Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/7-213 Esas 2007/191 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2007/7-213
Karar No: 2007/191

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/7-213 Esas 2007/191 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık Yaşar K...... hakkında tefecilik suçundan açılan davada, sanık beraat etmiştir. Ancak Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yetersiz gerekçe ve eksik araştırmaya dayalı olarak verilen beraat kararının isabetsiz olduğunu belirterek, hükmü bozmuştur. Yerel mahkeme ise, emlakçılık yapan sanığın işyerinde ele geçen senetleri tefecilik yapmak amacıyla aldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle önceki beraat kararında direnmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanığa yüklenen tefecilik suçunun cezasının 90 sayılı KHK'nin 15. maddesinin 2. fıkrasında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve ağır para cezası olduğunu ve suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCY'nın 102/4. maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresinin beş yıl olduğunu belirterek, gerçekleştirilen dava zamanaşımı nedeniyle davayı düşürmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu [Madde 223]
- 5320 S. Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun [Madde 8]
- 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 102]
- 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 104]
Ceza Genel Kurulu 2007/7-213 E., 2007/191 K.

Ceza Genel Kurulu 2007/7-213 E., 2007/191 K.

  • DAVA ZAMANAŞIMI
  • EKSİK ARAŞTIRMAYA DAYALI HÜKÜM
  • TEFECİLİK SUÇU
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 223 ]
  • 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 104 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanık Yaşar K......."nün tefecilik suçundan beraatine ilişkin Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 25.12.2003 gün ve 1725-1240 sayılı hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 21.06.2006 gün ve 36039-12651 sayı ile;

    "Tefecilik suçunun oluşabilmesi için birden fazla kişiye sistemli ve sürekli bir biçimde faiz karşılığı ödünç para verilmesi gerekmekte olup, sanığın bir çok kişiye faiz karşılığı ödünç para vererek çıkar sağlayıp sağlamadığı ve bu işi meslek haline getirip getirmediğinin tespiti bakımından, adına senet düzenlenen kişilerden daha çok sayıda ve bulunabilecek olanların dinlenmeleri ve ayrıca kolluk araştırması da yaptırıldıktan sonra toplanan tüm kanıtlar karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yetersiz gerekçe ve eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Yerel Mahkeme 07.02.2007 gün ve 850-53 sayı ile; "....Mahkemece adresi tespit edilebilen tanıklar dinlenmiştir. Bir çok senette sadece borçlunun adı yazılı olup, adres belli değildir.

    Dinlenebilen tanıkların beyanları da dikkate alındığında, emlakçılık yapan sanığın işyerinde ele geçen senetleri tefecilik yapmak amacıyla aldığı kanıtlanamamıştır. Yeniden araştırma yapmak sonucu değiştirmeyecektir" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

    Bu hükmün de katılan vekili ve C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.08.2007 günlü "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanığa yüklenen ve ilk kez işlenen tefecilik suçunun cezası 90 sayılı KHK"nin 15. maddesinin 2. fıkrasında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve ağır para cezası olarak saptanmıştır. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCY"nın 102/4. maddesinde bu suç bakımından öngörülen asli zamanaşımı süresi beş yıldır. Yargılama sırasında gerçekleştirilen ve zamanaşımını kesip bu süreyi yeniden başlatan en son işlem ise, sanığın 21.05.2002 tarihinde mahkemece yapılan sorgusudur. Bu tarih ile inceleme tarihi arasında asli zamanaşımı süresi dolmuş bulunduğundan, davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekmektedir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1- Yerel Mahkeme direnme hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,

    2- Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesinin 1. fıkrasının yaptığı gönderme nedeniyle 1412 sayılı CYUY"nın temyiz incelemesi yönünden halen uygulanması olanağı bulunan 322. maddesinin 1. fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak, sanık Yaşar K....... hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCY"nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY"nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

    3- Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 25.09.2007 günü sonucu itibariyle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara