Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6480 Esas 2022/9680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6480
Karar No: 2022/9680
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6480 Esas 2022/9680 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı işçi, davalı işveren yanında uzun süre şoför olarak çalıştığını ancak Kuruma eksik bildirildiğini ve bildirilmeyen sürelerde belirtilen ücretle çalıştığını belirterek hizmet tespiti ve prime esas kazancının tespitini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının belirtilen tarihler arasında detaylı olarak çalıştığını tespit etmiş, fazlaya ilişkin taleplerini reddetmiştir. Feri müdahil Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ancak bu başvuru reddedilmiştir. Feri müdahil Kurum vekili temyiz başvurusu yapmış ve mahkeme kararının eksik ve yanıltıcı olduğunu savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir. Yargıtay, mahkeme kararının gerekçe - hüküm çelişkisi içerdiğini ve tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298/2. maddeleri ile 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi öne çıkmaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2022/6480 E.  ,  2022/9680 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 17. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti ile prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı işveren ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işveren yanında 06.08.2007-13.01.2012 tarihlerinde kesintisiz en son 1.800,00 TL net ücretle şoför olarak çalıştığını ancak çalışmasının Kuruma eksik bildirildiğini belirterek, Kuruma bildirilmeyen sürelerde ve belirtilen ücretle hizmet akdiyle çalıştığının tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı işveren ; davaya cevap vermemiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili; davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kısmen kabulü ile, davacının;
    06.08.2007-17.08.2007 arası 11 gün günlük 19,50TL,
    02.03.2009-30.06.2009 arası 118 gün günlük 22,20TL,
    01.07.2009-31.12.2009 arası 180 gün günlük 23,10TL,
    01.01.2010-03.03.2010 arası 63 gün günlük 24,30TL,
    05.01.2012-13.01.2012 arası 8 gün aylık 2.166,24TL, ücretle davalı nezdinde çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; ... 17. İş Mahkemesi'nin 14/01/2020 tarihli, 2015/87 Esas - 2020/22 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı şirket vekili ve Feri Müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Fer-i müdahil Kurum vekili; fiili çalışmanın ispat edilemediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuşlardır.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
    Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
    Eldeki davada; mahkemece, kısa kararda verilen hüküm ’... 05.01.2012-13.01.2012 arası 8 gün günlük 2.166,24TL ücretle davalı nezdinde ‘ şeklinde verilmiş iken gerekli karar açıklama kısmında, ‘günlük’ ibaresinin sehven yazıldığı, aslında ‘aylık’ ibaresinin yazılmak istendiği belirtilerek hüküm açıklanırken kısa karara aykırı şekilde ‘...05.01.2012-13.01.2012 arası 8 gün aylık 2.166,24TL, ücretle davalı nezdinde’ şeklinde yazılmıştır. Gerekçeli kararın , tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olarak verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O hâlde, fer-i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm, bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara