Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1866 Esas 2020/4144 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1866
Karar No: 2020/4144
Karar Tarihi: 09.07.2020

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1866 Esas 2020/4144 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2017/1866 E., 2020/4144 K. numaralı kararda, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle mahkûm edildiği ancak hükmün açıklanmasına yönelik kararda gerekçesizlik bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan ve sonrasında değişen TCK maddeleri arasında karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, sanığın denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı ancak hükümden önce kanunda yapılan değişiklikler nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulama koşullarının bulunmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerin yeterli olmadığı için davanın düşmesine karar verilemeyeceği konularında eksik araştırma yapıldığı vurgulanmıştır. TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasındaki \"kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır.\" hükmü ise davanın düzenlenmesinde önemli bir yer tutmuştur.
20. Ceza Dairesi         2017/1866 E.  ,  2020/4144 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : İSTANBUL Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1- CMK.nun 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik kararda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, CMK.nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
    2- Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma ve somutlaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
    3- Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi,
    4- 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 07/03/2014 tarihli davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; bu davetten sonra sanığın denetime başladığı, sanığın 14/04/2014 tarihli görüşmeye katılmaması üzerine, sanığa İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından 29/04/2014 tarihli uyarının tebliğ edilerek ihtarda bulunulduğu; sanığın uyarıdan sonra 2 görüşmeye katıldığı ancak 16/06/2014 tarihli grup çalışmasına geç kalarak katılmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadan dosyasının kapatıldığının anlaşılması karşısında; ilk uyarıdan sonra da denetimli serbestlik tedbiri kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışan sanığın,’’ 16/06/2014 tarihinde grup çalışmasına geç kalarak katılmamasının ’’ kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA 09.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Hemen Ara