Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/13016 Esas 2022/9523 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13016
Karar No: 2022/9523
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/13016 Esas 2022/9523 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigortalının meslek hastalığı nedeniyle vefatı sonucu hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin dava, Yargıtay'ın bozma kararı sonucu kısmen kabul, kısmen reddedilmiştir. Ancak, bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımlar kesinleşir ve lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. Davalıların temyiz itirazları gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.
Kanun maddeleri: Kararda belirtilmeyen ancak usul ve yasaya uygunluğu açısından önemli olan kanun maddeleri bulunmamaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2021/13016 E.  ,  2022/9523 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :... Mahkemesi

    Dava, meslek hastalığı neticesinde vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince verilen bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, asıl dosya davacıları vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplerle, kanunun emredici hükmü ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacılar ve davalılar vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı Kararı).
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. ..., Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. ...’e ..., ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince verilen 26.11.2015 tarihli kararın Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince özetle, meslek hastalığının gelişmesinde dava dışı işverenlerin kusurundan davalıların müteselsilen sorumluluğuna karar verilemeyeceği, davacılara bağlanacak gelirin tespiti ile usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi yönünden bozulduğu, manevi tazminatlara ilişkin hükümlerin bozma sebebi yapılmadığı gibi, davalıların o bozma kararı kapsamında incelenmeyen temyiz itirazlarının bulunduğuna dair bir tespite de bozma kararında yer verilmemiş olmasına göre önceki kararda davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatların aynen hüküm altına alınması gerekirken, bu miktarların daha azı miktarda manevi tazminatlara hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    Öte yandan verilen ilk kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine bozulmasına karar verildiği, bu yönle önceki karara maddi tazminatların belirlenmesi noktasında esas alınan 27.04.2015 tarihli hesap raporundaki veriler yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır. O halde anılan bu hesap raporuna davalıların tespit edilen %35,46 düzeyindeki kusur oranının uygulanması ve gelirin şimdiki gibi bu rapordan tenzili ile davacıların maddi tazminat alacaklarının belirlenmesi gerekirken; bozmadan sonra alınan 12.02.2021 tarihli hesap raporuna itibar edilerek karar verilmesi de uygun olmamıştır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    O halde, davacılar ve davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları gözetilerek İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA, temyiz harçlarının istem halinde temyiz eden davacılar ve davalılara iadesine 21.06.2022 gününde oyçokluğuyla karar verildi.



    Hemen Ara