Esas No: 2007/8-146
Karar No: 2007/156
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/8-146 Esas 2007/156 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2007/8-146 E., 2007/156 K.
"İçtihat Metni"
Sanığın 5237 sayılı Yasanın 170/1-c, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca 1 er ay ara ile 10 eşit taksitte ödenmek üzere taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına, emanette kayıtlı tabanca ve şarjörün müsaderesine ilişkin Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesince verilen 09.11.2006 gün ve 554-473 sayılı hükmü, Adalet Bakanlığının yasa yararına bozması istemi üzerine inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 30.04.2007 gün ve 3369-3318 sayı ile;
Silah niteliğinde bulunmayan kurusıkı tabanca ile havaya ateş etme eyleminin 765 sayılı TCY"nın 264/7 ve 5237 sayılı TCY"nın 170/1-c madde ve fıkrasında tanımlanan, içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı gerekçeleriyle, Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2006 gün ve 554-473 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası"nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasına, cezanın kaldırılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 08.06.2007 gün ve 50767 sayı ile;
Sanığın Almanya"da ikamet ettiği, soruşturma sırasındaki ifadesi, kovuşturma aşamasındaki savunması, tebligat evrakı ve zabıta araştırması ile sabittir. Mahkûmiyet hükmüne ilişkin tebligat, sanığın soruşturma aşamasında misafir olarak bulunduğunu belirttiği ülkemizdeki adrese çıkarılmış ve tebliğ işlemi bu adreste birlikte oturduğunu beyan eden akrabası Coşkun A..."a yapılmıştır. Bu tebliğ işlemi usulsüzdür. Dosya içerisinde, sanığın usulsüz tebligatı öğrendiğine ilişkin bir bilgi de bulunmamaktadır. Tebligatın usulsüz olması nedeniyle mahkûmiyet hükmü henüz kesinleşmemiştir.
Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmemesi nedeniyle kanun yararına bozma isteminin reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Kabule göre ise, sanığın kurusıkı tabanca ile havaya ateş etme eylemi, 5326 sayılı Kanunun 36/1. maddesinde yazılı 50 YTL idari para cezasını gerektiren kabahat niteliğindedir.
Bozma nedenine göre, Yerel Mahkeme hükmünü bozan Yargıtay Özel Dairesinin 5326 sayılı Yasanın 24. maddesini göz önünde bulundurmak suretiyle aynı Yasanın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca idari para cezasına hükmetmesi, kabahat konusunu oluşturan eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle kurusıkı tabanca ve eklerinin sahibine iadesi yerine, "cezanın kaldırılmasına" karar verilmesi de isabetsizdir, görüşleriyle itiraz yasayoluna başvurularak, Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2006 gün ve 554-473 sayılı kararının kesinleşmemesi sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 30.04.2007 gün ve 3369-3318 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; hükmün kesinleşip kesinleşmediği, dolayısıyla yasa yararına bozma isteminin koşullarının gerçekleşip, gerçekleşmediğinin belirlenmesi,
2-Gerçekleştiğinin saptanması halinde ise, hükümlünün cezasının kaldırılmasına mı, yoksa daha hafif cezaya mı hükmedilmesi,
Gerektiği noktalarında toplanmaktadır.
1-Hükmün kesinleşip kesinleşmediği, dolayısıyla yasa yararına bozma isteminin koşullarının gerçekleşip, gerçekleşmediğine yönelik değerlendirme;
a)Yasa yararına bozma yasayolunun genel koşulları;
Öğretide "olağanüstü temyiz" olarak da adlandırılan yasa yararına bozma yasayolunun koşulları ve sonuçları 5271 sayılı CYY"nın 309 ve 310. maddelerinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Yasanın 309. maddesinde Adalet Bakanlığına, 310. maddesinde ise Yargıtay C.Başsavcısına tanınan yasa yararına bozma başvuru yetkisi, hâkim veya mahkemelerce verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılığı gidermeyi amaçlayan olağan üstü bir yasa yoludur.
Bu şekilde kesinleşmiş bir karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay"ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay"ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
b) Hükmün kesinleşip, kesinleşmediğinin saptanması;
İncelenen dosyada; Sanık Adem K........"nın 05.09.2005 tarihinde şüpheli olarak saptanan beyanında, josefinmen str. 45881 Gelsenkirchen Almanya adresinde ikamet ettiğini beyan ettiği, C.Savcılığında da aynı şekilde Almanya"da ikamet ettiğini, D…
……. köyü-Tavşanlı"da misafir kaldığını söylediği, adına çıkarılan tebligatın yurt dışından olduğundan bahisle iade edilmesi üzerine, kolluk tarafından yapılan adres tahkikinde, düzenlenen 01.02.2006 tarihli tutanakta Almanya"da olduğunun saptanarak açık adresinin bildirildiği,
Sanığın 07.08.2006 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine müracaat ederek, izinli geldiğini belirterek ifadesinin saptanmasını istemesi üzerine, Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesince 07.08.2006 tarihinde, sanığın izinli döndüğü, 10 gün sonra yurtdışına gideceği ve duruşma günü hazır olamayacağı belirtilerek, 07.08.2006 tarihinde savunmasının saptandığı ve yargılamanın önceden atılı bulunan 09.11.2006 tarihine ertelendiği, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükmün de, Dümrekulu köyü Tavşanlı/Kütahya adresinde, 08.12.2006 tarihinde birlikte ikamet ettiğini beyan eden dayısı Coşkun A... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu bilgi ve belgelere göre, sanığın yurtdışında ikamet ettiği sabittir, bu nedenle yapılan tebliğ usulsüz olup, sanığın usulsüz yapılan tebliğden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaktadır. Yapılan tebliğin geçersiz olması nedeniyle 09.11.2006 gün ve 554-473 sayılı mahkumiyet hükmü henüz kesinleşmemiştir. Kesinleşmeyen hükümler hakkında yasa yararına bozma yasayoluna başvurulamayacağından, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile, Özel Daire bozma kararının kaldırılıp, Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin reddine, bu aşamada diğer itiraz nedeninin incelenmesine yer olmadığına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 30.04.2007 gün ve 3369-3318 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin REDDİNE,
4- Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2006 gün ve 554-473 sayılı hükmünün sanığa usulünce tebliği hususunda gereğinin mahalli mahkemesince ifasına,
Dosyanın Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere, Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 26.06.2007 günü oybirliğiyle karar verildi.