Esas No: 2011/7005
Karar No: 2011/2643
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/7005 Esas 2011/2643 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sulakyurt Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2009
NUMARASI : 2008/46-2009/3
Davacı vekili, davacının 2007 yılında davalı Belediye Başkanlığından emekli olduğunu, davalı Belediye Başkanlığınca davacıya tasarrufu teşvik hesabında biriken nema alacağının ödenmediğini, davacının davalıya başvurduğu halde cevap alamadığından Kırıkkale 2. İcra Müdürlüğünün 2007/2213 esas sayılı dosyası ile toplam 4.364,70-TL.’nin tahsili için, icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafın bu takibe itiraz ettiğinden itirazın iptali ve takibinin devamı ile davacı lehine %40 kötü niyet tazminatı ödenmesini talep etmiştir.
Davacı asil duruşmadaki beyanında; Belediye Başkanlığı ile anlaşma yaptığının doğru olduğunu, belediyeden her hangi bir alacağının kalmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; müvekkili ile davalı Belediye Başkanlığı aralarında sulh olduklarını, sulh anlaşmasında icra takip masrafları ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dikkate alınmadığını, bu masrafların ve vekalet ücretinin ödenmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı S..... Belediye Başkanlığı temsilcisi beyanlarında; davacının Belediye Başkanlığından nema kesintileri hakkında herhangi bir talebinin olmadığını, doğrudan icra takibinin başlatıldığını, davacının öncelikle kendilerine başvurması halinde kayıtlarının tetkiki sonucunda nema kesintilerinin ödenebileceğini bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı S...... Belediye Başkanlığı temsilci duruşmadaki beyanında; davacı vekilinin sunmuş olduğu bilirkişi raporunda alacak miktarının 4.364,70 TL olarak hesaplandığını, ayrıca bilirkişinın icra vekalet ücreti ve bilirkişi ücreti eklemek suretiyle toplam ödeme miktarının 5.006,46 TL olarak hesapladığını, davacıyla yaptıkları anlaşmada kendisine 4.600,00 TL ödeneceğine dair hesap çıkartıldığını, buna dayanarak anlaşılan miktar davacıya ödendiğini, davacının her hangi bir alacağı kalmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme tarafından, davanın devamı sırasında davacı ile davalı Belediye Başkanlığı arasında anlaşma sağlandığı, davalı Belediye Başkanlığı tarafından gecikme faizi dahil toplam 4.600,00 TL’nin davacıya ödendiği, böylece davacının icra takibinde haklı olduğunun davalı Belediye Başkanlığınca kabul edildiği anlaşıldığından, açılan davanın kabulüne, Kırıkkale 2. İcra Müdürlüğünün 2007/2213 Esas sayılı icra takip dosyasındaki davalı itirazının iptali ile takipin devamına, alacağın takip başladığında likit olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Sulh , bir davada tarafların karşılıklı anlaşma yoluyla yapmış oldukları bir sözleşme olarak tanımlanabilir. Sulh mahkeme içinde yapılabileceği gibi mahkeme dışında da yapılabilir.
1-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile taraf beyanları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında gerçekleşen anlaşma “ sulh “ niteliğinde olduğundan , sulh anlaşması nedeniyle dava konusu ve dolayısıyla icra takibi konusuz kalmıştır. Mahkeme tarafından bu yön gözetilerek takip konusu asıl alacak bakımından konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken mükerrer ödemeye yol açacak şekilde itirazın iptaline karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
2- Taraflar arasında gerçekleştirilen sulh anlaşmasında yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından bir düzenleme yapılmamıştır. Başka bir anlatımla yapılan sulh yargılama gideri ve vekalet ücretini kapsamamaktadır. Bu durumda, yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkeme tarafından kabul –feragat miktarı dikkate alınarak belirlenmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu tasarrufu teşvik ve nema alacağı ödenmemek suretiyle dava açılmasına sebebiyet verilmiştir. Sulh ile, takip konusu asıl alacağın tamamının ödenmesi öngörülerek ödeme yapılmıştır. Buna göre davacının asıl alacağı bakımından feragat ettiği alacak bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından davalının sorumlu tutulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.