Esas No: 2022/5521
Karar No: 2022/7743
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5521 Esas 2022/7743 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/5521 E. , 2022/7743 K.Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile davacıların avukatları arasındaki bir davada, Yargıtay 5. İş Mahkemesi'nin 2020/1582 Esas ve 2022/611 K. sayılı ilamı ile Düzeltilerek Onanmasına karar verilmiştir. Ancak, maddi hata nedeniyle davalı kurum avukatı, bu kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Yargıtay'ın onama ve bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunması hallerinde dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Bu davada da Daire, maddi hataya dayalı ilamının ortadan kaldırılarak düzeltilmesine karar vermiştir. Kararda, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi hakkındaki düzenlemeler ve 506 sayılı Yasa'nın Geçici 54. maddesi hakkında detaylı açıklamalar yer almıştır. Kanun maddeleri İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8/3'üncü maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304 ve 370. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1- ... adına Av. ..., 2- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... 5. İş Mahkemesince verilen 06.01.2020 günlü ve 2019/209-2020/2 sayılı kararın davalılardan Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, dairemizin 26.01.2021 tarih ve 2020/1582 Esas, 2022/611 K. sayılı ilamı ile Düzeltilerek Onanmasına karar verilmiştir. Davalı kurum avukatı tarafından maddi hata nedeniyle kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8/3'üncü madde hükmü uyarınca İş Mahkemelerince verilen kararlara ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalıdır.
Ne var ki, Yargıtay onama ve bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunması hallerinde dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayanılarak verilmiş olan onama ve bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır.
Öte yandan bilindiği üzere usul kuralları (görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hata) kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmamaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.03.1972 gün ve 1968/1 - 277 - 176, 01.03.1995 gün ve 1995/7 - 641 - 117, 23.01.2002 gün ve 2001/1-1010-2002/1, 12.07.2006 gün ve 2006/4 - 519 - 527 sayılı kararları, Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-2001 Baskı, cilt 5, sayfa 4771 vd)
Eldeki davada, Dairemizin karar numarasından anlaşılabildiği gibi, uyap kayıtları ve e- imza onay tarihlerinden de anlaşılacağı üzere, karar tarihinin 26.01.2022 olarak anlaşılması gerekli iken, Dairemiz kararının 26.01.2021 tarihi olarak kayıt edildiği, 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesine göre maddi hataya dayalı yanlışlıkların her zaman düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, davalı kurum vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin maddi hataya dayalı ilamının anılan hususa ilişkin kısımlarının ortadan kaldırılarak düzeltilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Buna göre, maddi hataya dayalı Dairemizin 26.01.2021 tarih ve 2020/2591 Esas, 2021/13771 Karar sayılı düzelterek onama kararının ortadan kaldırılmasına;
30.05.1982 doğumlu davacının, mahkemece tespitine dair karar verilen hizmet sürelerden 01.05.1998-01.11.1999 tarihleri itibari ile henüz 18 yaşının doldurmamış olduğu, buna göre de; 506 sayılı Yasanın 60/G maddesinde yer alan, “18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edilir.” düzenlemesi karşısında; aynı Yasanın Geçici 54. maddesi uyarınca 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan davacı sigortalının; 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin tespite konu sigortalılığının yalnızca prim ödeme gün sayısına dâhil edilip, sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşın doldurulduğu tarihin benimsenmesi gerekirken, bu çevrede değerlendirilme gereğinin hükümde gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Hükmün birinci fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine:
“1-Davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya ait 1017206 sicil numaralı işyerinde 31/08/2002-01/12/2002, 17/03/2004-15/01/2007 tarihleri arasında hizmet akdi ile ve asgari ücret üzerinden geçen sigortalı çalışmalarının tespiti ile, 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi hükmü uyarınca 01/05/1998-01/11/1999 tarihleri arasındaki dönemin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesine, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu 30.05.2000 tarihi olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.