Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3845 Esas 2022/8333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3845
Karar No: 2022/8333
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3845 Esas 2022/8333 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının işyerinde çalışmalarının tespiti için dava açmıştır. Mahkeme, davayı kabul ederek davalının işyerinde çalıştığının tespit edilmesine karar vermiştir. Feri müdahil Kurum vekili temyiz istemiş ve yasaya uygun yapılmayan bir karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasını istemiştir. Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir.
10. Hukuk Dairesi         2022/3845 E.  ,  2022/8333 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, davacının davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin (kapatılan) bozma ilamına uyularak hükümde belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, davacının davalı işyerinde Kurum’a hiç hizmet bildirimi yapılmayan 29.01.2013-21.05.2014 tarihleri arasındaki dönemde aylık net 900 TL ücret ile çalıştığının, Kurum’a eksik hizmet bildiriminin yapıldığı 21.05.2014-30.10.2014 tarihleri arasındaki dönemde her ay için 30 gün üzerinden çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin (kapatılan) 22.03.2018 tarih ve 2016/19646 Esas 2018/2736 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; “davanın kabulüne, davacının davalı işyerinde 29.01.2013 – 21.05.2014 tarihleri arasındaki çalışmalarının belirtilen dönemde almakta olduğu 900,00 TL net maaş üzerinden sigortalı hizmet olarak tespitine ve Kurum kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine” karar verilmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 63/A bendi hükmüne göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmektedir. Ancak aynı Kanunun 63/B bendi kapsamında sigortalının istemi bulunması halinde sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenerek veya sigortalı adına tüm sigorta kollarından prim ödenmesi durumunda bunun sigortalının aylığı kesilmeden çalışma tercihini gösterdiği kabulüyle aylığı kesilmeden çalışmaya devam etmesi mümkündür. Sigortalı ister sosyal güvenlik destek primi, isterse tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışsın, Kanunun öngördüğü belli bir sosyal güvenlik kuruluşu sigortalısı olması, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilmez ve kaçınılmaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü yaratır. Bu statüye Kurumun prim tahakkuk ettirmesi, sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına yakalanması halinde kendisi ya da hak sahiplerine gelir bağlanması gibi çeşitli sonuçlar bağlanmıştır. Bu sonuçlar kapsamında davacının bildirim yapılmayan dönemlerdeki çalışmalarının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu ve aksinin kabulü halinde yaşlılık ya da emekli aylığı alan kişilerin sigortasız çalıştırılabileceği gibi sosyal güvenlik hakkının zorunlu ve vazgeçilemez niteliğine aykırı bir sonuç çıkacağı açıktır.
    Eldeki somut olayda, müteveffa davacı ile davalı arasında noterlikçe düzenlenmiş ve onaylanmış olan sözleşme kapsamında 21.05.2014 tarihinden itibaren ayda 6 gün üzerinden çalışılacağı belirlenmiş olup davalı işyerince 21.05.2014- 30.10.2014 tarihleri arasında müteveffa davacı adına ayda 6 gün üzerinden Kuruma hizmet bildirilmiştir. Mahkemece taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin varlığı karşısında soyut tanık beyanları esas alınarak müteveffa davacının sürekli çalıştığının kabul edilmesi hatalıdır. Öte yandan, mütevaffa davacının 20.04.2000 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı almakta olduğu anlaşılmakla müteveffa davacının mirasçılarının beyanı alınmak suretiyle istemlerinin 5510 sayılı Yasanın Geçici 14 maddesi ve 506 sayılı Yasanın 63/A maddesi kapsamında, yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi hizmetin tespiti mi yoksa, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmanın tespiti mi olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
    Yapılması gereken iş, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin aksi yönde davalı işyerinde sürekli çalışıldığını gösteren terminal giriş-çıkış kayıtları, sefer belgeleri veya sefere çıkmadığı sürelerde dosyada mevcut davalıya ait 11 AN 067 araç üzerinden müteveffa davacı adına düzenlenmiş bulunan 07.02.2013 tarihli dışında başkaca trafik ceza kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bulunması halinde ilgili kayıt ve belgeler dikkate alınmalı, varsa işyerinde tutulan puantaj kayıtları getirtilmeli, müteveffa davacı adına düzenlenmiş irsaliye, fatura gibi kayıtların varlığı araştırılmalı yine müteveffa davacının sözleşme kapsamı belirtilen araç dışında davalıya ait araçla işçi taşıma servisi işinde de çalıştığının beyan edilmiş olmasına göre davalı nezdinde geçen bu çalışma süreleri de yöntemince yapılacak araştırma ve inceleme sonucu subut bulması halinde değerlendirmede dikkate alınmalı, davacı mirasçılarının müteveffa davacının hizmet isteminin SGDP primine tabi olarak mı yoksa 4/a kapsamında hizmet tespitine mi yönelik olduğu yönünde beyanları alınmalı ve elde edilecek tüm deliller bir arada irdelenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara