Esas No: 2012/21
Karar No: 2012/15043
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/21 Esas 2012/15043 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/09/2011
NUMARASI : 2009/255-2011/371
Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence İş Kanun"u hükümlerine aykırı olarak sona erdirildiğini, işverence yapılan iş sözleşmesinin feshinin hükümsüzlüğünün tespiti ile davacının işe iadesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin ekonomik kriz nedeni ile geçerli sebeple feshedildiğinden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı işverenin 2010 yılında yeni işçi alımı yaptığı, herhangibir tedbire başvurmadığı, feshi son çare olarak uygulamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi ekonomik kiriz nedeniyle feshedilmiştir. Mahkemece fesih sebeplerinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. İşyeri gerekleri ve ekonomik nedenlere dayalı geçerli sebeple fesihlerde öncelikle fesih için sebep gösterilen işyeri gereklerinin ve ekonomik nedenlerden olumsuz etkilenme bulunup bulunmadığının ve feshin de bunun sonucu olup olmadığının başka bir anlatım ile işyeri gereklerinin ve ekonomik nedenlerle fesih işlemi arasında neden-sonuç ilişkisinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir. Davalı işyerinde muhasebeci mali müşavir, işletme ekonomisti ve organizasyon uzmanı ve insan kaynakları uzmanından oluşacak üç kişilik bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmadan, iş yerinin mali bilançosu ve defterleri bilirkişi aracılığıyla incelenmeden eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.