Esas No: 2012/1899
Karar No: 2012/16704
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1899 Esas 2012/16704 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Malatya İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2011
NUMARASI : 2011/825-2011/1242
Davacı vekili, müvekkilinin Malatya... AVM"de bulunan davalı iş yerinde çalışmaktayken iş sözleşmesinin geçerli bir nedene dayanmaksızın, müvekkiline önceden uyarı yapılmaksızın ve herhangi bir sebep gösterilmeden feshettiğini, davacının işten çıkarılmasının ardından davalı iş yerine sürekli olarak yeni işçiler alındığını ve davalının iyi niyetli olmadığını belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin hizmet verdiği Malatya ...AVM"de bulunan iş yerinde proje yöneticisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin feshedildiğini, asıl işveren Malatya ... AVM ile müvekkili şirket arasında temizlik hizmet sözleşmesi yapıldığını, davacının bu sözleşme gereğince asıl işveren olan Malatya ... AVM"nin talebi doğrultusunda işten çıkarıldığını, asıl işverenin işçi değiştirilmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereğince bu talebi 1 hafta içerisinde yerine getirmek zorunda olduğunu, fesih işleminden sonra yerine yeni işçiler alınmasının fesih işleminin haksızlığını göstermediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından iş aldığı işveren ile aralarındaki sözleşmeye uygun olarak o işverenin talebi üzerine sona erdirildiği, bunun dışında işçinin yeterliliği veya davranışlarına ilişkin her hangi bir iddianın ileri sürülmediği, işverenler arasındaki sözleşmenin davacıyı bağlamayacağı, davacının iş verenine ilişkin iş yeri koşullarının ya da davacıya ilişkin kişisel nedenlerin fesih için ileri sürülmemesi karşısında işverenler arasındaki sözleşmenin iş mevzuatı ile işçi için getirilen güvenceleri bertaraf eder tarzda düzenlenemeyeceği ve bu durumda haklı neden olmaksızın davacının iş sözleşmesinin feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Davacının asıl işveren Malatya ... AVM tarafından değiştirilmesinin talep edilmesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin asıl işverenle yaptığı sözleşme gereği davacıyı değiştirmesi zorunluluğu bulunmakla birlikte davacının diğer işyerlerinde değerlendirilme olanağının araştırılması gerekir. Davalı şirketin sadece Malatya ili yönünden davacının değerlendirilebileceği başka işyerinin bulunmadığı savunması yerinde değildir. Feshin son çare olması ilkesinin işletme kapsamı itibarı ile düşünülmesi gerekir. Davacının Malatya dışındaki işyerlerinde değerlendirilme imkanının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.