Esas No: 2022/8709
Karar No: 2022/11617
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8709 Esas 2022/11617 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8709 E. , 2022/11617 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili ile feri müdahil vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 04.09.1989-14.04.2015 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde yılın eylül ile nisan ayları arasında ayda 30’ar gün ,diğer aylarda ayda 10’ar gün kesintisiz olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP
Davalı vekili, davacının çalışmalarının kesintisiz olmadığını, çalıştığı sürelere ilişkin sigorta bildirimlerinin yapıldığını, mevsimlik işyeri niteliğinde olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili, hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davacının iddiasını yazılı belgeler bağlamında somut ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kabulü ile ;... sigorta sicil numaralı davacı ...'nin davalı şirkete ait ... sicil numaralı işyerinde 04.09.1989 tarihi ile 14.04.2015 işten çıkış tarihine kadar aralıklı olarak toplam 4711 gün çalıştığı, 1796 günün ... Kurumuna bildiriminin yapıldığı, 2915 günün ise bildiriminin yapılmadığının tespit ve tesciline”, karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; “Davalı vekili ve Fer'i Müdahil ... Başkanlığı vekilinin istinaf taleplerinin kabulüyle; Aydın 1. İş Mahkemesi'nin, 15.10.2020 tarihli, 2017/155 E, 2020/227 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,Davanın kısmen kabulü ile; ... TC Kimlik numaralı davacı ...'nin, ... sicil numaralı davalı ... Tic. ve ... San A.Ş. adlı işyerinde;
a) 04.09.1989 - 03.06.1992 tarihleri arasında; 1989/3 Döneminde 54 gün, 1990/3. Döneminde 105 gün, 1991/3. Döneminde 120 gün, asgari ücrete tabi çalışmasının fer’i müdahil ... Başkanlığı’na bildirilmediğinin 506 sayılı Yasa'nın 60/G maddesi uyarınca davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 04.06.1992 tarihi olduğunun ve bu tarihten önceki çalışmalarının prim ödeme gün sayısına eklenmesi gerektiğinin tespitine
b)04.06.1992 -14.04.2015 tarihleri arasında, 1992/3. Döneminde 120 gün, 1993/3.Döneminde 120 gün, 1994/3. Döneminde 120 gün, 1995/3.Döneminde 120 gün, 1996/3.Döneminde 120 gün, 1997/3. Dönemde 120 gün, 1998/3. Döneminde 79 gün,1999/3. Döneminde 102 gün, 2000/3. Döneminde 48 gün, 2001/3. Döneminde 33 gün, 2002/3. Döneminde 38 gün, 2003/3. Döneminde 60 gün, 2004/10. Ayında 2 gün, 2004/11. Ayında 10 gün, 2004/12. Ayında 17 gün, 2005/10. Ayında 2 gün, 2005/11. Ayında 9 gün, 2005/12. Ayında 10 gün, 2006/9. Ayında 5 gün, 2006/10. Ayında 4 gün, 2006/11. Ayında 10 gün, 2006/12. Ayına 17 gün, 2007/11. Ayında 10 gün, 2008/9. Ayında 12 gün, 2008/11. Ayında 13 gün, 2008/12. Ayında 24 gün, 2009/9. Ayında 11 gün, 2009/10. Ayında 18 gün, 2009/11. Ayında 10 gün, 2009/12. Ayında 3 gün, 2010/10. Ayında 4 gün, 2010/11. Ayında 10 gün, 2010/12. Ayında 21 gün, 2011/11. Ayında 16 gün, 2012/12. Ayında 16 gün, 2013/9. Ayında 9 gün, 2013/12. Ayında 21 gün, 2014/9. Ayında 17 gün, 2014/10. Ayında 9 gün, asgari ücrete tabi çalışmalarının fer’i müdahil ... Başkanlığı’na bildirilmediğinin tespitine,fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, tanık beyanları ile kesintisiz ve tam süreli çalışma iddiasının doğrulandığını,imzaların bir çoğunun davacıya ait olmadığının ,Tarım İl Müdürlüğü ve Ticaret Odasından gelen yazı cevaplarından işyerinde yılın bazı ayları yoğun olmak üzere 12 ay çalışma yapıldığının anlaşıldığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davalı vekili,davacının çalıştığı gün kadar hizmetinin bildirildiğini,eksik bildirim bulunmadığını,işyerinin mevsimlik niteliği nedeniyle sürekli ve kesintisiz çalışmanın kabulünün yerinde olmadığını belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
Feri müdahil vekili,hak düşürücü sürenin dikkate alınmasını, Kurum kayıtlarının aksinin ancak yazılı delillerle ispat edilebileceğini, kamu düzenine ilişkin davanın özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini, tanık anlatımlarına itibar edilerek karar verilemeyeceğini beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm,davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 79. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosya kapsamından ,davacının davalı işverence 04.09.1989-28.02.1990, 07.09.1998-20.11.1998,04.09.1999-31.10.1999,12.09.2000-02.01.2001,04.09.2001-29.02.2004, 01.05.2004-28.02.2005,02.04.2005-30.04.2005, 08.09.2005-30.03.2006, 03.05.2006-14.04.2015 tarihleri arasındaki çalışmalarının ayda 30 günden az olarak Kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesince davacının, imzası sabit olan ücret bordrolarının bulunduğu dönemlerdeki bildirimler dışlanmak ve işveren tarafından dosyaya ibraz edilen ve imza bulunan işe giriş bildirgelerindeki başlangıç tarihleri gözetilmek suretiyle yılın Eylül ila Aralık aylarında tam gün çalışmalarının bulunduğunun tespitine karar verilmesi isabetli bulunmuş ise de; özellikle 1990 ile 1998 yılları arasında bildirim dışı kalan dönemin uzunluğu ve davacının bu tarih aralığında da işyerinde çalışmaya devam ettiğini somut ve net olarak ortaya koyan bordro tanığı beyanının bulunmaması karşısında, bu dönem açısından yeterli araştırma yapılmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece,tespiti istenen dönemin tamamında çalışması bulunan, kanaat edinmeye yeter sayıda bordro tanığına, davacının özellikle , 1990-1998 tarihleri arasındaki dönemde de işyerinde çalışmaya devam edip etmediği, çalışmasına ara verdiği dönem bulunup bulunmadığı açıklattırılarak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 03.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.