Esas No: 2012/86
Karar No: 2012/14762
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/86 Esas 2012/14762 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2010/53-2011/447
İş akdinin haklı ve geçerli bir neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğinin tespitine ve işe iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin uluslararası alanda yüksek değerlerde lüks yat imal eden bir firma olduğunu, 2008 yılından itibaren devam eden küresel kriz nedeniyle tekne sahiplerinin lüks yatırımları durdurduğunu, sipariş iptallerinin de bulunduğunu, nakit akışının sekteye uğradığını, bu nedenle SGK"ya, işçiye ve piyasaya olan borçlarının yükseldiğini, son çare olarak işçi çıkartma yoluna başvurulduğunu, yeni işçi alımı yapılmadığını, feshin geçerli nedene dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı firmanın işçi çıkartma aşamasına gelinceye kadar başka tedbirler aldığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, üretim faaliyetinin azaltılmasına bağlı olarak işten çıkartılacak işçinin seçiminde işvereni bağlayan bir sosyal seçim ölçütünün somut olayda bulunmadığı, tüm dosya içeriğine göre zarar etmenin tek başına fesih için yeterli neden olmayacağı, davalı işverenin işletmesel nedene ilişkin kararı uygulamak için aldığı önlemin feshi zorunlu kıldığını, siparişlerin azalması ile ilgili ne tür uygulama yapıldığını, feshe son çare olarak bakıldığını ve fesihte objektif davranıldığını kanıtlayamadığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı işyerinde marangoz ustası olarak çalışan davacının iş akdinin ekonomik kriz nedeni ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı işveren vekili temyiz dilekçesinde, davacının iş akdi feshedildikten sonra 50 kişinin temyiz tarihi itibariyle de işçilerin tümünün işten çıkartıldığını ve işyerinin kapandığını belirtmiş, ancak buna ilişkin bir kayıt ya da belge sunmamıştır. Her ne kadar mahkemece davanın kabulü ile davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da, davalı işveren, işyerinin tamamen kapandığını iddia ettiğine göre bu hususun da araştırılması gerekmektedir. Ayrıca davacının iş akdinin feshedildiği ayda işe alındığı iddia edilen 5 işçinin genel mevcuda göre çok olmadığı da göz önünde tutularak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Belirtilen hususlar araştırılıp tespit edildikten sonra, tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, yukarıdaki açıklamalar ışığında feshin geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.06.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi.