1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır. İşçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir.
Somut olayda, dosyaya sunulan 2007 Şubat ayı bordrosu davacının imzasını içermektedir ve bu ayda fazla mesai tahakkuku yapılmıştır. Bunun dışındaki bordrolar tek tek sunulmamış, 5 yıllık liste halinde davacının imzasını içermeyen bordro dökümü sunulmuştur. Bu dökümlerde fazla mesai sütunu bulunmadığı görülmektedir. Yerel mahkemece tanık beyanlarına değer verilerek fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmışsa da yapılan inceleme karar vermeye yeterli değildir. Davalı işverene yazı yazılarak dava konusu alacağın ilişkin olduğu döneme ait tüm bordroların getirtilmesi, bordrolarda fazla mesai tahakkuku yapılıp yapılmadığı, davacıya imzası karşılığında yapılmış ödeme bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra ortaya çıkacak duruma göre bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davalı işverence sunulan işçinin imzasını içermeyen bordro listelerinde bazı dönemlerdedavacıya prim ödemesi yapıldığı görülmektedir. Davalı işverence performansa ve kotaya göre prime hak kazanıldığı, davacının bu kalemde alacağının doğmadığı savunulmuştur. Davacı işçi bu alacağının varlığını kanıtlamak için delil olarak işverenin kayıt ve belgelerine dayandığı halde, mahkemece davalı vekiline bu belgeleri sunması için usulünce süre verilmeden ve davalı işverene ihtaratlı davetiye tebliğ edilmeden istemin reddedilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca davacı alacaklarına en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesini telep ettiği halde belirlenen fazla çalışma ücreti ve ikramiye alacaklarına yasal faiz yürütülmesi yönünde hüküm kurulması hatalı olup kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.