Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10603 Esas 2012/13832 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10603
Karar No: 2012/13832

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10603 Esas 2012/13832 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/10603 E.  ,  2012/13832 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bolu İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/04/2012
    NUMARASI : 2010/477-2012/137

    Davacı, asıl işveren olan ...AŞ."ne  ait işyerinde    alt işveren olan diğer davalı .. Şti. işçisi olarak çalıştığını, iş yerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatilleri ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmaya devam etmesine rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini  ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davacı 27.03.2012 tarihli celsede .... A.Ş. aleyhine açtıkları davayı  atiye bıraktıklarını beyan etmiş ve atiye bırakma talebi ....  A.Ş. tarafından kabul edilmiştir .
    Davalı ...... Şti. vekili davacının hak kazandığı tüm işçilik  ücretlerinin ödendiğini, talep edilen alacakların zaman aşımına uğradığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...A.Ş. vekili, diğer davalı şirket ile  müvekkili şirket arasındaki  davacının çalıştığı  dinlenme tesisin işletilmesi, yönetilmesi ve bunun karşılığında  kira bedeli ödenmesi yönünde işletme sözleşmesi  yapıldığını, şirketler  arasında asıl–alt işverenlik ilişkisi bulunmadığını davacının diğer davalı şirketin işçisi olması nedeni ile aleyhlerine açılan davanın husumetten reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını ispatladığı  gerekçesiyle davalı ..... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, diğer davalı ..... A.Ş. vekili  aleyhine açılan  dava atiye  bırakıldığından  bu davalıya ilişkin  hüküm kurulmasına  yer olmadığına  karar verilmiştir.                                                                 
    Kararı  davalı  ... Şti vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının  çalışma süresine ilişkin uyuşmazlık  bulunmaktadır.
    Davacı, davalı .... Şti."ne bağlı olarak, 2 ayrı dönemde çalıştığını ilk çalışma döneminin 2005 yılı Mayıs ayı ile 2006 yılı Kasım ayı içerisinde  gerçekleştiğini, ikinci çalışma döneminin ise 2008 yılı Mart ayı ile  2010 yılı Temmuz ayı arasında  gerçekleştiğini ileri sürmektedir. Davacıya ait SSK Hizmet Döküm Cetvelinin incelenmesinde davalı ......... Şti. tarafından davacının 01.10.2007-05.04.2008 ve 08.05.2008-30.06.2010 tarihleri arasında çalışma kaydının bildirildiği görülmektedir. Davacı tanıklarının  çalışmanın kesintisiz gerçekleştiği yönünde  beyanları bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının çalışma süresinin 08.05.2005-20.06.2010 tarihlerin arasında  çalıştığı   kabul edilerek   karar verilmiş olması hatalıdır. Davacının  SSK "ya bildirilen çalışma süresi üzerinden hesaplama yapılmalıdır.
    3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık noktalarını ise, davacının haftalık fazla çalışma süresinin belirlenmesi,  fazla çalışma, hafta tatili ve  ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı   ücret alacaklarının  hesabı  oluşturmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 41. maddesine göre haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır
    4857 sayılı Kanun"un 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun"un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
    Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı  ücret alacaklarının son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin iş yerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. 
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının günde 12 saat çalıştığı ve ayda 2 hafta tatilinde çalışmanın devam ettiği kabul edilmiştir. Buna göre,   davacının  bir saat ara dinlenmesi ile günde 11 saat çalıştığı, hafta tatillerinde çalıştığı 2 hafta için haftalık çalışma süresinin 77 saat olduğu, hafta tatilinde çalışılmayan diğer 2  hafta için  çalışma süresinin  66 saat  olarak belirlenmesi  gerektiği belirtilmiş ve  haftada ortalama 71,5 saat mesai yaparak 26,5 saatlik fazla çalışma ücretine hak kazandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak bilirkişi tarafından ayrıca ayda 2 hafta tatilinde  çalıştığı süreye ilişkin hafta tatili ücret alacağı hesaplanmıştır. Davacının hafta tatilinde gerçekleştirdiği çalışma süresi için  fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmış olduğundan, aynı süreye ilişkin                                                ayrıca  hafta tatili ücret alacağı belirlenmiş olması hatalı olup bu husus   bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.06.2012  gününde oy birliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara