Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/4110 Esas 2021/5311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4110
Karar No: 2021/5311

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/4110 Esas 2021/5311 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı-karşı davacı erkek ile davacı-karşı davalı kadın arasındaki zina davası reddedildi. Nafaka talepleri de reddedildi. Ancak ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı az bulundu ve daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Kadın yararına hükmolunan maddi tazminat da az bulundu ve daha uygun miktarda tazminatın takdir edilmesi gerektiği ifade edildi. Kararın bozulması gerektiği belirtildi.
Detaylı bilgi için: Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (hakkaniyet ilkesi), Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri (maddi tazminat hükümleri)
2. Hukuk Dairesi         2021/4110 E.  ,  2021/5311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi



    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından zina nedenine dayalı davasının reddi, nafaka taleplerinin reddi, çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarları ile başlangıç tarihi hatalı, nafakalara yönelik artış hükmü kurulmadığı ve tazminat miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası miktarı ile kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.


    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ..."e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ..."a geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2021 (Pzt.)



    Hemen Ara