Esas No: 2022/520
Karar No: 2022/8670
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/520 Esas 2022/8670 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/520 E. , 2022/8670 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı, davalılar ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve fer'i müdahil Kurum vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin davalılara ait kuaför dükkanı işyerinde 11.11.1995 -10.02.2013 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, çalışmalarının Kuruma eksik bildirildiğini beyanla, tüm çalışmaların tespiti ile eksik bildirilen hizmetlerin tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkili ...'e ait 1084996.48 sicil sayılı işyerinde davacının 29.07.1996 - 15.09.2000 tarihleri arasında çırak, 28.09.2000 - 30.06.2005 arası ustalık belgesini aldığını, ... 2.Noterligin 02.02.2006 tarihli Hizmet Akdi sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, 29.07.1996 - 30.06.1996 tarihleri arasında davacının meslek/sanat eğitimi için harcadığı süreler olduğunu, 03.02.2006 tarihi öncesi hizmet akdine dayalı bir çalışmasının olmadığını, 03.02.2006 - 31.12.2006 tarihleri arasındaki çalışmalarının tamamının bildirildiğini, 2009/5.ayda Güllük'te şube açtığını, davacının 08.05.2009 - 25.08.2009 tarihleri arasındaki çalışmalarının bildirildiğini, 31.12.2011 tarihinde işyerini kapattığını, ...’e ait işyerinin 01.01.2012 tarihinde bayan kuaförü olarak faaliyetine başladığını, davacının bu işyerinde hiç çalışmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ..., davacının çalışmalarının aralıklı ve kesintili olduğunu, çalıştığı süre kadar tam ve eksiksiz olarak Kuruma bildirildiğini, Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Fer'i müdahil Kurum vekili, davacının, eylemli çalışmasının Yargıtay içtihatlarında öngörülen yönteme uygun biçimde araştırılıp kanıtlanması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince; "Davanın kısmen kabulü ile, davacının; Davalı ...’e ait tescilsiz işyerinde; 28.09.2000-17.02.2005 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücret ile 1488 gün çalıştığı, 1488 günlük hizmetinin SGK bildirilmediğinin, davalılar ... ve ...’e ait 1084996.48 s.nolu iş yerinde; 03.02.2006-03.02.2009 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücret ile 463 gün çalıştığı, 440günlük hizmetinin SGK bildirildiği, 23günlük hizmetinin bildirilmediğinin, davalı ...’e ait 1117397.48 sicil nolu işyerinde; 08.05.2009-16.06.2011 tarihlri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücret ile 758 gün çalıştığı, 109 günlük hizmetinin SGK bildirildiği, 649 günlük hizmetinin bildirilmediğinin, davalı ...’e ait ... sicil nolu işyerinde; 01.01.2012-10.02.2013 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücret ile 400 gün çalıştığı, 400 günlük hizmetinin SGK bildirilmediğinin tespitine; davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine”dair ; karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, müvekkilinin 11.11.1995 tarihinde işyerine girdiğini, ilkokulu bitirir bitirmez işe girdiğinin tanık beyanları ile sabit olduğunu, 28.09.2017 tarihli duruşmada davalı vekilinin talebine istinaden davalı asillerin isticvabına karar verildiğini, kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda isticvap hükümlerinin uygulanamayacağını, dosyaya sundukları beyan ve delillerin gerek bilirkişi raporunda gerekse ilk derece mahkemesi tarafından gözardı edildiğini, delillerinin toplatılmayarak hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini ve adil yargılanma yapılmadığını, eksik ve yanlış değerlendirme sonucu karar verildiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar ... ve ... vekili, hüküm fıkrasının infazı kabil nitelikte olmadığını, hak düşürücü süreye uğrayan taleplerin hüküm altına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, henüz mesleki eğitimi tamamlamamış ve mesleki eğitimine devam etmekte olan 16 yaşındaki bir gencin 30 gün hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının kabulünün hayatın olağan akışına ve dosya kapsamında toplanan delillere aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı ..., hüküm fıkrasının infazı kabil nitelikte olmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran ... vekili, davacının çalışmalarının kesintili olduğunun Kurum kayıtları ile sabit olduğunu, hak düşürücü süre yönünden yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu, hüküm kurulurken sadece yetersiz ve hüküm vermeye elverişli olmayan tanık anlatımına itibar edildiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
B-) 1- Davalılar ... ile ... vekili, davalı ... ve fer'i müdahil ... vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile; ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin, 16.10.2019 tarih, 2015/1740 E. - 2019/1555 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
2- Davalılar ... ve ...'e karşı açılan davanın REDDİNE,
3-Davalı ...'e karşı açılan davanın kabulü ile;
-Davacının, davalı ...’e ait ... sicil nolu işyerinde; 01.01.2012-10.02.2013 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücret ile 400 gün çalıştığı ve 400 günlük hizmetinin Kuruma bildirilmediğinin tespitine,” dair , karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı, davalı ... ve fer'i müdahil Kurum vekilleri, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, 03.02.2006 bildirim tarihine kadar yapılan tespit yerinde olup, 03.02.2006 tarihinden sonra yapılan araştırma eksik incelemeye dayalıdır. Davacının dönemler halinde işe giriş çıkışları bildirilmiş olup, işten çıkışlarda davacının imzası alınmış, keza aynı şekilde ibranameleri imzalamıştır. Öncelikle davacıya bu belgelerdeki imzalar sorulup, inkar edilmesi halinde imza incelemesi yaptırılmalı, geçersizliğinin savunulması halinde nedeni araştırılmalı, aksi taktirde imzaların davacıyı bağlayacağı hususu dikkate alınmalıdır.
Öte yandan, bildirimsiz dönemler bakımından, davacının çalıştığını iddia etmesi kapsamında, dinlenmeyen bordro tanıkları, kendi çalışma dönemleri de gösterilmek suretiyle dinlenilmeli, yeterli kanıya varılamaması halinde, komşu işyeri işvereni ve çalışanları tespit edilerek, aynı şekilde kendi çalışma dönemleri de belirlenmek suretiyle, beyanlarına başvurulmalı; çalışmanın kesintisiz olup olmadığına ilişkin;varılacak sonuca göre fiili çalışma olgusunun varlığı hakkında bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde,davacı ve fer'i müdahil Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.