Esas No: 2009/2-241
Karar No: 2009/286
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/2-241 Esas 2009/286 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2009/2-241 E., 2009/286 K.
"İçtihat Metni"
Sanık Osman"ın, elektrik hırsızlığı suçundan 5237 sayılı TCY"nin 142/1-f, 145, 168 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 6 gün hapis cezası ile ceza-landırılmasına, 52/2. maddesi gereğince bu cezası adli para cezasına çevrilmek suretiyle 1.320 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın 52/4. maddesi uyarınca 10 eşit taksitte tahsiline, 51/7. maddesi uyarınca sanığın sabıkasında geçen Kırıkhan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2001/72 E, 2001/466 Karar sayılı ilamı ile verilen erteli 113.89 YTL ağır para cezasının aynen infazına, 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin, (Kırıkhan Asliye Ceza Mahkemesi)"nce 13.03.2006 gün ve 162-334 sayı ile verilen kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay İkinci Ceza Dairesi"nce 21.10.2009 gün ve 32969-39523 sayı ile;
"Aynen infazına karar verilen mahkumiyet kararı ile birlikte cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi nedeniyle hükmün temyizi mümkün olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK"nın 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı y kasıtlı bir suçtan mahkum olmama"koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinde yer alan ydeğer azlığı" kavramı daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca ihtiyacı kadar ve değeri az olan malın alınmasını ifade ettiği ve somut olayda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında kullanılan elektriğin değerinin azlığı nedeniyle cezasından indirim yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni ya-pılmamıştır.
Sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi karşısında, mükerrir olduğu gerekçesiyle 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince istem gibi bozulmasına, ancak bu aykırılığın aynı Kan un"un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm kısmındanx TCK"nın 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına" ilişkin ibaresinin çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına"" karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 18.11.2009 gün ve 190383 sayı ile;
"Dosya arasında bulunan adli sicil kaydından, sanığın Kırıkhan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21.05.2001 tarih ve 72/466 sayılı kararı ile TCK"nın 276/2-son, 72, 647 sayılı Kan un"un 4, 6. maddeleri gereğince erteli 113.892.480 TL ağır para cezasına hükümlü olduğu anlaşılmaktadır.
5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi hapis cezasının ertelenmesini dü-zenlediğinden aynı maddenin 7. fıkrası gereğince erteli adli para cezasının aynen infazına karar verilmesi mümkün görülmemektedir.
Kırıkhan Asliye Ceza Mahkemesi"nce sanığın erteli ağır para cezasının 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesi gereğince aynen infazına karar verildiği halde, İkinci Ceza Dairesi"nin anılan kararında bu hususta bir karar verilmeyip, yazılı biçimde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatına varılarak itiraz kanun yoluna başvurulması zorunluluğu doğmuştur" görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve bu bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yerel mahkeme hükmünden önceki erteli cezanın aynen infazına ilişkin bölümün hükümden çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulu"nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
Sanığın, elektrik hırsızlığı suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, eyleminin sabit olduğu ve suç niteliğinin saptanmasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında çözümü gereken uyuşmazlık, sanığın adli sicil kaydında yer alan erteli para cezasının 5237 sayılı TCY"nin 51/7. maddesi uyarınca aynen infazına karar verilmesinin olanaklı olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Ancak, yerel mahkeme hükmünün, 1320 YTL adli para cezası ile birlikte erteli cezasının aynen infazına ve TCY"nin 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin olması karşısında, verilen hükmün temyiz olanağının bulunup bulunmadığı hususunun Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak ele alınması kararlaştırılmıştır.
Ceza Genel Kurulu"nun 14.01.1985 gün ve 533-10 sayılı kararında ilkeleri açıklandığı üzere, aynen çektirilmesine karar verilen önceki ceza, yargılanan eylem nedeniyle verilen hükmün bir parçası olup, 647 sayılı Yasa"nın 4. maddesinin uygulanması ile özgürlüğü bağlayıcı cezadan çevrilen para cezası niteliğinde olduğundan temyizi olanaklı kararlardandır. Somut olayda sanığın ertelenmiş cezasının aynen infazına karar verilmiş olması karşısında, mahkumiyet hükmünün isabetli olup olmadığı denetlenmen ve isabetli olmadığı takdirde erteli cezanın aynen infazına karar verilemeyeceği nazara alındığında hükmün temyiz yasa yolu ile denetlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, Ceza Genel Kurulu"nun ve Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı üzere, gerek mahkumiyete ek, gerekse bağımsız olarak hükmedilen güvenlik tedbirleri, kesin nitelikteki hükümlere de her yönüyle temyiz edilebilirlik niteliği kazandıracaktır. Sanık hakkında uygulanan tekerrür konusu, 5237 sayılı TCY"nin, birinci kitabının üçüncü kısmında, "güvenlik tedbirleri" başlığını taşıyan ikinci bölümünde yer almakta olup, 58. maddede, mükerrirler hakkında, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği öngörülmüştür. Her ne kadar tekerrür hükmünün maddi ceza hukuku yanı bulunsa da bir güvenlik tedbiri olarak düzenlendiğinde de kuşku bulunmamaktadır. Somut olayda sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi karşısında, güvenlik tedbirine hük-medilmiş olması nedeniyle hükmün temyizi olanaklıdır.
Bu itibarla hükmün temyizinin olanaklı olduğu ve Özel Daire"ce temyiz incelemesi yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı kararlaştırılmıştır.
Ön sorun çözümlendikten sonra, uyuşmazlığın esasına ilişkin yapılan incelemede;
5237 sayılı TCY"nin 51. maddesinde, yalnızca özgürlüğü bağlayıcı cezaların ertelenebileceği öngörülmüştür. Bu nedenle, erteli cezanın çektirilmesine karar verilebilmesi, ancak erteli cezanın da özgürlüğü bağlayıcı cezaya ilişkin olması halinde olanaklıdır.
Kaldı ki, somut olayda, sanığın önceki cezasının 647 sayılı Yasa"nın 6. maddesi uyarınca ertelenmiş olduğu nazara alındığında, 765 sayılı TCY"nin 95/2. maddesi uyarınca aynen infazına karar verilebilecektir. Sanığın önceki erteli mahkumiyetine ilişkin hüküm yönünden uyarlama yargılaması yapılması zorunluluğu da nazara alındığında, yerel mahkemece, erteli cezayı veren mahkemeye ihbarda bulunulması yerine aynen çektirilmesine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu itibarla haklı nedene dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının ka-bulüne, Özel Daire düzelterek onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün,
1-
Erteli cezanın aynen çektirilmesine karar verilmesi koşullarının
bulunmadığının gözetilmemesi,
2-
Sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, adli para
cezasına çevrilmesi karşısında, 5237 sayılı TCY"nin 58/6. maddesi uyarınca,
cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar veril
mesinin olanaksız olması,
İsabetsizliklerinden bozulmasına, ancak bu aykırılıklar yeniden yar-gılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY"nin 322. maddesi gereğince, söz konusu yasaya aykırı uygulamalar hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
Sonu ç: Açıklanan nedenlerle;
1-
Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-
Yargıtay İkinci Ceza Dairesi"nin 21.10.2009 gün ve 32969-39523 sayılı düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA,
3-
Kırıkhan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13.03.2006 gün ve 162-334
sayılı hükmünün;
a- Erteli cezanın aynen çektirilmesine karar verilmesi koşullarının bu-lunmadığının gözetilmemesi,
b- Sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi karşısında, 5237 sayılı TCY"nin 58/6. maddesi uyarınca, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin olanaksız olması,
İsabetsizliklerinden BOZULMASINA,
Ancak, bu aykırılıklar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY"nin 322. maddesinin verdiği yetki gereğince, hüküm fıkrasında yer alan, "5237 sayılı TCY"nin 51/7. maddesi uyarınca sanığın sabıkasında geçen Kırıkhan Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/72 E, 2001/466 Karar sayılı ilamı ile verilen erteli 113.89 YTL ağır para cezasının aynen infazına"ve "5237 sayılı TCY"nin 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına" ilişkin ibarelerin çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 08.12.2009 günü yapılan müzakerede, oybirliğiyle karar verildi.