Esas No: 2011/8474
Karar No: 2011/3508
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/8474 Esas 2011/3508 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2011
NUMARASI : 2009/1008-2011/189
Davacı vekili, davacının T.... bünyesinde P..... işyerinde ilaç ve kozmetik ürünleri tıbbı satış temsilciliği departmanı kapsamında çalışmaya başladığını, 24/10/2009 tarihli toplantıda sözlü olarak herkesin kovulduğunun söylendiğini, davalı şirket ve bağlantılı şirket patronu E. P. tarafından ortağı M. T.’nun malını çalmakla suçlandığını, müvekkiline ve diğer çalışanlara önce istifa baskısı yapıldığını sonra hiçbir gerekçe göstermeden "kapattık kardeşim kovdum sizi çekin gidin" denildiğini davalı şirketlerin yönetim, muhasebe, finans, sekreterya, nakliye, güvenlik, ulaşım ve diğer hizmetler bakımından birlikte çalıştığını, çalışanların tüm firmalara hizmet verdiğini, toplam çalışan sayısının 500 kişinin üzerinde olduğunu, davalının sözlü fesih şeklinin yasaya uygun ve geçerli olmadığını, feshin son çare olduğu ilkesine uyulmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davacının P.... İlaç ve Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti bünyesinde çalışmaya başladığını, işten ayrılmış olduğu tarihe kadar müvekkil firmaya hizmet verdiğini, davanın T..... İlaç Kozmetik ve Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti adına açılmış olduğunu, davacının P..... İlaç ve Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti bünyesinde çalıştığını, dava dilekçesindeki bayanları kabul etmediklerini, keyfi bir işten çıkarma durumunun olmadığını, müvekkili şirketin çalışanların mağdur olmaması için davacıya ve diğer çalışanlara ödemeler yaptığını, ibranamenin tamamen özgür iradesiyle imzalandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı şirketlerin grup şirketler olduğu, birlikte istihdam şeklinde bir çalışma düzenlerinin bulunduğu, davacının davalı P..... işçisi olarak sigorta kaydının bulunmasına rağmen her iki şirketin aynı işkolunda faaliyet gösterdiği, yönetim,
muhasebe, finans, sekreterya, güvenlik,ulaşım ve diğer hizmetler bakımından birlikte çalıştığı ve çalışanların tüm firmalara hizmet verdiği,bu nedenle işyerinde her iki şirkete birlikte hizmet verenlerin toplamına bakılarak fesih tarihinde toplam 30 dan fazla işçinin çalıştığı, işverenin feshinin yazılı olmadığı, yetersizlik ve ekonomik nedenlerle feshin yazılı yapılmasının ve savunma alınmasının geçerlilik şartı olduğu, davacının savunmasının alınmadığı, ayrıca ilaç mümessili olan davacının Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan eski şirket yöneticisi Mert Taşçıoğlu’nun eylemlerine katıldığının ispatlanamadığı, bu dosyada davacının sanık da olmadığı, Mert Taşçıoğlu"nun yönetici olduğu dönemde birlikte çalışmalarının davacının M. T. ile hareket ettiğini göstermeyeceği, şirkete haciz gelmesi döneminin ve o dönemdeki ekonomik sorunların kısa bir süre ve geçici dönem olduğu, bu itibarla feshin haklı nedenle yapıldığının ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle, feshin geçersizliğine, davcının ... işyerinde işe iadesine, haklardan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının çalışması işyeri belgeleri dikkate alındığında davalılardan P.... bünyesinde geçmiştir. Davacı T..... bünyesinde P..... işyerinde ürün tanıtımı işiyle uğraştığını iddia ederken, davalı taraf işçinin Pharmatek işçisi olduğunu ve fesih tarihinde çalışan sayısının 30’un altında bulunduğunu savunmuştur. Davalılar arasındaki hukuki ilişki delil durumuna göre net olarak anlaşılamamaktadır. Asıl işveren-alt işveren, birlikte istihdam gibi durumlar davalıların ticaret sicili kayıtları, SGK evrakları, faaliyet konularını gösterir belgeler ile birlikte ve gerek duyulursa konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya konulmalıdır. Bu şekilde işyerinde çalışan işçi sayısı da tartışılmalı, diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iade edilmesine, 20.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.