Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5569 Esas 2022/11100 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5569
Karar No: 2022/11100
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5569 Esas 2022/11100 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, boşandığı eşiyle fiili birliktelik gerekçesiyle babadan dolayı aldığı ölüm aylığının kesilmesine ve Kuruma borçlu olmadığının tespiti için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Kurum istinaf başvurusunda bulunmuş ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi davayı reddetmiştir. Davacı vekili ise temyiz başvurusunda bulunmuştur. Dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, davacının tüm temyiz itirazlarını reddetmiştir ve İlk Derece Mahkemesi'nin kararını onamıştır. Karşı oy gerekçesi olarak ise, boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir ve 5510 sayılı kanunun kesilme hükmü 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmaktadır. Kanunun önceye etki yasağına aykırı olarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunun yeterli kabul edilmesi, Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararına aykırıdır. 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi, fiili birliktelik gerekçesiyle aylığın kesilmesini düzenlemektedir. 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ise bu hükümle alakalı geçici düzenlemeler getirmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/5569 E.  ,  2022/11100 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ordu İş Mahkemesi

    Dava, boşandığı eşiyle fiili birliktelik gerekçesi ile babadan dolayı alınan ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline ve aylığın tekrar bağlanması, kesilen aylığın yasal faiziyle tahsili ve Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'ın muhalefetine karşı, Başkan ..., Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla 22/09/2022 gününde karar verildi.
    KARŞI OY GEREKÇESİ
    Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2005 yılında eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı 2017 yılında yapılan denetim sonrası 2008-2017 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır.
    Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik geçici 1. maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir.
    Çoğunluğun önceye etki yasağı ilkesine aykırı olarak, lafzi yorum ve sigortalı aleyhine yorumu benimseyerek, sonradan gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunu yeterli kabul etmesi, Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerine aykırıdır.
    Açıklanan bu gerekçelerle mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken, onanması görüşüne katılınmamıştır.

    Hemen Ara