ve 15269-6197 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 02.11.2007 gün ve 6422 sayı ile;
"Sanık hakkında, trafik kaydına haciz konulan araçların yasal süresi içinde katılan idareye satış için teslim etmediğinden bahisle 6183 sayılı Yasaya aykırılıktan dava açıldığına göre, sanığın bu yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, haczedilen araçlarından başka borcunu karşılamaya yetecek mallarının olup olmadığının araştırılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, isnat edilen eylemin ilk bakışta suç oluşturmayacağının anlaşılması haliyle sınırlı bulunan CMUK"nun 223/son (CMK"nun 193/2.) maddesi yanlış yorumlanarak sanığın sorgusu yapılmadan beraat kararı verilmiştir. Sanığın eyleminin, ilk bakışta yasada yazılı tipe uygun, ceza yaptırımını gerektiren bir eylem olmadığı ileri sürülemez. Yüklenen suçun oluşup oluşmadığı, sanığın sorgusu yapılarak leh ve aleyhindeki tüm kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi sonucu belirleneceğinden, sanığın sorgusunun yapılması zorunludur." görüşü ile itiraz etmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen olayda;
T.... Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi"nin 2002 ve 2003 yılındaki faaliyetlerinden kaynaklanan gecikmiş vergi borcu ve gecikme zamları nedeniyle 34 E.. 40 - 34 V. 2... - 34 V. 2... plakalı araçlarına fiili haciz işlemi gerçekleştirilmeksizin Trafik Şube Müdürlüğüne yazılan bir yazı ile kayden haciz konulmuş, ayrıca Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı adıgeçen Şirket"e gönderdiği 10.10.2003 tarihli yazı ile, bu araçların ruhsat ve anahtarlarıyla birlikte Başkanlığa veya icra memurlarına teslim edilmesini istemiş, araçların teslim edilmemesi halinde hacizli malı gizleyerek amme alacağının tahsilini zorlaştırma eylemi nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 110. maddesinin 2. bendi gereğince dava açılması için suç duyurusunda bulunulacağını ihtar etmiş, ardından da Fatih Kaymakamının suç duyurusu üzerine Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı 31.12.2003 tarihli iddianame ile, esasen Şirket"in Yönetim Kurulu Başkanlığından ve Üyeliğinden 29.11.2000 tarihinde istifa ettiği saptanan M.... H.... U..."ı sanık göstermek suretiyle, sanığın Marmara Kurumlar Vergi Dairesinin mükellefi olduğu, vergi borcundan dolayı 3. E.. 40 - 3. V. 2... - 34 V. 2... plakalı araçlarına haciz konulduğu, idare tarafından satışın gerçekleştirilmesi için araçları teslim etmesi hususunda yapılan tebligata rağmen sanığın 15 gün içerisinde mahcuzu teslim etmediği iddiasıyla kamu davası açmış, Yerel Mahkeme sanığın sorgusunu gerçekleştirmeksizin, 6183 sayılı Yasanın 110/2. maddesindeki suç unsurlarının oluşmadığı ve sanığın cezalandırılmasına yeterli kanıt bulunmadığını gerekçe göstererek beraatine karar vermiş, katılan vekilinin temyiz ettiği hüküm Özel Dairece onanmıştır. Yargıtay C.Başsavcılığı ise, sorgusu yapılmayan sanık hakkında delil yetersizliğine dayalı olarak beraat kararı verilemeyeceği görüşüyle itiraz etmiştir.
Çözümü gereken sorun, sorgusu yapılmayan sanık hakkında beraat kararı verilmesinin mümkün olup olamayacağı hususuna ilişkindir.
Ceza Yargılaması Hukukumuzda genel kural, duruşmaya gelmeyen sanık hakkında yargılama yapılmaması ve hüküm verilmemesidir. Ancak gerek hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası"nın 223. maddesinin son fıkrası, gerek sonradan yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası"nın 193. maddesinin 2. fıkrası ile bu prensibe istisna getirilmiş ve toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sanığın sorgusu yapılmamış olsa da davanın gıyabında bitirilebileceği belirtilerek, sorgusu yapılmayan sanıklar bakımından bazı sınırlı hallerde hüküm kurulması olanağı sağlanmıştır. Çeşitli yargısal kararlarda da, beraat kararı yönünden bu ayrıksı hükmün, ancak ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulanabileceği, mevcut kanıtlar tartışılarak delil takdiri suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı vurgulanmış ve benimsenen bu ilkeler uygulamada istikrar kazanmıştır. (CGK 21.09.1992 gün ve 225-236, 27.01.1997 gün ve 39-46, 26.06.2001 gün ve 138-137, 19.11.2002 gün ve 6/272-402 s. kararları)
Yargılamaya konu olan, vergi borcundan dolayı vergi dairesine veya icra memurluğuna teslimi istenen araçların uyarıya karşın teslim edilmemesi eyleminin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasanın 110. maddesinde yazılı seçimlik hareketli suçu oluşturabilmesi için, araçlara fiili haciz işleminin gerçekleştirilmiş olması zorunludur. Oysa somut olayda fiili haciz yapılmadığı için atılı suçun unsurları oluşmamıştır. Nitekim Yerel Mahkeme de beraat kararının gerekçesinde, 6183 sayılı Yasanın 110. maddesinde yazılı suçun unsurlarını etraflıca tartışmak suretiyle, olayda unsurların gerçekleşmediğini açıkça belirtmiştir. Kararda bu nedenin yanı sıra ayrıca delil yetersizliğinden de söz edilmiş olması, isabetli bulunan ilk gerekçeyi geçersiz kılan bir husus olarak değerlendirilmemelidir.
Bu itibarla, toplanan kanıtlara göre unsurları itibariyle oluşmadığı ilk bakışta ve açıkça anlaşılan suçtan ötürü beraat kararı verilebilmesi için sanığın sorgusunun yapılmasına ihtiyaç bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddi gerekmektedir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Kurul Üyesi ise;
"Sanığın sorgusu yapılmadan delil takdiri suretiyle beraat kararı verilemeyeceğini" belirterek itirazın kabulü yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 27.11.2007 günü oyçokluğu ile karar verildi.