Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5775 Esas 2022/7718 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5775
Karar No: 2022/7718
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5775 Esas 2022/7718 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemleriyle ilgilidir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar kısmen kabul edilince, taraflar istinaf yoluna başvurmuştur. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvuruları reddedilmiştir. Temyiz isteği üzerine, duruşma için taraflar çağrılmış ve dosya incelenerek kesin olarak kabul edilmeyen talepler için temyiz hakkı olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca, hüküm fıkrasında yazılan karar ve ilam harcı tutarı doğru hesaplanmıştır ancak mahsup edilecek harç toplamı hatalı gösterilmiştir, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. Kanun hükümleri olarak, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda kesinlik sınırı parasal tutarı iş mahkemesi kararının tarihine göre değişebilmektedir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereği hükümlerin açık ve çelişkisiz olması gerekmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2021/5775 E.  ,  2022/7718 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Kahramanmaraş 3. İş Mahkemesi



    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, davalı vekili tarafından da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24/05/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. ... ile davacı adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    A.Davacının Tüm Temyiz İtirazları ile Davalının Manevi Tazminat İstemi Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İtirazları Yönünden;
    Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
    Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
    25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
    HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
    Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL ve 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi arası için 72.07000 TL, 01.01.2021tarihi sonrası için 78.630,00 TL, 01.01.2022 tarihi sonrası için 107.090,00 TL’dir.
    Bu tür davalarda, 6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alınmalıdır.
    Somut olay incelendiğinde, davacının manevi tazminat istemi hakkındaki hükmün miktar yönünden yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğu anlaşılmakla, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının anılan hükme yönelik temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    B.Davalının Diğer Temyiz İtirazları Yönünden;
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dosya kapsamından asıl ve birleşen dava dosyalarında yatırılan peşin harçlar ve ıslah harcı toplamı 982,75 TL olduğu halde hüküm fıkarasında bu toplam tutarın 641,20 TL olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
    Somut olayda ilk derece mahkemesince alınması gereken karar ve ilam harcı sonuç olarak doğru hesaplanmasına karşın mahsup edilecek harç toplamının hatalı gösterilmesi nedeniyle hükmün infazında tereddüt ortaya çıkarılması isabetsiz olmuştur.
    Ne var ki bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmalı, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2021 Tarih, 2019/795 Esas, 2021/368 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Kahramanmaraş 3. İş Mahkemesi’nin 13/12/2018 tarih, 2017/265 Esas, 2018/297 Karar sayılı kararının karar ve ilam harcına ilişkin 3. fıkrasının tamamen silinerek yerine geçmek üzere „3-Asıl ve birleşen dava dosyalarında alınması gerekli toplam 17.068,31 TL karar ve ilam harcından peşin harçlar ve ıslah harcı olarak alınan toplam 982,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.085,56 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,“ rakam sözcüklerinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL. duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harçlarının istek halinde taraflara iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara