Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11987 Esas 2022/8569 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11987
Karar No: 2022/8569
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11987 Esas 2022/8569 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı kooperatif ile şirket arasında yapılan sözleşme gereği şirketin kooperatifin işlerini yaptığı ve sözleşmede işin belirtilen sürede bitirileceği yer alıyor. Şirketin prim borcu nedeniyle gönderilen ödeme emri kooperatif tarafından ödenmemiştir ve kooperatif ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkeme ödeme emrinin iptaline karar vermiştir, fakat davalı kurum temyiz etmiştir. Yargıtay bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak kooperatif üzerinden yapılan sigortalıların sigortalılık durumlarının tespit edilmesi gerektiği belirtilerek dava bozulmuştur. Mahkeme ise bu yönde bir araştırma yapmadan karar vermiştir ve bu nedenle hüküm bozulmuştur. 6183 sayılı Kanunun \"Ödeme emri\" başlıklı 55. maddesi kamu alacağını ödemeyenlere ödeme emri ile tebliğ edileceğini, \"Ödeme emrine itiraz\" başlıklı 58. maddesi ise ödeme emri tebliğ olunan kişinin yedi gün içinde itirazda bulunabileceğini belirtmektedir. HMK 124. maddesi ise dava ve kararın tarafları ile ilgililere tebliğ edilmesi gerektiğini, bu kişilerin davaya dahil edilmesi gerektiğini ve toplanan delillere göre karar verilmesi gerektiğini belirtmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2021/11987 E.  ,  2022/8569 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :... Mahkemesi

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak ilâmında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde, davacı kooperatif ile .... İnş. Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşme gereği 10.05.2003-26.01.2004 tarihleri arasında kooperatifin muhtelif işlerini yaptığı,sözleşmede işin 15.05.2003 tarihinde başlayıp 7 ay içinde bitirileceğinin yer aldığı, .... İnş. Ltd. Şti.’nin 2007/3-2008/7 dönemine ait prim borcuyla ilgili 2010/25625 takip nolu ödeme emrinin kooperatif adına başkan ... ile kooperatif üyesi ...’e gönderildiği, davacı kooperatif tarafından ilgili şirketin 10.05.2003-26.01.2004 tarihleri arasında kooperatife ait işleri yaptığı, borç çıkartılan dönemde kooperatif ile ilgil bir çalışma yapmadığından bahisle ödeme emrinin iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne,ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut davada davanın kabulüne ilişkin önceki karar; Davanın esas itibariyle edeme emrinin iptali olmakla birlikte, davacı kooperatif, kooperatif tarafından ilgili şirkete yaptırılan işin 26.01.2004 tarihi itibariyle sona ermiş olduğu ... .... İnş. Ltd. Şti. tarafından başka işlerde çalıştırılan işçilerin kooperatif üzerinden kuruma bildirdiği, 2007/3-2008/7 döneminde bildirilen sigortalıların kooperatifin işçisi olmadığı ve kendisi tarafından bildirilmediğini iddia etmesi karşısında, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde öncelikle kuruma bildirilen çalışanların sigortalılık durumlarının tespit edilmesi gerektiği, bu itibarla HMK 124. maddesi gereğince kooperatif üzerinden bildirimi yapılan sigortalıların da davaya dahil edilerek anılan dönemde kooperatif nezdinde çalışmalarının olup olmadığının yöntemince araştırma yapılarak tespit edilmesi gerektiği yönünden bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargitay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmeden karar verildiği, kooperatif üzerinden bildirimi yapılan sigortalılar davaya dahil edilmeden yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle 2007/3-2008/7 döneminde kooperatif üzerinden bildirimi yapılan sigortalılar HMK 124. Madde kapsamında davaya dahil edilmeli, anılan dönemde kooperatif nezdinde çalışmalarının olup olmadığı araştırılarak tespit edilmeli, toplanmış ve elde edilecek deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara