23. Ceza Dairesi 2015/663 E. , 2015/1866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Önce ... isimli derginin sahibi olan sanığın dergide abone ve reklam müdürü olarak emekli emniyet amiri ..."ı görevlendirdiği, olay günü şikayetçinin sahibi olduğu ... İnşaat Ltd. Şti. ni telefonla arayarak kendisini Emniyet Müdürü ... olarak tanıtıp şehit polis ailelerine yardım topladıklarını, şikayetçiye de iki ajanda ayırdıklarını söyleyip, gönderdiği elemanına 400 TL vermesini istediği, sanığın yanında çalışan elemanın işyerine gelerek dergi ve ajandayı teslim edip 400 TL para aldığı, sonrasında şikayetçinin şehit ailelerine yardım yapılmadığını öğrendiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın yanında çalışan emekli emniyet amiri ..."ın adını kullanarak ve ..."ın bilgisi olmaksızın şehit polis ailelerine yardım toplama adı altında hileli davranışlarla şikayetçiyi ikna edip menfaat temin ederek atılı suçu işlediği anlaşılmış sanığın yargılama sürecinde pişman olduğuna dair mahkemece vicdani kanaate varılamadığı ve zararın giderilmediği nazara alındığında sabıka kaydı olmayan sanık hakkında yazılı gerekçeyle TCK"nın 51 ve CMK"nın 231 maddelerinin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 365 gün olarak tayin edilmesi; ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “365 gün” ve “7.300 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” ibarelerinin eklenmesi; hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.