Esas No: 2006/9-292
Karar No: 2007/148
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/9-292 Esas 2007/148 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2006/9-292 E., 2007/148 K.
"İçtihat Metni"
Devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunmak suçundan, 765 sayılı TCY.nın 125 ve 59/1. maddeleri uyarınca müebbet ağır hapis cezasına hükümlü İsmail G.... ile 765 sayılı TCY.nın 125, 55/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasına hükümlü Sait Ö........"in, 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası hükümlerinden yararlandırılmalarına, hükümlüler hakkındaki Erzurum DGM"nin hükmünün iptaline, sanık İsmail G...."in 765 sayılı TCY.nın 125, 59/1 ve 4959 sayılı Yasanın 4/c-1. maddesi uyarınca 14 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanık Sait Ö........"in ise 765 sayılı TCY.nın 125, 55/1, 59/son ve 4959 sayılı Yasanın 4/c-1. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Erzurum DGM.ce 07.05.2004 gün ve 178-102 sayı ile verilen kararın o yer C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi 22.11.2004 gün ve 5302-6315 sayı ile;
"1- 4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yakalanan hükümlülerin örgüt içindeki konum ve faaliyetleriyle uyumlu şekilde bilgi vermek suretiyle örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım ettiklerine ya da bilgi ve belge vererek, yahut bizzat çaba göstererek örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olduklarına dair yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle de yasada aranan koşulların oluşmadığı gözetilmeden, haklarında anılan yasa hükümlerinin uygulanması,
2- Kabule göre de; 4959 sayılı Yasadan yararlanma talebi üzerine kurulan hüküm, niteliği itibariyle esas hükmü tümüyle ortadan kaldırmayıp, kesinleşen sonuç ceza üzerinden uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden, kesin hüküm kuralını zedeleyecek şekilde hükmün iptal edilmesi" isabetsizliğinden hükmü bozmuştur.
Yerel Mahkeme 20.07.2006 gün ve 3-97 sayı ile kabule göre bozma nedenine uymuş, ancak 1 nolu bozma kararı yönünden;
"1- Sait Ö........ ve İsmail G...."in Gebze"de ikamet ettikleri sırada hakkında Kayseri Devlet G....lik Mahkemesinin kesinleşen 1992/386 esas, 1996/4 karar sayılı ilamı ile TCK.nun 125, 59, 3419 sayılı Yasanın 1/2. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilen Tamer B.... olduğu halde, kendi özgür iradeleri ile PKK terör örgütüne katılmaya karar verip 1992 yılı Ağustos ayında Göle ilçesine geldikleri, burada E…
…… köyüne gidip Nurettin D.... isimli kişinin evinde iki gün kaldıkları, köyden 10.08.1992 günü yanlarında Hevidar, Mizgin ve S.... (K) olduğu halde Korkmaz K..... isimli kişinin kullandığı araçla önce Göle ilçesi Çoban köyüne, buradan da Tellioğlu köyüne gidip ormanlık alanda diğer PKK grubu ile buluştukları, Sait Ö........"e Numan (K), İsmail G...."e ise Kazım (K) adının verildiği, her ikisinin, 04.09.1992 tarihinde 17 PKK terör örgütü militanının ölü olarak ele geçirildiği, şehit ve yaralının bulunmadığı çatışma sırasında yakalandıkları, Sait Ö........"in dosyada mevcut tutanaklara göre 04.09.1992 günü, sanık İsmail"in ise çatışma sonrasında yakalandığı, fakat hangi tarihte nasıl yakalandığına dair dosyada bir belge olmayıp, dosyada mevcut Göle Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen tutanağa göre 06.09.1992 günü jandarma nezaretine alındığı anlaşılmıştır.
2-Aralarında İsmail G.... ve Sait Ö........"in de bulunduğu toplam 17 kişi hakkında 26.10.1992 tarihli iddianame ile Kayseri Devlet G....lik Mahkemesine 765 sayılı TCK.nun 125. maddesi uyarınca yargılanmaları için dava açıldığı, mahkemece yapılan birleştirmeler sonucunda Kayseri Devlet G....lik Mahkemesinin 1992/386 esasında kayıtlı olarak bulunan davada 1996/4 karar ile 42 sanık hakkında karar verildiği, bu kararda her iki sanığın eylemleri 765 sayılı TCK.nun 168. maddesi kapsamında kabul edilip 3419 sayılı Yasa uyarınca ceza tayinine yer olmadığına karar verildiği, bu kararda başka çatışmalarda yakalanan Yusuf Y....., Mehdi B…
…, Tamer B...., Serhat G…
….. isimli kişiler hakkında da mahkemece 3419 sayılı Yasanın uygulanmasına karar verildiği, C.Savcısının sadece İsmail, Sait ve Serhat G.... yönünden kararı temyiz ettiği, kararın 9. Ceza Dairesi Başkanlığının 30.06.1997 gün, 1997/1225-4489 esas-karar sayılı ilamı ile eylemlerin TCK.nun 125. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekçesiyle bozulduğu,
3-Bozmadan sonra davanın Erzurum Devlet G....lik Mahkemesinin 1997/483 esasına kaydedildiği, mahkemece verilen 1998/413 sayılı kararın temyiz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanlığının 22.09.1999 gün, 1999/424-3163 esas-karar sayılı kararla sanıkların hukuki durumlarının 4450 sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu,
4- Bozmadan sonra Erzurum Devlet G....lik Mahkemesinin 1999/282 esasına kaydedildiği, 2//1/109 sayılı kararla sanıkların 765 sayılı TCK.nun 125, 59. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine karar verilerek 4450 sayılı Yasanın uygulanma koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
5- Hükümlülerden İsmail G.... 11.08.2003, sanık Saik Ö........ ise 06.08.2003 tarihli dilekçeler ile 4959 sayılı Yasadan faydalanmak için başvurmuşlar,
Erzurum Devlet G....lik Mahkemesince 2003/178 esas, 2004/102 sayılı kararla talepleri kabul edilmiş, C.Savcısının aleyhe temyizi üzerine söz konusu karar Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanlığınca yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Yukarıda da ayrıntılı şekilde açıklanmaya çalışıldığı üzere hükümlüler İsmail ve Sait 1992 yılı Ağustos ayında Gebze"den Göle ilçesine gelip PKK terör örgütüne katılmışlar ve 04.09.1992 tarihinde güvenlik güçleriyle girdikleri çatışma sonrası yakalanmışlardır, buna göre örgütte kaldıkları süre 20-25 gündür.
İsmail G.... 11.09.1992 günlü 11 sayfalık kolluk, Sait ise 11.09.1992 günlü altı sayfalık kolluk ifadesinde örgüte nerede ve nasıl katıldıklarını, örgüt içerisindeki faaliyetlerinin nelerden ibaret olduğunu açıklamışlar, C.Savcılığı ve Sulh Ceza Hakimliğinde de bu açıklamaları tekrar etmişlerdir.
Keza, İsmail G.... 23.03.1993, 01.08.1994, 14.12.1999, 08.05.2001 günlü dilekçeler ile pişmanlığını dile getirmiş ve itiraflarda bulunmuştur. Diğer hükümlü Sait de yargılama sürecinde yazılı dilekçeler ile pişmanlığını dile getirmiştir.
Hükümlülerden Sait, Kayseri Devlet G....lik Mahkemesi tarafından 14.11.1995 tarihinde yargılama sırasında tahliye edilince askere gidip gelmiş, diğer hükümlü İsmail de tahliye kararından sonra 14.08.1996 tarihinde evlenmiş ve 1998 yılında Çankaya"da kendi adına bilardo salonu açmıştır.
Haklarında gıyabi tutuklama kararı verildiğini öğrenince kendiliklerinden gelip teslim olmuşlardır.
Buna göre her iki hükümlü de her fırsatta pişmanlıklarını dile getirmişler, yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edildiği üzere 3419, 4450 ve 4959 sayılı Yasalardan faydalanmak için başvuruda bulunmuşlardır. Bir aydan az bir süre örgüt içerisinde yer alan kişilerin örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım etmedikleri, bilgi ve belge vermedikleri, örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olmadıkları gerekçesiyle 4959 sayılı Yasadan faydalanmalarının mümkün olmadığının kabulünün, her ikisiyle birlikte örgüte katılıp 18.11.1992 tarihinde yakalanan ve hakkında Kayseri Devlet G....lik Mahkemesinin 1996/386 esas, 1996/4 karar sayılı ilamı ile 3419 sayılı Yasa hükümleri uygulanan Tamer B.... isimli kişiden farklı konumda bulunmamalarına rağmen istemlerinin reddine karar verilmesinin 4959 sayılı Yasanın amacına, dosya kapsamına aykırı olduğu sonuç ve kanısına varılmıştır.
Bunun dışında Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanlığının 05.12.1995 gün, 6515/6182, CGK.nun 21.09.1999 gün, 163-191 esas-karar (CGK Kararları-2002 Baskı) sayılı İçtihatlarında da ifade edildiği üzere "Örgüt hakkında yeterli bilgi ve belgesi olmayan bir failden örgütün dağılması ve ortaya çıkarılmasını sağlamasını beklemek ve elinde olmayan nedenlerle bu husus sağlanamadığı halde hakkında 3419 sayılı Yasanın uygulanmaması adaletsiz sonuçlara yol açar."
Söz konusu yasadan faydalanamayacak olanlara ilişkin Yasanın 3. maddesinde belirtilen kişi ve konumda bulunmayışları, 20-25 gün örgüt içerisinde yer alan hükümlülerin örgütün dağılması veya ortaya çıkarılmasını sağlamaya yönelik yeterli bilgi ve belgelerinin bulunduğu, buna rağmen bunları vermekten kaçındıklarının kanıtlanmamış olması karşısında haklarında 4959 sayılı Yasanın 4/c-1. maddesinin uygulanmasının somut olaya, yasalara, adalete ve hakkaniyete uygun düşeceği sonuç ve kanısına varıldığı" gerekçesiyle ve oyçokluğuyla önceki hükümde direnmiş, hükümlü İsmail G...."in de infazının durdurulmasına ve tahliyesine karar vermiştir.
Bu hükmün de süresi içinde C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 06.11.2006 gün ve 236875 sayılı "onama" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunmak suçundan 765 sayılı TCY.nın 125 ve 59/1. maddeleri uyarınca müebbet ağır hapis cezasına hükümlü İsmail G.... ile 765 sayılı TCY.nın 125, 55/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasına hükümlü Sait Ö........"in, bu cezalarının 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasasının 4/C-1 ve 5252 sayılı Yasanın 6. maddeleri gereğince İsmail G.... yönünden 14 yıl hapis cezasına, Sait Ö........ yönünden ise 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına çevrilmesine karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, hükümlülerin 4959 sayılı Yasadan yararlanma koşularının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Hukuki sorunun sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi bakımından, öncelikle 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası ile öncesindeki yasal düzenlemelerin süreç içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Terör örgütlerinin insan kaynağının kurutulabilmesi, alınabilecek diğer tedbirlerle birlikte bu örgütlerin etkisizleştirilip ortadan kaldırılmaları, geçmişte meydana gelen terör eylemlerinin aydınlatılabilmesi, gelecekte işleyebilecekleri suçların engellenmesi ve terör örgütüne üye olanların tekrar topluma kazandırılabilmeleri bakımından 05.06.1985 tarihli ve 3216 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Yasa kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur. Bu yasanın iki yıllık yürürlük süresinin bitmesi üzerine aynı amaçlara yönelik olarak 25.03.1988 tarihli ve 3419 sayılı Yasa çıkarılmış, Yasanın 1. maddesi süreli, diğer maddeleri ise süresiz olarak yürürlüğe girmiştir. Anılan 1. maddenin sona eren yürürlük süresi zaman içinde 3618, 3853, 4085, 4450 ve 4537 sayılı yasalarla uzatılmış ve nihayet 29.08.2000 tarihinde uygulaması sona ermiş ise de, bu süre içinde beklenen amaca ulaşılamaması nedeniyle bu kez benzer amaçlarla 29.07.2003 tarihinde kabul edilen 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe konulmuştur.
4959 sayılı Yasanın Genel Gerekçesinde; "Yakalandıktan sonra bilgi verme eğilimindeki bir çok örgüt mensubu nedamet eğiliminde olmasına rağmen herhangi bir ceza indiriminden yararlanma ihtimali bulunmadığından nedametini açıkça dile getirmemekte ve bilgi vermekten kaçınmaktadır. Oysa önemli konumdaki bir örgüt mensubunun, örgütle ilgili olarak verdiği bilgilerle, faili meçhul kalmış suçlar aydınlatılabilmekte ve örgüt mensuplarının yakalanabilmesi sağlanabilmektedir......" denilerek, Yasanın çıkarılma amacının, yakalanan örgüt mensuplarının bilgi vermeleri, bu suretle faili meçhul kalmış olayların aydınlatılması ve örgüt mensuplarının yakalanabilmesi olarak açıklanmıştır.
Yasanın;
3. maddesinde; yasadan yararlanamayacak kişiler sayılmıştır. Buna göre; tamamı üzerinde etkili olabilecek şekilde terör örgütünü sevk ve idare edenler, hükmü kesinleşmeden önce hâkim huzurunda önceki beyanlarını reddeden veya bu yasa hükümlerinden yararlanmak istemediğini beyan eden failler ve 3216, 3419, 3618, 3853, 4085, 4450 ve 4537 sayılı yasa hükümleri uygulanmış bulunanlardan, anılan yasaların kapsamına giren suçları yeniden işleyenler, 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasasından yararlanamayacak kişilerdir.
4. maddesinde ise; yasanın uygulanma koşulları ve esasları düzenlenmiş, terör örgütü mensubu olup da bu yasadan yararlanabileceklere uygulanacak cezasızlık hali ile ceza indirimi miktarları ve bunların koşulları belirtilmiştir. Maddenin (a) bendinde; terör örgütü tarafından işlenen suçlara iştirak etmemiş bulunanların kendiliklerinden veya dolaylı teslim olmaları halinde veya bunların kendiliklerinden örgütten çekildiği anlaşıldığında, ceza verilmeyeceği hükme bağlanmıştır. Bunların cezasızlık halinden yararlanmaları için örgütün faaliyetleri hakkında herhangi bir bilgi vermeleri de gerekmemektedir.
Maddenin (b) bendinde, terör örgütü tarafından işlenen suçlara iştirak etmiş olup da silahlı mukavemet göstermeksizin kendiliklerinden veya dolaylı teslim olanların yahut kendiliklerinden örgütten çekildiği anlaşılıp da bu yasadan yararlanmak istediğini açıklayanların hangi koşullar altında ceza indiriminden yararlanabilecekleri düzenlenmiştir. Buna göre, terör örgütü mensubu bu kişilerin, örgüte girişleri, örgüt içindeki faaliyetleri, bu sırada tanıdığı diğer örgüt mensupları, amirleri ve örgütün eylemleri hakkında bilgi vermeleri ve bu bilgilerin kendilerinin örgüt içindeki konum ve faaliyetleri ile uyumlu olması, ayrıca bu bilgilerin doğruluğunun da saptanması gerekmektedir.
Maddenin, olayımızı ilgilendiren (c) bendinde ise; yakalanan örgüt mensuplarının durumu düzenlenmiştir. Bu bentte de bilgi verme koşulu aranmış, bilgi vermenin, hükmün kesinleşmesinden önce veya sonra olmasına göre ikili bir ayrıma gidilmiş ve bu ayrıma göre yapılacak ceza indirimleri farklı şekilde düzenlenmiştir. İradeleriyle teslim olmayan veya kendiliklerinden örgütten çekilmeyen bu kişiler güvenlik güçlerinin özel çabası sonucu ele geçirildiklerinden, bunlar hakkında ceza indirimine gidilebilmesi için (b) bendinden farklı olarak, verdikleri bilgilerin terör örgütünün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım etmesi veya verdikleri bilgi ve belgelerle ya da bizzat gösterecekleri çaba ile örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olması koşulu aranmıştır.
İncelenen olayda;
05.09.1992 tarihinde 25. Mekanize Tugay görevlilerince PKK terör örgütüne yönelik yapılan operasyon sonucunda çıkan çatışmada 17 örgüt militanının ölü olarak, Kazım (K) İsmail G...."in sağ, Numan (K) Sait Ö........"in ise yaralı olarak ele geçirildikleri, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanak içeriklerinden açıkça anlaşılmaktadır.
Sanık İsmail G.... kolluk tarafından alınan 11.09.1992 günlü ifadesinde; örgüte katılma sürecini anlattıktan sonra, 18.08.1992 tarihinde Göle ilçesi Yeniköy köyünün basılması, burada köy korucularına ait silahların gasp edilmesi, köy korucularına ait 3 evin yakılması ve köy korucusu Celal Suçuğ"un öldürülmesi eylemlerine, yine 28.08.1992 tarihinde Göle ilçesine örgüt tarafından saldırılması ve kamu binalarına roket ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi eylemine katıldığını, 05.09.1992 günü askerlerin yaptığı operasyonda çıkan çatışmada silahında bulunan bir şarjör mermiyi boşalttıktan sonra saklandığını ve ertesi gün askerlerce yakalandığını beyan etmiş;
Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda da kolluktaki ifadesinin aynen doğru olduğunu bildirmiş;
Duruşmada ise örgüt mensuplarının tehditi sonucunda örgüte katılmak zorunda kaldığını, Göle"ye götürüldüğünü ve oradaki gruba kattıklarını 12 günlük sürede askeri eğitim verildiğini, kendisine herhangi bir silah verilmediğini, örgüt adına eyleme katılmadığını ve yakalandığını, kollukta düzenlenmiş olan ifadeyi kendisine imzalattıklarını ve hakim önünde bunu tekrarlamasını söylediklerini önceki ifadelerini kabul etmediğini söylemiştir.
Yargılama aşamasında 10.03.1993 ve 22.06.1993 tarihinde verdiği dilekçeler ile örgütün tehditleri ve onların tuttuğu avukatın telkinleri sonucu duruşmada önceki ifadelerini inkar etmek zorunda kaldığını, önceki ifadelerinin doğru olduğunu, pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini, örgüte katıldığından dolayı pişman olduğunu belirtmiştir.
Sanık Sait Ö........ de 11.09.1992 tarihinde kolluk tarafından alınan ifadesinde örgüte katılma sürecini anlattıktan sonra katıldığı eylemleri diğer sanık İsmail gibi anlatmış, 05.09.1992 günü çıkan çatışmada başından vurulup düşünce askerler tarafından yakalandığını beyan etmiş;
Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda da kolluktaki ifadesinin aynen doğru olduğunu, herhangi bir eyleme katılmadan yakalandığını bildirmiş;
Duruşmada ise örgüt mensuplarının köyüne geldiklerini ve kendi isteğiyle onlara katıldığını, Göle"ye götürüldüğünü ve oradaki gruba kattıklarını, kendisine herhangi bir silah verilmediğini, örgüt adına eyleme katılmadığını ve yakalandığını, kollukta düzenlenmiş olan ifadeyi kendisine işkenceyle imzalattıklarını ve hakim önünde bunu tekrarlamasını söylediklerini önceki ifadelerini kabul etmediğini, pişman olmadığını söylemiştir.
Yargılama aşamasında 06.12.1993, 22.02.1994 ve 10.03.1995 tarihinde verdiği dilekçeler ile örgütün tehditleri ve onların tuttuğu avukatın telkinleri sonucu duruşmada önceki ifadelerini inkar etmek zorunda kaldığını, önceki ifadelerinin doğru olduğunu, pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini, örgüte katıldığından dolayı pişman olduğunu belirtmiştir.
Hükümlülerin 3853 sayılı Yasa ile değişik 3419 sayılı Yasadan yararlanmak için başvuruda bulunmaları üzerine ve 4959 sayılı Yasadan yararlanma başvuruları nazara alınarak mahkemece sorulan hususlara cevaben İçişleri Bakanlığınca gönderilen ve çeşitli tarihlerde yazılan yazılarda her iki sanık yönünden de yaptıkları açıklamaların sonucunda örgüt mensubu, silah, mühimmat ve doküman ele geçmediği, pişmanlık yasalarından yararlanmalarının uygun olmayacağı bildirilmiştir.
Dosyadaki tüm kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde;
Somut olayda, gerek olay tutanaklarındaki bilgiler, gerek yargılama sürecinde hükümlüler tarafından yapılan açıklamalar ve gerekse İçişleri Bakanlığının cevabi yazıları nazara alındığında, hükümlülerin terör örgütünün dağılmasına veya faili meçhul kalmış suç ve suçlarla faillerinin meydana çıkarılmasına yardım eder nitelikte herhangi bir bilgi vermedikleri, yine bu bilgi ve belgeler ya da hükümlülerin gösterdiği çaba sayesinde örgütün amaçladığı herhangi bir suçun işlenmesinin engellenmediği de açıktır.
Bu itibarla, hükümlüler İsmail G.... ve Sait Ö........"in, 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası"ndan yararlanması koşulları oluşmadığından, yerel mahkemenin, 4959 sayılı Yasaya uygun bulunan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin anılan bozma kararına uymaması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1-Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA,
2-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2007 günü tebliğnamedeki isteme aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.