Esas No: 2008/247
Karar No: 2008/225
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/247 Esas 2008/225 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mağdur...’a tabanca ile ateş ederek hayati tehlike geçirecek ve yaralayacak şekilde saldırmıştır. Sanık, adam öldürmeye kalkışmak suçundan ve ruhsatsız silah taşımak suçundan mahkum edilmiştir. İlk mahkeme kararı Yargıtay tarafından onanmış, ancak daha sonra yapılan temyizler sonucunda hüküm bozulmuştur. Son kararda da sanık, adam öldürmeye kalkışma suçu yönünden lehte kabul edilmiştir. Sanık, 5237 sayılı TCY’nın 81/1, 35/2, 62. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasına ve ruhsatsız silah taşımak suçundan para cezasına çarptırılmıştır. Hava saldırısı, Yargıtay Dairesi, Ağır Ceza Mahkemesi, 765 sayılı TCY’nın 448, 62, 59. maddeleri, 6136 sayılı Yasa’nın 13/1 ve 765 sayılı TCY’nın 59. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Kararı veren
Yargıtay Dairesi 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 05.06.2008
Sayısı : 59-143
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesince, 29.01.2004 gün ve 101-11 sayı ile; sanığın olay tarihinde mağdur ...’a tabanca ile 4-5 el ateş ederek hayati tehlike geçirecek ve 120 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaraladığı, eyleminin adam öldürmeye kalkışmak suçuna uyduğu ve ruhsatsız silah taşıdığı kabul edilerek 765 sayılı TCY’nın 448, 62, 59. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hakkında 31 ve 33. maddelerin uygulanmasına, ayrıca 6136 sayılı Yasanın 13/1, 765 sayılı TCY’nın 59. maddeleri uyarınca da 10 ay hapis ve 288.985.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, emanette kayıtlı tabanca, boş kovanlar ile mermi çekirdeğinin 765 sayılı TCY’nın 36. maddesi uyarınca zoralımına karar verilmiş, bu hüküm Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 20.12.2004 gün ve 2864-4208 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Akhisar C.Başsavcılığınca 5237 sayılı TCY’nın yürürlüğe girmesi nedeniyle hükümlünün durumunun değerlendirilmesinin talep edilmesi üzerine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16.06.2005 gün ve 101-11 sayı ile; hükümlünün adam öldürmeye kalkışma suçu yönünden lehe olduğu kabul edilen 5237 sayılı TCY’nın 81/1, 35/2, 62. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında 53. maddenin uygulanmasına, ruhsatsız silah taşımak suçundan ise para cezasının 285 YTL adli para cezasına dönüştürülmek suretiyle aynen infazına karar verilmiştir.
Hükümlü müdafiinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 03.10.2006 gün ve 2692-3998 sayı ile; duruşmalı inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, duruşma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizliğinden hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 26.12.2006 gün ve 261-381 sayı ile önceki kararda olduğu şekilde, hükümlünün, adam öldürmeye kalkışma suçu yönünden lehe olduğu kabul edilen 5237 sayılı TCY’nın 81/1, 35/2, 62. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında 53. maddenin uygulanmasına, ruhsatsız silah taşımak suçundan ise para cezasının 285 YTL adli para cezasına dönüştürülmek suretiyle aynen infazına karar verilmiştir.
Bu hüküm de, hükümlü müdafiinin temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 12.02.2008 gün ve 8339-867 sayı ile, hükmün gerekçesiz olduğundan bahisle bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 05.06.2008 gün ve 59-143 sayı ile gösterilen gerekçenin yeterli olduğundan bahisle önceki hükmünde direnmiştir.
Hükümlü müdafiileri süre tutum dilekçesi vererek hükmü temyiz etmişler, ancak bilahare 28.07.2008 havale tarihli ortak dilekçe ile temyiz taleplerinden feragat ettiklerini bildirmeleri üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının “dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi” istekli 31.10.2008 gün ve 178606 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunda okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Olağan kanun yollarından olan temyiz incelemesinin yapılabilmesi için bir temyiz davası açılmış olmalıdır. Temyiz davasının açılabilmesi için de, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 310. maddesine göre iki koşulun varlığı gereklidir.
Bunlardan ilki süre koşuludur. CYUY’nın 310. maddesi de 3. fıkradaki ayrıksı durumlar hariç, genel kural olarak tarafların temyiz isteğinde bulunabilecekleri süreyi hükmün tefhiminden, tefhim edilmemişse, tebliğinden başlamak üzere bir hafta olarak belirlemiştir.
Temyiz davasının açılabilmesi için gerekli ikinci koşul ise istek koşuludur. Yargılama hukukunun temel prensiplerinden olan “Davasız yargılama olmaz” ilkesine uygun olarak temyiz davası kendiliğinden açılamaz, bu konuda bir isteğin bulunması gereklidir. CYUY’nın halen yürürlükte bulunan 305. maddesinin 1. fıkrası ile bu kuraldan uzaklaşılmış ve bazı ağır mahkûmiyetlerde istek şartından sanık lehine vazgeçilerek, temyiz incelemesinin kendiliğinden (re’sen) yapılması kabul edilmiş ise de, onbeş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezalara ilişkin hükümler dışında kalan kararlarda, süre ve istek koşullarına uygun temyiz davası açılmamışsa hükmün Yargıtay’ca incelenmesi olanaksızdır.
Yine 5271 sayılı CYUY’nın 266. maddesi uyarınca yasa yoluna başvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi de mercii tarafından karar verilinceye kadar geçerlidir.
İncelenen dosyada, hükümlü müdafiileri tarafından hüküm temyiz edilmiş ise de, bilahare temyizden vazgeçmeye yetkili hükümlü müdafiileri 28.07.2008 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçmeleri karşısında temyiz incelemesine konu hüküm bulunmadığı, karara konu hükmün kendiliğinden de temyiz incelemesine tâbi nitelikte olmadığı saptandığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
Dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 02.12.2008 günü yapılan müzakerede tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.