Esas No: 2022/6592
Karar No: 2022/8906
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6592 Esas 2022/8906 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/6592 E. , 2022/8906 K.Özet:
İzmir 12. İş Mahkemesi'nde görülen hizmet tespiti davasında, davacının işyerindeki çalışmalarının kısmen Kuruma eksik bildirildiği belirlenmiştir. Fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekili, kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini istemiş ancak davalı vekili cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesi, 517 günlük eksik çalışmanın tespit edilmesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusu, esastan reddedilmiş ise de temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Yasa, hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş olsa da, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Gerçek çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya konulmadan eksik inceleme ve araştırmayla yapılan karar tesisi, usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, fer'i müdahil Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulması kararlaştırılmıştır.
5510
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: ... 12. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı fer'i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer'i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Dava, davacının 12.07.2006 ile 02.03.2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarında Kuruma eksik bildirilen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
II-CEVAP:
Fer’i müdahil SGK Başkanlığı vekili, davanın kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “davanın kısmen kabulü ile, davacının Kemalpaşa yolu üzeri Marlbora arkası Torbalı ... adresinde bulunan Mimteks Tekstil Ürünleri İmalat İhr. ve İth. A.Ş.'ye ait 1078192.35 sicil numaralı tekstil ürünleri imali işi işyerinde 24.08.2006 - 02.03.2011 tarihleri arasında asgari ücretle kesintisiz olarak 1628 gün çalıştığı, 1111 günlük çalışmasının fer'i müdahil Kuruma bildirildiği, 517 günlük çalışmasının ise fer'i müdahil kuruma bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil Kurum vekili, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu, davanın reddine karar verilmesi talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinden 24.08.2006 ile 02.05.2011 tarihleri arasında otuz günün altında olacak şekilde hizmetinin bildirildiği, Dairemizin 21/02/2022 tarihli 2021/10757 Esas, 2022/2204 Karar sayılı geri çevirme ilamı ile dosyaya giren 2007-2011 arasına ilişkin puantaj kayıtlarının imzalı olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eş değerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Somut olayda, imzalı ücret bordroları karşında, bordro tanıklarının beyanı ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
5510 sayılı Yasanın 86 ve 506 sayılı Yasanın değişik 79. maddesi hükmüne göre ay içerisinde bazı iş günlerinde çalıştırılmadığı beyan edilen sigortalıların 30 günden az çalıştıklarını belgeleyen bilgilerin prim bildirgelerine eklenmesi suretiyle bildirilmesi gerekmekte olup eksik bildirilen günlere ilişkin tüm prim bildirgelerinin ekleriyle birlikte içerecek şekilde davalı Kurumdan ve davalı işyerinden puantaj kayıtları ve ücret tediye bordroları celp edilerek, işbu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın kendisine aidiyeti sigortalı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan, yine sigortalıca hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksini eşdeğerde delillerle kanıtlaması için davacıya süre verilmeli; imzalı ücret bordrosu/puantaj kaydı olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde; davalı işyerinin dava konusu döneme ait dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurulmalı, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle söz konusu işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını alınmalı ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, fer'i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.