Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3873 Esas 2022/9803 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3873
Karar No: 2022/9803
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3873 Esas 2022/9803 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş Mahkemesi tarafından verilen bir rücuan tazminat davasına ilişkin karar bozulmuştur. Bozma öncesinde yapılan kusur incelemesi uygun olmadığı için yeniden rapor alınması gerekmektedir. Ayrıca, davalı işverenin 5510 sayılı Kanunun 23. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığı yeterince araştırılmamıştır. Dosyadaki belgeler incelendiğinde, birleşen dava davalısı A.Ş.'ye ait olduğu iddia edilen taşıt sözleşmesi bulamamıştır. Ayrıca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51. ve 52. maddelerinin gözetilerek, zarar görenin müterafik kusurları da nazara alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5510 sayılı Kanunun 23. maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51. ve 52. maddeleri.
10. Hukuk Dairesi         2022/3873 E.  ,  2022/9803 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Asıl ve birleşen davalar, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen gerekçelerle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1) Önceki bozma ilamında "... Bu yasal çerçevede somut olayda; eldeki davaya ilişkin olarak ceza davası açılıp açılmadığı araştırılıp belirlenmeli; ceza davası açılmışsa, ceza yargılamasında hukuk hakimi yönünden bağlayıcı hal almış bulunan maddi olgular olup olmadığı tespit edildikten sonra kusur raporu alınması gerekir. 2-)Mahkemece, davalı işveren yönünden 5510 sayılı Kanunun 23'üncü maddesinde düzenlenen koşulların oluşup oluşmadığı araştırılıp yöntemince incelenmemiştir... 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51’inci maddesindeki; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” ve 52’nci maddesindeki “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükümleri gözetilerek, zarar gören (sigortalının) müterafik kusurları da nazara alınarak söz konusu maddeler kapsamında Hâkim tarafından takdir edilecek uygun bir indirimin yapılması gereği de göz önünde bulundurulması" gereğine işaret edilerek karar verilmiş ise de bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Dava, 01.09.2009 tarihinde meydana gelen trafik/işkazasında vefat eden sigortalının haksahiplerine bağlanan gelirler ve yapılan ödemeler nedeniyle oluşan Kurum zararının rücuan tazmini istemine ilişkin olup bozma öncesinde yapılan yargılamada Mahkeme, trafik işkazasında kazalının tam kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar vermiş olup bozma sonrasında yapılan yargılamada ...A.Ş. aleyhine de dava açılarak eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, Mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş ise de yapılan kusur incelemesinin oluşa uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Kazanın, vefat eden sigortalının kamyona arkadan çarpması şeklinde meydana geldiği, işverenin kusur sorumluluğunun ancak işçiyi yoğun çalıştırması suretiyle oluşabileceği hususu gözetilerek yeniden işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken bozma öncesinde alınan rapor dikkate alınarak karar verilmesi hatalıdır.
    2) Mahkemece, davalı işveren yönünden 5510 sayılı Kanunun 23'üncü maddesinde düzenlenen koşulların oluşup oluşmadığı hususunun yeterince araştırılmadığı anlaşılmakla, işe giriş bildirgesi ve kazalının sigorta sicil dosyası celbedilerek ve 23. madde şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    3) Dosyadaki belgelerin incelenmesinde, kazalının kullandığı 34 TV 2143 plakalı yolcu otobüsüne ilişkin birleşen dava davalısı ...A.Ş.'ye kaza tarihinde ait olduğunu gösterir nitelikte bir taşıt sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmakla; adı geçen davalı şirketin savunmasında diğer davalı işveren ... Ltd.Şti. ile aralarındaki acentelik ilişkisinin kaza tarihinden önce 21.04.2009 tarihinde sona erdiğini iddia etmesi karşısında ...A.Ş. ile davalı ... Kağıtçılık Turizm İnş. Gıda Mad. Tic. Ltd. Şti. arasında Eyüp 7. Noterliği’nin 18.07.2008 tarihli ve 049238 yevmiye numarası ile Acentelik Sözleşmesi ve feshe ilişkin Eyüp 7. Noterliği’nin 21.04.2009 tarihli ve 06196 yevmiye numaralı fesih ihtarnamesinin celbi ile bu davalının sorumluluğu bulunup bulunmadığı irdelenerek karar verilmelidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara