Esas No: 2021/12856
Karar No: 2022/9516
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12856 Esas 2022/9516 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12856 E. , 2022/9516 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. ... ile davacı adına Av. ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından, 06/08/2009 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle davacı sigortalının yaralandığı, sürekli iş göremezlik oranının %100 olduğu ve bakıma muhtaç durumda olduğu, 26/10/2010 tarihli bakanlık teftiş raporunda sigortalının %75, davalının %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, hükme esas alınan 18/01/2014 tarihli bilirkişi kusur raporunda ise davacı sigortalının %25, dava dışı ... isimli müteahhidin %25, davalının ise %50 oranında kusurlu oldukları yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yapılacak iş; varsa aynı olaya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılmış rücuan tazminat dava dosyası ile ceza dava dosyasının onaylı fotokopilerinin dosyaya celp edilmesinden sonra teftiş raporu ile mahkemece hükme esas alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman bilirkişi kuruluna konuyu yeniden inceletmek, kusurun oran ve aidiyetinin tereddütsüz olarak tespiti noktasında diğer kusur raporlarını da değerlendiren, bilirkişilerin diğer kusur raporlarından hangi gerekçelerle ayrıldıkları yönünde gerekçeler ve açıklamalar da içeren yeni bir kusur raporu almak ve tüm delilleri bir arada değerlendirip usuli kazanılmış hakları da gözeterek çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, davalı avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 21/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.