Esas No: 2022/6520
Karar No: 2022/9606
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6520 Esas 2022/9606 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/6520 E. , 2022/9606 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi: ... 1. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın davalı ... yönünden reddine, davalı şirket yönünden kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 01.09.2011-27.09.2013 tarihleri arasında çalıştığını, ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile haklı olarak iş akdini feshettiğini ancak çalıştığı dönemde 2011/9.döneminde yalnızca 11 gün hizmetinin göründüğünü ileri sürerek, davacının davalı işyerinde 01.09.2011-27.09.2013 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait 1206648.07 sicil numaralı işyerinde 21.11.2011 tarihinde işe girdiğini 06.12.2011 tarihine kadar bu işyerinde çalıştığını kurum kayıtlarından mevcut olduğunu, çalıştırdığı işçilerle ilgili belgelerin kuruma verilmesi işverenin sorumluluğu olduğunu, çalışma olgusunun hiçbir şüpheye yer açmayacak şekilde somut ve inandırıcı delillerle ispatlanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesi ibraz etmemiş ancak 13/11/2014 tarihli duruşmada cevap dilekçe ile delillerini ibraz etmek üzere süre talep etmiş, cevap dilekçesi ve delil dilekçesi ibraz etmemiş sonraki tarihli duruşmalara katılmamıştır.
Davalı şirket adına çıkartılan tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri, duruşmalara katılmadıkları anlaşılmıştır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
HÜKÜM:
1-Davanın davalı ... yönünden reddine,
Davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulü ile
Davacının davalı şirkete ait 1206648.07 sicil sayılı iş yerinden kuruma bildirilen süreler dışında 07/12/2011 - 22/08/2013 tarihleri arasında da 4/1-a kapsamında çalıştığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine, " şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı ve davalı SGK vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili ; davacının önce davalı ... adına kayıtlı iş yerinde 01/09/2011 tarihinde çalışmaya başladığını sonrasında bu kişinin aynı iş yerini şirket kurarak şirket adına işletmeye başlaması ile de kesintisiz olarak çalışmasına devam ettiğini, bu nedenle davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, en azından hüküm altına alınmayan 21/11/2011 ile hüküm altına alınarak başlangıç tarihi olarak belirlenen 07/12/2011 tarihleri arasında davalı ... yanında çalıştığının kabulünün gerektiğini, dosyada bulunan tüm bordrolu tanıkların işe başladıklarında davacının çalışmakta olduğunu ve çalışmasında bir kesinti olmadığını beyan ettiğini, bu nedenle davanın davalı ... yönünden reddine ilişkin kararın kaldırılarak hizmet başlangıcının talepleri gibi 01/09/2011 olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı SGK vekili; kararda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair kararı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde davacının böyle bir talebinin olmadığını, eylemli ve gerçek biçimde çalışmanın varlığının saptanmadıkça hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemeyeceğini, mahkemece çalışmayı ortaya koyan belgeler işe giriş bildirgesi ile birlikte sigortalının çalışma gün ve sayısını, kazanç durumunu çalışma tarihleri ile birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bildirgelerinin 4 aylık prim bordroları gibi kuruma verilmesinin zorunlu kanıtlarla ispatlanması gerektiğini, tek başına işe giriş bildirgesinin yeterli olmadığını, eylemli bir çalışmanın varlığının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada; davacının, davalı ... işyerinden 20/09/2011 - 31/10/2011 tarihleri arasında bildiriminin yapıldığı yine davalı şirket ... Kuaför Kozmetik Turz. ve Tic. Ltd. Şti. işveren yanından ise 21/11/2011 - 06/12/2011 tarihleri arasında bildirimlerinin yapıldığı, ... işveren işyerinin 20/09/2011 tarihinde yasa kapsamına alınıp 31/10/2011 tarihinde de kapsamdan çıktığı, bildirim yapılan davalı şirketin ise 21/11/2011 tarihinde yasa kapsamına alınıp çıkışının bulunmadığının kurum kayıtlarından anlaşıldığı, dosyaya gelen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirketin Ticaret sicil memurluğuna 14/10/2011 tarihinde tescil ve ilan olduğu anlaşılmıştır.
1-Mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Davacının talebinin ... işverenin işyerinin yasa kapsamına alındığı 20/09/2011 tarihinden önce olması, ancak mahkemece bu konuda araştırma yapılmaksızın, davalıya ait vergi kayıtlarının getirtilmeksizin, yine davalı ... işveren yanından 2011/9 ve 2011/10. ay dönem bordrolarında davacıdan başka sigortalı çalışmaları bildirilen Seher Yılmaz isimli çalışanın dinlenmeden davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının hizmet tespitini talep ettiği dönem yönünden, davalı işveren yanında kesintisiz çalışmaları bulunan bordro tanığı ...dinlenilmeli, varsa komşu işyeri tanıklarının da tespiti yapılarak dinlenilmeli, tanık anlatımları arasındaki çelişki oluşması halinde bu çelişki giderilmeli, ... işvereninin vergi kayıtları getirtilerek kapsam öncesi vergi kaydının bulunup bulunmadığı, faaliyet yürütüp yürütmediğinin tespiti yapılmalı ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
2- Davalı şirket ... Kuaför Kozmetik Turz. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Davalı şirketin kapsama alınış tarihinin her ne kadar 21/11/2011 tarihi olduğu sabit ise de ticaret sicile tescil tarihinin daha önceki bir tarih olan 14/10/2011 tarihinin olması, yine şirket kurucu ortağının davalı ... olduğunun sabit bulunması karşısında yukarıda 1. madde de açıklanan hususlarda dikkate alınarak varsa başka bordro tanıklarının ifadelerine başvurulmalı, başkaca komşu işyeri tanıklarının tespiti halinde bunların da ifadelerine başvurulmalı ve varılacak sonuca göre bir karar verilmedir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 22/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi