Esas No: 2012/10624
Karar No: 2012/13735
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10624 Esas 2012/13735 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2012
NUMARASI : 2011/236-2012/57
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesinde geçen işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli sebebe dayanılarak feshedildiğini, son yıllarda gerek küresel gerekse ulusal düzeyde yaşanan ekonomik krizin etkileri sonucunda oluşan objektif-negatif sebeplerden müvekkilinin faaliyet gösterdiği sektörün de olumsuz olarak etkilenmesi sonucunda ortaya çıkan istihdam fazlalığı karşısında alınan işletmesel karar ile tutarlılık, fesihte keyfi davranmama ve feshin son çare olması ilkeleri gözetilerek ve her türlü işçilik hakları ödenmek sureti ile davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işverenin ileri sürdüğü fesih nedeniyle çelişen uygulamalarda bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne yazılan yazı cevabından davalı işverence fesihten hemen bir gün sonra 01.04.2011 tarihinde toplam yirmidört yeni işçi alındığı, fazla mesai, hafta sonu çalışması ve gece mesaisine devam edildiği, davacı işçinin iş sözleşmesinin feshin son çare olduğu ilkesi gözetilmeksizin feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davalı işveren ekonomik krizin işyerindeki etkileri nedeniyle Ümraniye fabrikasından yirmialtı kişi, Akçakoca fabrikasından kırkbir kişi çıkarıldığını, onyedi işçinin kendi isteğiyle ayrıldığını, onların yerine daha önce çıkarılanlardan onaltı tanesini tekrar işe başlattıklarını, yeni işçi almadıklarını, fazla çalışma yaptırmadıklarını, işyerinde mevcut işçilerin çalışacağı iş bulunmadığını savunmuştur. İşverence dosyaya sunulan sendika temsilcileriyle işyerinde yapılan incelemede tutulan 25.03.2011 tarihli tutanakta gezilen işyerinde “üretimin durduğu”nun belirlendiği, işverenin sunduğu işçi hareketleri listesinde işçi mevcudunun fesihten sonra da korunduğu, işçi alınmadığı görülmektedir. Mahkemeye Sosyal Güvenlik Kurumun"ca gönderilen cevabi yazıda işyerine yeni işçi alındığı bildirilmiş, davalı alınanların daha önceden çıkarılan işçiler olduğunu savunmasına rağmen bu hususta bir araştırma yapılmadan ve işyerinde keşif veya bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmiştir.
Yapılması gereken iş, üçlü uzman bilirkişi kurulu marifetiyle işyerinde keşif yapılarak ve tarafların bildireceği tanıklar da yerinde dinlenerek işyerinde üretimin durup durmadığının, fazla çalışmaların devam edip etmediğinin tespit edilmesi, işverenin kayıt ve belgeleri incelenerek işletmenin zarar edip etmediği, istihdam fazlalığı oluşup oluşmadığının araştırılması, işe alınan işçilerin durumlarının açıklığa kavuşturulması, işverenin işletmesel kararı tutarlı uygulayıp uygulamadığı ve feshe son çare olarak bakıp bakmadığının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesidir.
Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.