Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4182 Esas 2022/7863 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4182
Karar No: 2022/7863
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4182 Esas 2022/7863 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, SGK'nın iptal ettiği sürelerde çalışan davacının çalıştığının tespiti istemi üzerine açılmıştır. İlk derece mahkemesince dava şartı noksanlığı nedeniyle reddedilmiştir. İstinaf başvurusu reddedilince temyize gidilmiş ve dosya incelendiğinde davacının SGK'ya başvurusunun CİMER aracılığıyla yapıldığı ve bu başvurunun usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Kanunda belirtilen hükme göre, sosyal güvenlik müracaatı yapılmadan önce SGK'ya başvurulması zorunlu olup, CİMER de bu başvuru şekillerinden biridir. Dolayısıyla, dava şartının yerine getirildiği gözetilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun reddi usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç olarak, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı bozulmuştur. Kararda, 6552 Sayılı Kanunun 64. maddesi ve 7036 Sayılı Kanunun 4/1. maddesi ile ilgili düzenlemelere detaylıca yer verilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/4182 E.  ,  2022/7863 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi


    Dava, davalı Kurum tarafından iptal edilen sürelerde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, kendisinin ...Global Madencilik A.Ş.'nin Pozantı ve Yahyalı'daki şantiye evinde Nisan 2016 ayından Aralık 2017 yılına kadar aşçı olarak çalıştığını, 2016 Aralık ayına kadar Yahyalı'da 2017 Ocak ayından 2017 Aralık ayına kadarda Pozantı'da şantiye evinde çalıştığını, kendisini davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ...Tekin ve başkan vekili ...'ın işe aldığını, şirkette maaş bordrolarının olduğunu, maaşlarını da peyder pey aldığını, davalı SGK'nın hizmet sürelerini haksız olarak iptal ettiğini belirterek, iptal edilen hizmetlerinin tespitine, mahkeme masraflarının davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı SGK vekili, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Kayseri İş Mahkemeleri olduğunu, davacının, müvekkili kuruma dava açmadan önce başvuru yapıp yapmadığının araştırılması gerektiğini, başvurunun dava şartı olduğunu, davacının kurum kayıtlarında davalı ...Ş unvanlı işyerinden bildirilen hizmetlerinin iptal edildiğini, Kurum kayıtlarının esas olduğunu, müvekkili Kurumun işlemlerinin yasal olduğunu, davacının iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, davacı ...'ın hiç bir şekilde şirketlerinde çalışmadığını, eşi ...'ın vekaleten şirketin yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemde gizli saklı olarak eşini sigortalı gösterdiğini, bunun yanı sıra sorumlu olduğu dönemde şirketin hiç bir işini yasalara uygun olarak yapmadığını, defterleri onaylattırmadan kullandığını, SGK ile ilgili kayıtları tutmadığını, dahada ileri giderek 3 cilt faturayı hayali olarak başka şirketlere kestiğini ve maliyenin incelemesi sonucunda Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu, kendi dönemine ait yapılan Genel Kurul toplantısında hesaplarının hiç bir şekilde ibra edilmediğini, davacının şirketlerinde çalışmamış olması sebebiyle sigorta sürelerinin SGK Müfettişlerince iptal edilmesinin doğru bir karar olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
    III-MAHKEME KARARI:
    Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkeme hükmü yerinde görülerek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı, kuruma başvuru yaptığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının, dava açılmadan önce, CİMER vasıtasıyla 25.12.2018 ve 27.12.2018 tarihlerinde davalı Kuruma başvurduğu, bu başvuruların kurum kayıtlarında mevcut olduğu, mahkemece, davacı asilce 6552 Sayılı Yasa'nın 64. maddesine istinaden dava konusu talepleri ile ilgili SGK'ya yapılmış usulüne uygun bir başvuru olmadığından davanı usulden reddine kara verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hükmün yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmıştır.
    11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64'üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7'inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” eklenen hüküm 7036 sayılı Yasanın 4/1. Maddesinde de aynen zikredilmiştir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
    HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
    Diğer taraftan, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi” ifadesinin kısaltması olan CİMER , Anayasa tarafından güvence altına alınan dilekçe hakkı ve bilgi edinme hakkının kullanımını kolaylaştırmak için oluşturulmuş bir halkla ilişkiler uygulaması olup, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığının sorumluluğunda yürütülmektedir. CİMER’e 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanunda yer alan idari makamlar ile 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununda yer alan kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik başvuru yapılabilmektedir.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, her ne kadar mahkemece, davalı Kuruma usulüne uygun bir başvuru bulunmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, ilgili madde, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi gerektiğini içermekle birlikte başvuru şekli konusunda bir düzenleme içermemektedir. CİMER üzerinden yapılan başvurunun da, davalı Kuruma ulaştığı belirgin olduğundan mahkemece, başvuru şartına ilişkin dava şartının yerine getirildiği gözetilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
    dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara