Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/507 Esas 2011/1402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/507
Karar No: 2011/1402

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/507 Esas 2011/1402 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/507 E.  ,  2011/1402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 5. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/11/2009
    NUMARASI : 2008/458-2009/731

    Davacı vekili, müvekkilinin  davalı ... Şti’nde  18.01.2005 tarihinde  işe başladığını, buna karşılık  davalı  şirket  ...Ltd Şti kadrosunda çalıştırıldığını, maaş ve diğer  haklarının  diğen .. çalışanlarına göre  daha  düşük  ödendiğini, başarılı bir şekilde  çalışan müvekkilinin  iş sözleşmesinin   davalı şirketler  tarafından  fesh edildiğini, müvekkilinin yasal  haklarını  alabilmek adına ikale  sözleşmesini  ihtirazı kayıtla  imzaladığını belirterek davacının işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..  Ltd Şti  vekili,  davacının .. şirketinde  çalıştığını, müvekkil şirketle iş bağlantısının bulunmadığını  davanın öncelikle  husumet yönünden  red  edilmesi  gerektiğini, müvekkil Şirket ile ...arasındaki  ticari ilişkinin  karşılıklı mutakabat  ile  2008 yılı içersinde  sona  erdirildiğini, müvekkil  şirketin diğer davalı .... şirketinden  2 tür hizmet aldığını, Üniversite  ve Devlet Hastanelerinde görev yapan hekimlere  tanıtım ve bilgilendirme  faaliyetinin müvekkil şirketin  kendisinin verdiğini   ancak alınan  ticari  karar  doğrultusunda SSK hastanelerinde  görev yapan  hekimlere tanıtım ve bilgilendirme hizmetinin  Taymed  firması vasıtasıyla  sağlandığını beyanla  haksız olarak  açılan  davanın  reddini  savunmuştur. 
    Davalı ...Ltd Şti vekili, davacının  müvekkil şirkette işe başladığını, davalı şirketlerin tamamen  ayrı iki tüzel  kişilik olduğunu, aralarında hiç bir organik bağ bulunmadığını, müvekkili şirket ile  diğer  davalı  arasındaki anlaşmanın  feshi ile birlikte söz konusu  proje için  işe alınan  ve çalışmakta olan  davacı dahil  91 işçi nedeniyle   bir istihdam fazlası oluştuğunu, kıdem-ihbar tazminatlarının yanı sıra  çalışanların kıdemi  dikkate alınarak iş sözleşmesinin  sonlandırılmasının  teklif edildiğini, davacı tarafın  icabı kabulü ile  taraflar arasında  ikale sözleşmesinin kurulduğunu  beyanla  davanın reddini  savunmuştur.
    Mahkemece, Taymed şirketinin ilaçların bilgilendirmesi ve tanıtılması konusunda davalı ... Şirketine profesyonel hizmet verdiği, ...isimli şirketin asıl işinin bir kısmını davalı ... isimli şirketin işçilerine yaptırdığı, davalı ... ve davalı ...arasında görünürde kurulan alt işverenlik ilişkisi gerçekte işyerinde görülen asıl işleri de kapsar hale geldiği,  davalı ... isimli şirketin işçileri tarafından yürütülen tanıtım ve bilgilendirme işinin davalı ... isimli şirketin kendi işçileri tarafından da yerine getirilen nitelikte işler olduğu, söz konusu işlerin teknolojik ve uzmanlık gerektiren iş olmadığı, davalı ..’in alt işverenlik ilişkisi kurulmasından sonra da aynı işi kendi personeline yaptırmaya devam ettiği, iş kanununun 2. maddesinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemeyeceği, dinlenen tanık beyanları dosya kapsamında anlaşıldığı üzere davacı işçinin girişi tarihi itibari ile ...  şirketinin işlerini yürüttüğü, fesih sonrası da davacının yürüttüğü işi ..kendi personelinin yapmaya devam ettiği davacının iş sözleşmesinde .. ile imzaladığı ücret ve diğer sosyal haklarının .... tarafından sağlandığı buna karşılık işçi işe başladığı günden itibaren sadece diğer davalı ...içinde istihdam edildiği, davacının işe başlangıçtan itibaren davalı .... ...Ltd Şirketi isimli şirketin işçisi olarak değerlendirmesi gerektiği, ayrıca feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle, davanın ... Ltd Şti hakkında reddi ile işçinin Pfizer işyerinde işe iadesine karar verilmiştir. Hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmişti...Ltd.Şti."nin işçisi olarak çalışmakta iken  iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlanıp kesinleştiğini, süresinde yaptığı başvuruya rağmen davalı şirketçe işe başlatılmadığını ileri sürerek; işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
    Davalı .. Genel Müdürlüğü vekili, davacının alt işverenin işçisi olduğunu, bu nedenle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise alt işverenin davetine rağmen davacının işe başlamadığını, işe iade başvurusunun süresinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı .....Ltd.Şti.vekili, davacının başvurusu üzerine zorunlu olarak gönderildiği Zonguldak"daki işyerinde işe başlamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece dosya içeriğine göre, taraflar arasında 31.7.2008 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirildiğine, işçinin hesabına kıdem-ihbar tazminatı, diğer işçilik hakları ve 4 aylık br ücret i tutarının yatırıldığına ilişkin sözleşme imzalanmıştır. Davacı taraf iradeyi fesada  uğratan halleri yargılama sırasında ispat edebilmiş değildir. İşçinin  ek  menfaat  aldığı, karşılıklı  anlaşma ile iş sözleşmesinin sona   erdirildiği açıktır. Aynı tarihli benzer sözleşme imzalayan bir başka işçinin emsal davasında, işe iade isteğinin bu gerekçeyle reddi yönündeki mahkeme kararı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından E 2009/27239 nolu ilamı ile onanmıştır. İşe iade talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM  :  Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4. Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının
    Yaptığı 30.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 29/09/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.


     

    Hemen Ara