Esas No: 2022/4507
Karar No: 2022/8640
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4507 Esas 2022/8640 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/4507 E. , 2022/8640 K.Özet:
Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nde açılan dava, sahte sigortalılık üzerineydi ve davacılar adına resen tescil işleminin iptalini talep ediyordu. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, dahili davalı tarafından yapılan işin varlığı ve niteliği yönünden tanık ifadelerinin yeterli olmadığını belirten davalı kurum vekilinin istinaf başvurusu ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddedildi. Ancak temyiz kanun yoluna başvuran davalı vekili, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve eksik inceleme ve araştırmanın sonucu olduğunu belirterek, temyiz talebinde bulundu. Mahkeme ise sahte sigortalılığa dayanan davaların özel bir yöntem öngörülmediği, resmi belge ve yazılı delillerin yanı sıra bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen kişilerin bilgilerinin de sonuca etki edebileceği belirtildikten sonra, dahili davalının çalışması yönünden tanık ifadelerinin yeterli olmadığı ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğu sonucuna varıldı. Mahkeme, eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararı bozdu ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Kanun Maddeleri:
- 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi: hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri: sahte sigortalılık davalarının kamusal niteliği dolayısıyla özenle yürütülmeleri, tarafların sunduğu delillerin yanı sıra kendiliğinden araştırma ilkesinin benimsenmesi gerektiği, hizmet akdinin ve e
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/1663-2022/319
İlk Derece
Mahkemesi :Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No :2019/160-2019/519
Dava Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; davalı Kurumca müvekkilleri adına işveren sıfatıyla ... numarası ile resen açılan dosyasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, davalı Kurumca 27/11/2015 tarih, 16626265 sayı ile düzenlenen 5924TL idari para cezasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, davalı Kurumca 27/11/2015 tarih, 16626581 sayı ile gönderilen ve 2014/7 tarihinden 2015/7 tarihine kadarki döneme ait işveren sıfatıyla aylık bildirge düzenlenmesi istenilen talebin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, davalı Kurumca işveren sıfatıyla davacı müvekkilleri adına yapılan 1185531.048 no’lu resen tescilin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işleminin yerinde olduğunu, davacı ...’in ikametinin Adana’da olduğu belirtilmişse de hem mülkerin idaresi hem de yaşlı anne babasının bakımı için sık sık Muğla’da kaldığını, bu süre zarfında konak şeklinde olan evin idaresi ve evdeki hasta ve yaşlıların bakımı için bizzat kendisinin işçi bulduğunu, davacılardan ...’nun da doğduğundan beri bu evde yaşadığını, kendisi ev işlerini yapamadığından bizzat işçi çalıştırmak zorunda olduğunu, davacıların tümünün işveren olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların inanılması sor iddialar olduğunu, 1991 doğumlu ...’un ise her ne kadar tahsilini ...’da tamamlıyor olsa da malvarlığının büyük bir kısmını babası olan davacı vekili ... yaşadığı halde kendisine bağışlayan babaannesine ve buna izin veren hasta amcası ve yaşlı halasına bakması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili Davalı ... vekili 18.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tutanağın düzenlendiği adreste hizmet akdiyle çalışan müvekkilinin sigortasız çalıştırıldığını, tutanağın ...’nun huzurunda dünlenip imzalanmasının tesadüf olmadığını, hizmet akdinin ...’na bakılması için yapıldığını ancak ...’nun 94 yaşında olması ve alzheimer hastası olması gibi nedenlerle hizmet akdini bu kişinin yapmasının mümkün olmadığını, hizmet akdini işveren olarak ... ve vekili ...’nun yaptığını, SGK Denetmenlerince düzenlenen tutanağın gerçeğe uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi; Davacılar vekilinin açmış olduğu davanın kabulüne,
Davalı ... tarafından davacı adına işveren sıfatı ile 2.970.01.01.1185.531.048.01.56 (1185531.048) numarası ile resen açılan dosyanın tedbiren durdurulmasına,
Davalı kurumca davacı için 27/11/2015 gün ve 16626265 sayı numarası ile düzenlenen 5.924,00 TL para cezasının tedbiren durdurulmasına,
Davalı kurumca 27/11/2015 166265 sayı ile gönderilen 2014/7 tarihinden 2015/7 tarihindeki döneme kadar işveren sıfatı ile aylık bildirge düzenlenmesi istenilen talebin tedbiren durdurulmasına,
Davalı kurumca davacılar adına yapılan 1185531.048 nolu resen tescil işleminin iptaline karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; çalışanların ... tarafından değil kızı, oğlu ve torunu olan davacılar tarafından işe alındıklarını beyanla ilk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce verilen 12.07.2019 Tarih, 2019/160 Esas ve 2019/519 Karar sayılı karara yönelik davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Yukarıda anlatılanlar nazarında Mahkemece, davacının komşuları, aile dostları,Kurum raporunu hazırlayan denetmenlerin beyanları esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; özellikle dahili davalı ...'ın çalışmasının varlığı ve niteliği yönünden tanık ifadeleri yeterli olmayıp, verilen karar eksik araştırma ve hatalı değerlendirmeye dayalıdır.
Mahkemece; komşu iş yeri sahipleri, bina sakinleri, kapıcılar tespit edilerek tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bu kapsamda hem dahili davalı ...'ın hem de Sadıka'nın çalışmalarının varlığı ve niteliği tam olarak belirlenmeli elde edilecek tüm deliller bir arada değerlendirilerek uyuşmazlık konusu, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; kurum denetiminin yerinde olup olmadığı belirlenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 07.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.