Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-242 Esas 2007/248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2007/YYB-242
Karar No: 2007/248

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-242 Esas 2007/248 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-242 E., 2007/248 K.

Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-242 E., 2007/248 K.

  • BANDROLSÜZ CD SATMAK SUÇU
  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 1684 S. UMUMİ MAHKEMELER VE KARAR HAKİMLERİ VE MUSTANTİ... [ Madde 1 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 8 ]
  • "İçtihat Metni"

    Bandrolsüz CD satmak suçundan sanık M.... İ...."in 5846 sayılı Yasanın 81/4-1-son, 765 sayılı TCY. nın 36. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile açılan kamu davası sonunda İstanbul Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesince 20.03.2003 gün ve 500-279 sayı ile;

    "...Bilirkişi raporuna göre yasal olarak bandrollü olması gereken ürünlerin bandrolsüz olarak sanık tarafından satışa arz edildiği, ancak bu ürünlerin bizzat sanık tarafından çoğaltılarak piyasaya sürdüğüne dair savunmasının aksine bir delil bulunmadığı gibi suçun manevi unsurunun da olayda gerçekleşmediği ve esasen olayın 3257 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği çünkü sanık lehine TCK. nun 2. maddesi de nazara alınarak sanığın eyleminin 3257 sayılı Yasa kapsamında idari para cezasını gerektirdiği..." gerekçesiyle görevsizliğe, dosyanın ilgili Belediye Başkanlığına gönderilmesine ve suça konu ürünlerin 765 sayılı TCY. nın 36. maddesi uyarınca zoralımına karar vermiş, müştekiler vekilinin temyizi Yargıtay 7.Ceza Dairesince 20.09.2006 gün ve 11883-15200 sayı ile CYUY. nın 317. maddesi uyarınca reddedilmesiyle karar kesinleşmiştir.

    Güngören Belediyesi Encümeni ise 08.02.2007 gün ve 326-640 sayı ile;

    "…

    …5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun (değişik 5101-03.03.2004/m.24) 81/7. maddesine göre bu hususta Adli Yargı Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı alınması talebinin kabulüne..." karar vererek dosyayı iade etmiştir.

    Yerel Mahkeme ile Güngören Belediye Encümeni arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle gönderilen dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 24.10.2007 gün ve 205267 sayılı "...İstanbul 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 20.03.2003 gün ve 500-279 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması…

    …" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına tevdi edilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sanığın bandrolsüz CD sattığı iddiasıyla 5846 sayılı Yasanın 81/4-1-son, 765 sayılı TCY. nın 36. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile açılan kamu davasında, yargılamayı yürüten Yerel Mahkeme, sanığın eyleminin 3257 sayılı yasa kapsamında idari para cezasını gerektirdiğini, yaptırımı belirleme görevinin de Belediye Encümenine ait olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir.

    Güngören Belediye Encümeni de 08.02.2007 gün ve 326-640 sayılı kararında; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 81/7. maddesine göre bu hususta Adli Yargı Mahkemelerinin görevli olduğunu belirtmiş, bu suretle doğduğu belirtilen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmiştir.

    Adli yargıya dâhil ceza mahkemeleri arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümü 1412 sayılı Ceza Yargılamaları Usulü Yasasında ve sonradan yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasasında düzenlenmiş, buna karşılık adli yargıya dâhil mahkemeler ile adli yargı dışında kalan diğer yargı mercileri veya yaptırım uygulama yetkisi verilmiş makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözecek yargı mercileri ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile diğer bazı yasalarda belirlenmiştir.

    Bu bağlamda;

    1- Anayasanın 158. maddesinin 1. fıkrasında; "Uyuşmazlık Mahkemesinin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili" olduğu belirtilmiş, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 1. maddesinde; "Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

    Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hâkim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır" hükümlerine yer verilmiştir.

    2- Bir kısım görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümlenmesi görevini Ceza Genel Kuruluna veren 04.06.1930 Tarih ve 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde ise; "Umumi Mahkemeler, karar hâkimleri ve müstantiklerle idare heyetleri ve sair kaza salâhiyetini haiz makamlar arasında vazife ve salâhiyet sebebiyle hâdis olacak ihtilâfların halli, Temyiz Mahkemesi Ceza Heyeti Umumiyesine aittir." hükmü yer almaktadır.

    Görüleceği üzere Uyuşmazlık Mahkemesi, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" arasında doğacak görev uyuşmazlıklarının çözümü ile görevlidir. Bir merciin yargı organı olarak vasıflandırılabilmesi için kazaî bir usul uygulanmasından başka üyelerinin de bağımsız olması, hâkim niteliğini haiz ve hâkim statüsünde bulunması şarttır. 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde sözü edilen; "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" ise, çeşitli yaptırımları uygulayabilmeleri bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş bulunduğu halde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 9. maddesinde kastedilen anlamda yargı mercii olarak kurulmayan ve görevlileri hâkim sıfatını taşımayan makamlardır. Nitekim Devlet sistemimiz içinde yer alan, il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri (Kunter-Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, I. Kitap, 12. Bası, 2003, s. 871 vd., Prof. Dr.Tahir Taner, Ceza Muhakemeleri Usulü Dersleri, 1944, s. 27 vd.) gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardır. Bu bakımdan, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını merci belirleme suretiyle çözme görevi, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna aittir.

    Öte yandan, uyuşmazlıkların merci tayini suretiyle çözümlenebilmesi için, uyuşmazlığa konu kararların kesinlik kazanmış olması gerekir. Bunların ıslahı ve uyuşmazlığın halli için bir başka yasa yolu mevcut bulunduğu takdirde, merci tayini usulüne başvurulamayacaktır.

    İnceleme konusu olayda;

    Yerel Mahkemece verilen görevsizlik kararı, adli yargı sistemi dışındaki bir makamı görevli sayar nitelikte bulunduğundan, temyiz yasayoluna tabidir. Tarafların yokluğunda verilen ve usulüne uygun olarak tebliğ edilen bu kararı sanık temyiz etmemiş, müştekiler vekilinin temyizi de Yargıtay 7. Ceza Dairesince reddedilerek karar kesinleşmiştir. Güngören Belediye Encümeni kararı ise sanığa ve müştekiler vekiline tebliğ edilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın, idarenin her türlü işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunu açık tutan 125. maddesi hükmü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının, idari davaların açılması bakımından koşul olarak aranan süreleri belirleyen 7. ve süreleri tebliğden başlatan 8. maddesi hükümleri karşısında, öncelikle Belediye Encümeni kararının sanığa ve müştekiler vekiline tebliği ile başvurulacak yasayolu sonunda veya yasayoluna başvurulmaması üzerine kesinleştirilmesi gerekir.

    Bu itibarla, kaza yetkisini haiz sair makamlardan olan Güngören Belediye Encümeni kararının kesinleşmemesi nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmelidir.

    SONUÇ:

    Açıklanan nedenlerle; Güngören Belediye Encümenince verilen görevsizlik kararının henüz kesinleşmemesi nedeniyle, bu aşamada Yargıtay Ceza Genel Kurulunca, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 27.11.2007 günü tebliğnamedeki isteme aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara