MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın kriminal uzmanlık raporuna göre ... adına iğfal kabiliyetini haiz ve sahte olarak tanzim edildiği anlaşılan sürücü belgesini ibraz ederek gerçekte ...’ye ait olan ... plakalı tıra sahte olarak düzenlenmiş ...numaralı plakaları takarak şikayetçi ...’e ait olan... isimli firmadan 12 metrelik 27.400 kg İpe400 demir malzemenin aracına yüklenmesini sağladığı, bu şekilde yola çıkan sanığın yüklenen malı taşınması gereken yere götürmeyip İstanbul’a götürerek sattığı iddia ve kabul olunan olayda;
a) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat kararının temyizen incelenmesinde;
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan sanığa yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen diğer sanık ...’ın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığından temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
b) Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
Sanığın, nakliye firmaları nezdinde daha önce yapmış olduğu sorunsuz nakliye işlemlerinden ötürü ismen güvenilirliği bulunduğu anlaşılan ... adına kriminal uzmanlık raporunda yer alan tespite nazaran iğfal kabiliyetini haiz ve sahte olarak üretilmiş sürücü belgesini kullanarak kendisini

... olarak tanıttığı, ...’ye ait olan tıra sahte plaka takmak suretiyle yüklendiği 27.400 kg’lık İpe400 demir malzemelerini teslim etmesi gereken yere teslim etmeyerek haksız menfaat sağladığı anlaşılan olayda, sanığa 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanındıktan sonra sanık hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek somut olayda uygulama yeri olmayan TCK’nın 155/2 maddesinden hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.